Emine TEMEL ALEMDAR

İstanbul Üniversitesi https://ror.org/03a5qrr21

Anahtar Kelimeler: söz dizimi, sıralı cümleler, bağımlı sıralı cümleler, cümle ögeleri

Türkçede söz dizimi, temel öge olan yüklem etrafında şekillenmektedir. Cümlenin çekirdek ögesi yüklemdir ve bu öge cümledeki diğer yargı veya durumları birbirine bağlamakta, metin içinde bir cümlenin sınırını bir sonrakinden ayırmaktadır. Bir cümle tek bir bağımsız cümleden oluşabileceği gibi birbirleriyle belirli ilişkiler içinde bulunan birden fazla cümleden de meydana gelebilmektedir (Johanson, 2021, s. 932). Bu bağlamda karşımıza birbirinden farklı birleşik ve sıralı cümleler çıkmaktadır.

Adlandırma ve Sınıflandırma Bakımından Sıralı Cümleler

Türkçenin geleneksel söz dizimi çalışmalarında basit ya da yalın cümle konusunda nispeten bir görüş birliği bulunuyorken birleşik cümle türlerinin alt kategorileri ile (şartlı birleşik cümle, iç içe birleşik cümle, ki’li birleşik cümle, girişik cümle vd.) sıralı ve bağlı cümlelerin adlandırılması, tanımlanması ve kapsamının belirlenmesinde farklılıklar dikkati çekmektedir. Bu bağlamda sıralı cümle yapılarında öne çıkan farklı adlandırmalar ve sınıflandırılmalar ile bu görüşler arasındaki ayrı tanımlamaların ayrıntıları şu kaynaklarda bulunabilir: Gencan, 1971, s. 104-114, Hatiboğlu, 1972, s. 145-157, Hacıeminoğlu, 2008, s. 202-207, Özkan, Esin ve Tören, 2001, s. 585-593; Özkan ve Sevinçli, 2008, s. 159-180; Bilgegil, 2009, s. 75-98, Karaağaç, 2011, s. 237-243, Eraslan, 2012, s. 528-530, Özmen, 2013, s. 143-212, Altun, 2022, s. 12-16, Hunutlu, 2024, s. 237-260, Vardar, 2002, s. 198, Karahan, 2013, s. 85-95, Tekin, 2016, s. 192-196, Bodrogligeti, 2001, s. 365-372.

Kuruluş Özellikleri Bakımından Bağımlı Sıralı Cümleler

Sıralı cümlelerle ilgili öne çıkan farklı görüşler; kuruluş özellikleri, adlandırma ve çeşitleri olmak üzere üç başlık etrafında toplanabilir (bk. Ejder, 2003, s. 50-57; Barak Yılmaz, 2008, s. 94-111; Kara, 2012, s. 2163-2171; Erenoğlu, 2013, s. 449-460). İncelenen çalışmalar doğrultusunda sıralı cümlelerin adlandırılması, kapsamı ve türlerine dair tarafımızca yapılan değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur:

1. Sıralı cümleler, en az iki cümlenin yan yana gelmesi sonucunda oluşmaktadır. Eğer bu cümlelerin yüklemleri fiilden meydana geliyorsa bu yapıların çekimli fiil niteliği taşıması gerekir. Öte yandan bitmemiş fiil (Korkmaz, 2009, s. 863) olarak da nitelendirilen “fiilimsi grupları”, tamamlanmış bir yargı (krş. Başkan 1988, s. 145), durum, olay, olgu vs. bildirmedikleri için cümle kurabilecek bir yapıya sahip değildirler. Bu yüzden cümlelerin yapısına ilişkin tanımlamalar yapılırken fiilimsi gruplarının cümle olarak değerlendirilmesi uygun olmayacaktır.

2. Sıralı cümlelerin herhangi bir bağlama edatıyla bağlanmadıklarından “bağlı cümle”, cümleler arasında “yardımcı cümle - temel cümle” ilişkisi bulunmadığı için de “birleşik cümle” kategorisinde değerlendirilmesi uygun değildir.

3. Sıralı cümleler arasında mutlaka bir anlam birlikteliği bulunmalıdır. Cümleler birbirine çoğunlukla “sıralılık” bazen de “karşılaştırma, sebep-sonuç, amaç-sonuç” gibi anlam ilişkileriyle bağlanırlar. Genellikle bağlama edatlarıyla kurulan bu anlam ilişkileri sıralı cümleler yoluyla da oluşturulabilir fakat anlam ilişkilerinin türü, söz konusu cümlelerin yapısını ortaya koymada belirleyici bir rol üstlenmemektedir. Karahan’ın da (2000, s. 22) ifade ettiği üzere cümleler arasındaki anlam ilişkileri metin dil biliminin inceleme alanına girmektedir.

4. Sıralı cümleler genellikle virgül bazen de noktalı virgülle yan yana getirilir. Öte yandan tarihî dönem metinlerinin orijinal nüshalarında virgül veya diğer noktalama işaretlerinin kullanımına rastlanmaz. Türkiye Türkçesine yapılan aktarım çalışmalarında noktalama işaretlerinin kullanımı, cümle bağlamından yola çıkılarak araştırmacıların tasarrufu doğrultusunda gerçekleşir. Bu süreçte virgül, sadece cümleleri art arda sıralama işlevi yüklenir. Yan yana getirilen cümlelerin “sıralı cümle” şeklinde tavsif edilmesinde esas belirleyici ölçüt “anlam bütünlüğünün kurulmuş” olmasıdır.

5. Sıralı cümlelerde, ögelerin ortak kullanımıyla ilgili bir zorunluluk bulunmamaktadır. Eğer bir öge (yüklem hariç) ortak kullanılıyorsa bu cümleler “bağımlı sıralı”, öge ortaklığı bulunmuyorsa “bağımsız sıralı” şeklinde sınıflandırılmalıdır.

Bağımlı sıralı cümleler, birçok araştırmada (Karaağaç, 2011, s. 241; Özkan, Toker ve Aşçı, 2016, s.139; Böler, 2021, s. 239) genellikle ayırt edilmeksizin herhangi bir ögenin ortaklığıyla kurulan yapılar olarak tanımlanmakta ve özellikle özne ortaklığına vurgu yapılmaktadır. Ardından nesne, yer tamlayıcısı, zarf tümleci ve nadiren de yüklem ortaklığına dayalı sıralı cümlelerden bahsedilmektedir. Bu makalede, sıralı cümle çeşitlerinden bağımlı sıralı cümlelerin kapsam ve sınırlılıkları, Eski Türkçeden Türkiye Türkçesine kadar tespit edilen örnek cümleler ile Türkiye Türkçesinin söz dizimine dair son yıllarda yapılmış tez çalışmalarında yer alan örnek cümleler üzerinden değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Tarihî dönem metinlerinden bağımlı sıralı cümle örnekleri seçilirken farklı ögelerin ortaklıklarıyla kurulan ve çeşitli özelliklere sahip cümle yapıları dikkate alınmıştır. Örnek cümleler üzerinden yapılacak incelemelerle aşağıdaki sorulara cevap aranmaya çalışılacaktır:

1. Bağımlı sıralı cümle yapıları, en çok hangi öge ortaklıkları üzerine kurulmaktadır?

2. Yüklemleri ortak olan cümleler hangi şartlar altında bağımlı sıralı cümle kategorisinde değerlendirilebilir?

3. Yüklemleri ortak olup sadece bir kez kullanılan ve virgül veya noktalı virgülle ayrılan yapılar, bağımlısıralı cümle olarak kabul edilebilir mi?

***

Türk dilinin tarihî dönemlerine ait eserler incelendiğinde karşımıza farklı bağımlı sıralı cümle yapısı çıkmaktadır. En az iki cümlenin ortak öge veya ögelerle birlikte meydana getirdiği bu cümleler, müstakil olarak oluştuğu gibi aynı zamanda bağlı cümlelerin ana cümlesi, şartlı birleşik cümlelerin şart cümlesi, iç içe birleşik cümlelerin iç cümlesi veya bağımsız sıralı cümlelerin sıralı cümlesi şeklinde farklı cümle yapılarının bir unsuru olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Ayrıca sıralı cümleler kendi içinde de bağlı veya şartlı birleşik cümlelerden oluşabilmektedir.

Bağımlı sıralı cümlelerde ortak olarak kullanılan ögelere bakıldığında en çok özne ve zarf tümleci bazen belirtili nesne, yer tamlayıcısı nadiren de yüklem, belirtisiz nesne ve cümle dışı unsurun yer aldığı görülür. Özellikle cümleler arasındaki bağlantının özne ortaklığı üzerinden kurulduğu ve bu öge etrafında ise diğer ögelerin değişken kullanımlarının olduğu tespit edilmiştir. Bu ortak ögeler çoğu zaman sadece ilk cümlelerde yer alırlarken bazen de eylemin yapılış tarzını pekiştirmek, hareketin gerçekleşme şekline vurgu yapmak ve anlam karışıklığının önüne geçmek için özellikle özne, zarf tümleci ve nesne görevindeki sözcüklerin art arda gelen cümlelerde tekrarlandığı gözlemlenmektedir.

• Köktürkçede Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan beş sıralı cümleden meydana gelmektedir. Zarf tümleci sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

Teŋri yarlıkaduk üçün illigig ilsiretmiş, kaganlıgıg kagansıratmış; yagıg baz kılmış; tizligig sökürmiş, başlıgıg yüküntürmiş. (KT D/15) “Tanrı buyurduğu için illiyi (devleti ve ülkesi olanı) ilsizleştirmiş, kağanlıyı kağansızlaştırmış; düşmanı tâbi kılmış; dizliyi çöktürmüş, başlıyı eğdirmiş.” (Ercilasun, 2016, s. 517; Ergin, 2008, s. 12). (I) [1]

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: “Teŋri yarlıkaduk üçün”

2. Özne: “o” (III. teklik kişi eki: Ø)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise “(iki) zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden oluşmaktadır. Zarf tümleci sadece ilk cümlede yer alırken, özneye işaret eden I. teklik kişi eki her iki cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

Az tiyin ne basınalım; tegelim tidim. (T II-B/4) “Az[ız] diye niçin yenilelim; saldıralım (hücum edelim)” dedim (Ercilasun, 2016, s. 616-617; Ergin, 2008, s. 76).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: (I) “az tiyin”, (II) “ne”

2. Özne: “ben” (I. teklik kişi eki: “-(I)m”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “belirtili nesne”, “(iki) zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. İkinci zarf tümleci ile özneye işaret eden I. çokluk kişi eki her iki cümlede de yer alırken birinci zarf tümleci ile belirtili nesne sadece ilk cümlede kullanılmaktadır. İkinci zarf tümlecinin her iki cümlede tekrar edilmesi, eylemin yapılış biçimine dikkat çekildiğini göstermektedir:

Keŋü Tarbanka tegi Türk bodunug ança kontur[tu]muz, ança itdimiz. (BK D/18) “Kengü Tarban’a dek Türk milletini aynı şekilde yerleştirdik, aynı şekilde örgütledik.” (Ercilasun, 2016, s. 564-565; Ergin, 2008, s. 40).

Ortak ögeler:

1. Belirtili nesne: “Türk bodunug”

2. Zarf tümleci: (I) “Keŋü Tarbanka tegi”, (II) ança / ança”

3. Özne: “biz” (I. çokluk kişi ekleri: “-muz / miz”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “(iki) zarf tümleci”, “yer tamlayıcısı” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Zarf tümleci ve yer tamlayıcısı sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden II. teklik kişi eki iki cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

Küregüŋ igidmiş bilge kaganıŋın, ermiş barmış edgü iliŋe kentü yaŋıltıg, yablak kigürtüg. (KT D/23) “İsyankârlığın (yüzünden) (seni) beslemiş (olan) bilge kağanın ile kalkınmış ve müreffeh güzel ülkene kendin hata ettin, kötülük getirdin.” (Ercilasun, 2016, s. 520-521; Ergin, 2008, s. 16).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: (I) “küregüŋ”, (II) “kentü”

2. Yer tamlayıcısı: “igidmiş bilge kaganıŋın, ermiş barmış edgü iliŋe”

3. Özne: “sen” (II. teklik kişi eki: “-g”)

• Eski Uygur Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “özne”, “(iki) zarf tümleci” ve “belirtili nesne” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Özne, zarf tümleci ve belirtili nesne sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden I. çokluk kişi eki üç cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

…teŋrim biz öŋre yalaŋuḳ ajunınta erken iligler begler atlıġlar bolup kentü erkimizte ötrü vrḥar seŋrem sanlıġ seŋik edin tavarın basınıp ḳuntumuz tartdımız yaşuru baturu oġurladımız (Mayt. 70/56-61) “…Tanrım! Biz vaktiyle hayvanlar âleminde iken hükümdar, bey ve meşhurlardan olup kendi gücümüze dayanarak manastıra ait malı mülkü basıp yağma ettik, çektik, gizleyip çaldık.” (Tekin, 2019b, s. 132, 243).

Ortak ögeler:

1. Özne: “biz” (I. çokluk kişi ekleri: “-muz, -mız”)

2. Zarf tümleci: (I) “öŋre yalaŋuḳ ajunınta erken iligler begler atlıġlar bolup” (II) “kentü erkimizte ötrü”

3. Belirtili nesne: “vrḥar seŋrem sanlıġ edin tavarın”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla şartlı birleşik cümleden meydana gelmektedir. Şartlı birleşik cümlenin ana cümlesi ise “(iki) zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden oluşmaktadır. Her iki öge sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

[azuça] ymä az täŋinçäk(i)yä abita burhanıg ö[sär] sakınsar biz ymä ömiş sakınmış üdtä köŋü[l] üküş saçıltı täpräti. (AM 3/5-8) “Diğer taraftan da az şekilde Amitābha Buddha’yı düşünsek hatırlasak da düşündüğümüz hatırladığımız zamanda düşüncemiz fazlasıyla dağıldı, saçıldı.” (Karaayak, 2021, s. 225).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: (I) “ömiş sakınmış üdtä”, (II) “üküş”

2. Özne: “köŋül”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise “zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden oluşmaktadır. Sıralı cümlelerin ikinci ve üçüncü cümleleri de kendi içinde ayrıca şartlı birleşik cümleler şeklinde kurulmuştur. Sıralı cümlelerdeki ortak zarf tümleci ögesi, sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden I. çokluk kişi zamiri, üç cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

Ḳamaġın edgü ögli tiginke ḳul[l]uḳ[ḳ]a barır biz ölser birle ölür biz kelser birle kelir biz tip ötüg birdiler. (PKP 71) “Hep birlikte İyi Niyetli Şehzade’ye hizmet edeceğiz, öleceksek (hep birlikte) öleceğiz, döneceksek (hep birlikte) döneceğiz.” diye arz ettiler. (Tulum ve Azılı, 2015, s. 89).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: “ḳamaġın”

2. Özne: “biz” (I. çokluk kişi zamiri: “biz”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla şartlı birleşik cümleden meydana gelmektedir. Şartlı birleşik cümlenin ana cümlesi ise (I., II., III.) “özne” ve (I., II.) “yer tamlayıcısı” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden oluşmaktadır. Her iki öge de sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

Bu yirtünçi yir suvdaḳı tınlıġlar birük burḳanlar körkin köri körü ḳurtulġu tınlıġlar erse Ḳuanşi im pusar ol tınlıġlarḳa burḳanlar körkin körtgürür nomlayur ḳutgarur. (KİP 101-104) “Bu dünyadaki canlı varlıklar, burkanların yüzünü görerek kurtulabilecek canlı varlıklar iseler, Kuanşi im Pusar o canlı varlıklara, burkanlar kılığına girerek görünür, (dini) öğretir, (onları) kurtarır (Tekin, 2019a, s. 21).

Ortak ögeler:

(I., II. ve III. cümle)

1. Özne: “Ḳuanşi im pusar”

(I. ve II. cümle)

2. Yer tamlayıcısı: “ol tınlıġlarḳa”

• Karahanlı Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla (I.,II., III.) “özne”, “yer tamlayıcısı” ve (II., III.) “zarf tümleci” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Her üç öge de sadece ilk cümlelerde kullanılmaktadır:

kökiş turna kökte ünün yaŋḳular

tizilmiş titir teg uçar yilkürer (KB 74) “Kökiş (ve) turnalar gökte sesleri yankılanır (yüksek sesle bağrışır), dizilmiş dişi deve gibi uçar, kanat çırpar.” (Arat, 2007, s. 24; 1988, s. 17). (II)

Ortak ögeler:

(I., II. ve III. cümle)

1. Özne: “kökiş turna”

2. Yer tamlayıcısı: “kökte”

(II. ve III. cümle)

3. Zarf tümleci: “tizilmiş titir teg”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “(iki) (eksiz) belirtili nesne”, “özne” ve “zarf tümleci” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Tüm ögeler sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

kiçiglik tatıġı yigitlik ereji

yitürdüm men emdi tutarda kürettim (KB 6526) “Ben şimdi gençlik zevkini, yiğitlik huzurunu kaybettim, (elimde) tutarken kaçırdım.” (Arat, 2007, s. 644; 1988, s. 468).

Ortak ögeler:

1. Belirtili nesne: (I) “kiçiglik tatıġı”, (II) “yigitlik ereji” ,

2. Özne: “men” (I. teklik kişi eki: “-m”)

3. Zarf tümleci: “emdi”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “cümle dışı unsur” ve “özne” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Cümle dışı unsur üç cümleye de hitap edecek şekilde sadece en başta ve bir kez kullanılmaktadır:

aya şek yolunda yiligli odun

kel ottın özüŋ yul ölümdin öŋe (AH I/11-12) “Ey şüphe yolunda koşan, uyan, gel, ölmeden önce kendini ateşten kurtar.” (Arat, 2006, s. 42, 82)

Ortak ögeler:

1. Cümle dışı unsur: “aya şek yolunda yiligli”

2. Özne: “sen” (Emir kipi / II. teklik kişi eki: “ Ø ”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “özne” ortaklığıyla kurulan dört sıralı cümleden meydana gelmektedir. Özne sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

kuydı bulut yagmurın

kerip tuta.r ak torı.n

kırka koḍtı ol karın

akın akar eŋreşü.r (DLT 365/17-20) “Bulut yağmurunu döktü, ak ağını havaya yaydı; karını dağa bıraktı, (oradan) sel (olup) inleyerek (şarıldayarak) akar. (Ercilasun ve Akkoyunlu, 2014, s. 365).

Ortak öge:

1. Özne: “bulut”

• Harezm Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla taqı bağlama edatıyla kurulan bağlı cümleden meydana gelmektedir. Bağlı cümle ise (I., II., III.) “özne” ve (I., II.) “belirtili nesne” ortaklığıyla kurulan üç bağımlı sıralı cümle ile bir basit cümleden oluşmaktadır. Belirtili nesne sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden I. teklik kişi eki üç cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

Yetti qat kökni kezdim, teferrüc qıldım andın ʿarşke bardım taqı ʿarşke teferrüc qıldım. (NF 318/1-2) “Yedi kat göğü gezdim, dolaştım sonra arşa vardım ve arşa seyir kıldım.” (Eckmann, 2014, s. 220). (III)

Ortak ögeler:

(I, II ve III. cümle)

1. Özne: “ben” (I. teklik kişi eki: “-m”)

(I. ve II. cümle)

2. Belirtili nesne: “yetti qat kökni”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise (I., II., III.) “özne” ve (I., III.) “belirtili nesne” ortaklığına sahip üç bağımlı sıralı cümle ile bir basit cümleden (başıŋızı alıp terk mundın kitiŋ) oluşan bağımsız sıralı cümle şeklinde kurulmuştur. Belirtili nesne, birinci ve üçüncü cümlede tekrarlı olarak yer alırken özneye işaret eden I. teklik kişi eki üç sıralı cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır. Birinci cümledeki belirtili nesnenin üçüncü cümlede yeniden kullanılması, cümleler arasındaki anlam belirsizliğinin giderilmesine imkân tanımıştır:

Yana bularġa aydı: sizlerni yarlıḳadım ėtken günāhlarıŋıznı kėçürdüm, sizlerni āzād ḳıldım, başıŋızı alıp terk mundın kitiŋ, tėdi. (KE 98v/21-99r/1) Yine bunlara söyledi: “Sizleri bağışladım, işlediğiniz günahlarınızı affettim, sizleri özgür kıldım, başınızı alıp hemen buradan gidin.” dedi (Ata, 2019, s. 184).

Ortak ögeler:

(I, II ve III. cümle)

1. Özne: “ben” (I. teklik kişi eki “-m”)

(I. ve III. cümle)

2. Belirtili nesne: “sizlerni”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla bağımsız sıralı cümleden meydana gelmektedir. Bu yapı da taḳı bağlama edatıyla kurulan bir bağlı cümle ile bir basit cümleden (munı keḍ bile) oluşmaktadır. Bağlı cümle ise kendi içinde “zarf tümleci” ortaklığındaki iki bağımlı sıralı cümle ve bir iç içe birleşik cümle şeklinde kurulmuştur. Zarf tümleci sadece ilk cümlede yer almaktadır:

ḳamer pāre boldı işāret bile

ḳatıġ taş ma keldi ḳatında tile

taḳı bilgil enṣāri oğlanları

ölüp bāz tirildi munı keḍ bile (MM 3b/34) “(Onun) işaretiyle ay iki parça oldu, sert taş da onun huzurunda dile geldi ve bil “Ensari çocukları ölüp yeniden dirildi”, bunu iyi bile.” (Toparlı ve Argunşah, 2008, s. 96, 158).

Ortak öge:

1. Zarf tümleci: “işāret bile”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “belirtisiz nesne” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Belirtisiz nesne art arda gelen cümlelerde tekrar edilerek eylemden etkilenen ögeye dikkat çekilmek istenmiştir. Özneye işaret eden III. çokluk kişi eki de iki cümlenin yükleminde yer almaktadır:

Yüz miŋ ḳat[a] ölüm tilerler, ölüm bérmezler. (NS 20a/01-02) “Yüz bin kere ölüm dilerler, ölüm vermezler.” (Onur, 2023, s. 368, 451). (IV)

Ortak ögeler:

1. Belirtisiz nesne: “ölüm”

2. Özne: “onlar” (III. çokluk kişi eki “-ler”)

• Kıpçak Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “ (altı) zarf tümleci”, “belirtisiz nesne” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Zarf tümleci ve belirtisiz nesne sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden III. çokluk kişi eki ise iki cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra zarf tümleci görevindeki zarf-fiil gruplarının hepsinin yüklemi ti- fiilinden oluştuğu için bu öbekler çekimli fiil hâline getirildiğinde kendi içinde bir iç içe birleşik cümle yapısı ortaya çıkacaktır:

Yortḳan yasaġı tip çaġdavul ḳaravul tip çalgı ḥaḳḳı tip ḳara sanı ḳaldı yasaġı tip ḳara ḳonaġı tip ḥuccet bahāne ḳılıp ne erse tilemesünler almasunlar. (HGY 15-18) “Yortkan yasağı (vergisi) deyip, artçı askerler, nöbetçi deyip, tırpan hakkı deyip hayvan sayısı kaldı yasağı deyip, hayvan ahırı deyip resmî izin belgesi bahane edip bir şey istemesinler, almasınlar.” (Özyetgin, 1996, s. 113, 143).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: (I) “Yortḳan yasaġı tip” (II) “çaġdavul ḳaravul tip” (III) “çalgı ḥaḳḳı tip” (IV) “ḳara sanı ḳaldı yasaġı tip” (V) “ḳara ḳonaġı tip” (VI) “ḥuccet bahāne ḳılıp”

2. Belirtisiz nesne: “ne erse”

3. Özne: “onlar” (III. çokluk kişi eki “-lAr”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “yer tamlayıcısı” ve “özne” ortaklığıyla kurulan dört sıralı cümleden meydana gelmektedir. Yer tamlayıcısı sadece ikinci cümlede yer alırken özneye işaret eden III. çokluk kişi eki dört cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

Yügündiler, yalbardılar Yesusga, baş urdılar, tėyişdiler, altun, miron, timeam. (CC 12 /15-16) “Yere kapandılar (tapındılar), İsa’ya yalvardılar, dua ettiler (selamladılar), altın, buhur ve mür hediye ettiler.” (Argunşah ve Güner, 2015, s. 354).

Ortak ögeler:

1. Yer tamlayıcısı: “Yesusga”

2. Özne: “onlar” (III. çokluk kişi eki: “-lAr”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “cümle dışı unsur” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Özne, kuruluşu itibarıyla “bağlama grubu+zamir” (kimniŋ sözlegeni hem köŋüldegi sagınçı / barça) görünümündeyken anlam itibarıyla “belirtili ad tamlaması” (“kimin söylediği ve gönüldeki düşüncesinin hepsi”) kuruluşuna karşılık gelmektedir. Özneyi oluşturan unsurlardan kimniŋ sözlegeni hem köŋüldegi sagınçı sadece birinci cümlede kullanılırken barça iki cümlede de tekrarlı kullanılarak özneye vurgu yapılmıştır. Cümle dışı unsur ise her iki cümleyi kapsayacak şekilde sadece en başta ve bir kez yer almaktadır:

Ave, kimniŋ sözlegeni

hem köŋüldegi sagınçı

barça Tėŋrilik us ėrür

barça hakıl bilik turur (CC 27/48) “Selam, kimin söylediği ve gönüldeki düşüncesi(nin) hepsi ilahi akıldır, hepsi akıl idraktir.” (Argunşah ve Güner, 2015, s. 383). (V)

Ortak ögeler:

1. Cümle dışı unsur: “ave”

2. Özne: “kimniŋ sözlegeni hem köŋüldegi sagınçı, barça / barça”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “zarf tümleci” ve “yer tamlayıcısı” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Her iki öge de sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

bir yıl iskenderiyye şehrinde yaġmur yaġmadı ḳattı ḳuraḳ-lıḳ boldı (GT 86b/11-12) “Bir yıl İskenderiye şehrinde yağmur yağmadı, sert kuraklık oldu.” (Karamanlıoğlu, 1978, s. 85).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: “bir yıl”

2. Yer tamlayıcısı: “İskenderiyye şehrinde”

• Eski Oğuz Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Zarf tümleci sadece ilk cümlede yer alırken özne ilk iki cümlede tekrarlanmış, üçüncüsünde ise kullanılmamıştır:

Bunı déyüp ḳamusı düşdi yere

Ḫurd uşandı ḳamusı oldı pere (YZ 11a/2) “Bunu söyleyince hepsi yere düştü, hepsi paramparça oldu, dağıldı.” (Taş, 2019, s. 152-153).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: “bunı déyüp”

2. Özne: “ḳamusı / ḳamusı”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “özne” ve “belirtili nesne” ortaklığıyla kurulan dört sıralı cümleden meydana gelmektedir. Sıralı cümlelerin birincisi kendi içinde iç içe birleşik cümleden (oğlandur ne bilsün) oluşmaktadır. Belirtili nesne iki, üç ve dördüncü cümlenin ortak ögesi olup sadece ikinci cümlede kullanılmaktadır:

Oglandur ne bilsün, geyiği ḳovar-idi getürür-idi babasınuñ öñinde siñirler-idi. (DK D22/3-5) “Oğlandır ne bilsin, geyiği kovardı, getirirdi, babasının önünde vurup yıkardı.” (Ergin, 2004, s. 85).

Ortak ögeler:

(I, II, III ve IV. cümle)

1. Özne: “o” (III. teklik kişi eki: “ Ø ”)

(II, III ve IV. cümle)

2. Belirtili nesne: “geyigi”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “belirtili nesne”, “yer tamlayıcısı”, “zarf tümleci” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Yer tamlayıcısı ve zarf tümleci her iki cümlede tekrarlanıp bu ögelere özellikle vurgu yapılırken belirtili nesne sadece birinci ve özne ise sadece ikinci cümlede kullanılmaktadır:

Müşkilin hem kendüye ṣordı yine

Kendüye kendü haber virdi yine (GN 6907) “Güçlüklerini de kendisine sordu yine, kendisine kendisi haber verdi yine.” (Yavuz, 2000, II/1, s. 245). (VI)

Ortak ögeler:

1. Belirtili nesne: “müşkilin hem”

2. Yer tamlayıcısı: “kendüye / kendüye”

3. Zarf tümleci: “yine / yine”

4. Özne: “kendü”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “zarf tümleci” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Zarf tümleci her iki cümlede tekrarlanarak eylemin gerçekleşme şekline dikkat çekilmiştir:

Cümle ʿālem ḫalḳı andan dirilür

Cümle ḫalḳuñ rızḳı andan virilür (GN 9707) “Âlemdeki bütün varlıklar onlar sayesinde hayat bulur, cümle halkın rızkı onlar sayesinde gönderilir.” (Yavuz, 2000, II/2, s. 783).

Ortak öge:

1. Zarf tümleci: “andan / andan”

• Doğu Türkçesinde Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla (I., II., III.) “özne”, “(iki) zarf tümleci” ve (II., III.) “belirtili nesne” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Özne ve zarf tümleci sadece birinci cümlede yer alırken belirtili nesne ikinci ve üçüncü cümlede tekrarlı olarak kullanılmaktadır:

Bizning beglär va yigitlär ham barıp tamām qıš baʿzı qorğannı ṣulḥ bilä eliglädilär, baʿzını urušup zor bilä aldılar, baʿzını ʿayyārlıq va inčkälik bilä oğurlap mutaṣarrif boldılar. (BN 59b/21-23) “Bizim beyler ve askerler de gidip tüm kış bazı kaleleri barış (yolu) ile ele geçirdiler, bazılarını savaşarak güçlükle aldılar, bazılarını hile ile çalıp mülk sahibi oldular.” (Thackston, I, 1993, s. 121).

Ortak ögeler:

1. Özne: “bizning beglär va yigitlär ham”

2. Zarf tümleci: (I) “tamām qıš”, (II) “barıp”

3. Belirtili nesne: “baʿzını / baʿzını”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla şartlı birleşik cümleden meydana gelmektedir. Şartlı birleşik cümlenin yardımcı cümleleri de “zarf tümleci” ve “özne “ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden oluşmaktadır. Zarf tümleci sadece ilk cümlede yer alırken özneye işaret eden emir kipinin II. teklik kişi eki iki cümlenin yükleminde de kullanılmaktadır:

İr iseŋ ir dik yüregiŋ tişlegil

Kiçken irenlerniŋ işin işlegil (ME 90) “Erkek isen erkek gibi yüreğini ısır, geçmiş erenlerinin işini yap.” (Gözütok, 2008, s. 57).

Ortak ögeler:

1. Zarf tümleci: “ir dik”

2. Özne: “sen” (Emir Kipi / II. teklik kişi eki -pekiştirme fonksiyonu-: “ -gil ”)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “özne” ve “yer tamlayıcısı” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Özne sadece birinci cümlede yer alırken yer tamlayıcısı iki cümlede tekrarlı olarak kullanılmaktadır:

İttifāḳ eyledi Tenbel hem aŋa

Şarṭ sözini didi muḥkem aŋa (ŞN 64b/1) “Tembel de ona katıldı, şart sözünü ona kesin bir şekilde bildirdi.” (Kocasavaş, 2003, s. 297).

Ortak ögeler:

1. Özne: “Tenbel hem”

2. Yer tamlayıcısı: “aŋa / aŋa”

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla ki bağlama edatıyla kurulan bağlı cümleden meydana gelmektedir. Bağlı cümle ise kendi içinde bir basit cümle ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki bağımlı sıralı cümleden oluşmaktadır. Özne sadece ilk cümlede kullanılmaktadır:

Figān ki yār mėniŋ ḥāletimni bilmeydür

Mėni ḫarāb körüp hīç raḥm ḳılmaydur (SD G92/1) “Feryat (ediyorum) çünkü sevgili benim durumumu anlamıyor, beni harap edip (bana) hiç merhamet etmiyor.” (Aslan, 2009, s. 52).

Ortak öge:

1. Özne: “yār”

Yüklemleri Tekrarlanan Bağımlı Sıralı Cümle Örnekleri

• Köktürkçede Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Köktürkçe dönemi eserlerinden Orhun Âbideleri’nde cümle yapıları incelendiğinde cümlelerin büyük bir kısmının basit cümlelerden meydana geldiği görülmektedir.

Aşağıdaki örnek, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise “yüklem” ve “özne” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden oluşmaktadır. Bu sıralı cümleler de kendi içinde ayrı ayrı şartlı birleşik cümleler şeklinde kurulmuştur. Dolayısıyla aynı yüklemin tekrarlı olarak kullanıldığı iki ayrı şartlı birleşik cümle bir bağımlı sıralı cümleyi, bağımlı sıralı cümle de bir iç içe birleşik cümlenin iç cümlesini meydana getirmektedir:

Irak erser yablak agı birür, yaguk erser edgü agı birür tip ança boşgurur ermiş. (KT G/7) “Uzak ise (uzakta olanlara) kötü mal verir, yakın ise (yakında olanlara) iyi mal verir diye öğretirmiş.” (Ercilasun, 2016, s. 500-501; Ergin, 2008, s. 4). (VII)

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla (I., II., III.) “özne” ve (I., II.) “yüklem” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir:

İlgerü kün togsık(k)a Bük ili kaganka tegi süleyü birmiş; kurıgaru Temir Kapıgka tegi süleyü birmiş; Tabgaç kaganla ilin törüsin alı birmiş. (BK D/7- 8) “Doğuda güneşin doğduğu yerdeki Orman ülkesi (Kore) Kağanlığına dek ordu yürütmüş(ler); batıda Demirkapı’ya dek ordu yürütmüş(ler); Çin kağanı için (onların) ülkelerini devletlerini alıvermiş(ler).” (Ercilasun, 2016, s. 560- 561; Ergin, 2008, s. 34).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Anta kisre inisi kagan bolmış erinç, oglıtı kagan bolmış erinç. (KT D/4-5) “Ondan sonra küçük kardeşi kağan olmuş(tur), oğulları kağan olmuş(tur).” (Ercilasun, 2016, s. 508-509; Ergin, 2008, s. 8).

• Eski Uygur Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Kuş ogl(ı) uça āztı, kiyik oglı yügürü āztı, kişi oglı yorıyu āztı. (IB 15) “Kuş yavrusu uçup yolunu kaybetti, geyik yavrusu koşup yolunu kaybetti, insanoğlu yürüyüp yolunu kaybetti.” (Tekin, 2013, s. 20, 28).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise aynı yüklemin tekrarıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Üküş atlıg ögrünçüŋ yook; kobı atlıg korkınçıŋ yook, uçruglug kutuŋ yook tir. (IB 36) “(Sende) çok atı olan (bir kişinin) sevinci yok; zayıf atı (atlısı) olan (bir kişinin) korkusu (da) yok, uçuşan bayraklarla kutlanacak (iyi bir) talihin yok, der.” (Tekin, 2013, s. 23, 31).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla iç içe birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının iç cümlesi ise “cümle dışı unsur” ve “yüklem” ortaklığıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Ḳaŋı ḳan inçe tip yarlıḳadı amraḳ ögüküm yir t[e]ŋri törümişte berü bay y[i]me bar toḳ çıġay y[i]me bar. (PKP 14) “Babası han şöyle buyurdu: “Sevgili yavrum, yer gök yaratıldığından beri zengin de var, yoksul da var.” (Tulum ve Azılı, 2015, s. 63).

• Karahanlı Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla bağımsız sıralı cümleden meydana gelmektedir. Bu cümlelerin bir ve ikincisi iç içe birleşik cümleyi oluştururken üçüncüsü kendi içinde şartlı birleşik cümle şeklinde kurulmuştur. İç içe birleşik cümlenin iç cümlesini oluşturan iki sıralı cümlede ise aynı yüklemin tekrarlı kullanıldığı görülmektedir. Şartlı birleşik cümlenin de yüklemi iç cümlenin yüklemleriyle aynıdır fakat şartlı birleşik cümle şekil itibarıyla iç içe birleşik cümlenin temel cümle yüklemine bağlıdır ve bu cümleyle sıralılık ilişkisi kurmaktadır:

ayur sen kedim ton şerab aş kerek

telim mal öküş ḳul ḳara-baş kerek

eger yıġdıŋ erse ʿumürluḳ tavar

urun başḳa börkni keḍer baş kerek (AH XI/297-300) “Dersin ‘Giyecek, yiyecek gerek, çok mal çok kul köle gerek.’; eğer ömürlük mal topladıysan önce başa börkü giyecek baş gerek.” (Arat, 2006, s. 64).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Ayrıca bu sıralı cümle kendi içinde iki şartlı birleşik cümleden oluşmaktadır:

ajun tutġuḳa er uḳuş bilse ked

budun basġuḳa er bilig bilse ked (KB 224) “Dünyayı elde tutmak için insan akıllı olsa iyi(dir), milleti itaat altına almak için insan bilgili olsa iyi(dir).” (Arat, 2007, s. 38; 1988, s. 27).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Künde irük yok, begde kıyık yok. (DLT 15-16) “Güneşte gedik yok, beyde (beyin sözünde) cayma yok.” (Ercilasun ve Akkoyunlu, 2014, s. 33). (VIII)

• Harezm Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla şartlı birleşik cümleden meydana gelmektedir. Şartlı birleşik cümlenin şart cümlesi ise aynı yüklemin tekrarıyla kurulan üç bağımlı sıralı cümle; ana cümlesi de üç bağımsız sıralı cümleden meydana gelmektedir. Öte yandan bağımlı sıralı cümleler de kendi içinde iç içe birleşik cümleler şekilde kurulmuşlardır:

eger mundın artuḳ bileyin tėseŋ

murād maḳṣuduŋnı bulayın tėseŋ

iḍi ẕikrin ayġıl açılġay saŋa

yaşıŋ tiŋmegey hīç küleyin tėseŋ (MM 36) “Eğer “Bundan daha fazlasını bileyim desen, istek arzularını bulayım (istek ve aruzlarına ulaşayım) desen, güleyim desen, gözyaşın hiç dinmesin; Allah sözünü söyle, (o zaman) sana açılacak.” (Toparlı ve Argunşah, 2008, s. 158).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “yüklem”, “zarf tümleci” ve “yer tamlayıcısı” ortaklığıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Bu cümlelerde “yüklem” dışında “zarf tümlecinin” de üç cümlede tekrarlı kullanıldığı görülmektedir. Yer tamlayıcısı ise sadece ilk cümlede yer almaktadır:

On miŋ yıl tamuġda yılanlar birle ḳınarlar, on miŋ yıl çayanlar birle ḳınarlar, on miŋ yıl ot birle ḳınarlar. (NS 13a/9-10) “On bir yıl cehennemde yılanlar ile cezalandırırlar, on bir yıl çıyanlar ile cezalandırırlar, on bir yıl ateş ile cezalandırırlar.” (Onur, 2023, s. 355).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan beş sıralı cümleden meydana gelmektedir:

Cevāb: “Ḥasan ve Ḳatāde ḳavlinçe seksen yıl keçdi, Süleymān ḳavlinçe ḳırḳ yıl keçdi, Saʿīd bin Cübeyr ḳavlinçe otuz altı yıl keçdi, yana bir ḳavlçe yėgirmi ėki yıl keçdi, Muḥammed bin İsḥāḳ ḳavlinçe on sekiz yıl keçdi. (KE 107r 15-17) “Cevap (verdi): “Hasan ve Katade sözüne göre seksen yıl geçti, Süleyman sözüne göre kırk yıl geçti, Said bin Cübeyr sözüne göre otuz yıl geçti yine bir söze göre yirmi iki yıl geçti, Muhammed bin İshak sözüne göre on sekiz yıl geçti.” (Ata, 2019, s. 196). (IX)

• Kıpçak Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan üç sıralı cümleden meydana gelmektedir. Bu yapının ikinci cümlesi ise kendi içinde şartlı birleşik cümle şeklinde kurulmuştur:

Anda ılap asov yoḫ,

nėçe çagırsa ėşitmeḫ yoḫ,

hergiz dagı kutılmak yoḫ. (CC 59a/8-12) “Orada ağlamanın faydası yok, ne kadar bağırsa işitmek yok, asla kurtuluş da yok.” (Argunşah ve Güner, 2015, s. 337).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla şartlı birleşik cümleden meydana gelmektedir. Bu şartlı birleşik cümlenin ana cümlesi ise aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden oluşmaktadır:

ẓulm ilin uzatsa sulṭān bolur mı bolmas

ḳoy-larġa ḳurt hergīz çōbān bolur mı bolmas (GT 16b/11-12) “Zulüm elini uzatsa sultan olur mu olmaz, koyunlara kurt hiçbir zaman çoban olur mu olmaz.” (Karamanlıoğlu, 1978, s. 15).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla “yüklem” ve “özne” ortaklığıyla kurulan dört sıralı cümleden meydana gelmektedir. Yüklemler dört farklı cümlede tekrarlanırken özneler de birinci ve üçüncü cümlelerde aynen kullanılmaktadır:

Kün altundan ėlçi kėliyir,

kömiş bırgı tarta kėliyir,

ay altundan ėlçi kėliyir,

altun bırgı tarta kėliyir (CC 60a/8) “Güneş altından elçi geliyor, gümüş boru çalarak geliyor, ay altından elçi geliyor, altın boru çalarak geliyor.” (Argunşah ve Güner, 2015, s. 340).

• Eski Oğuz Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan dört sıralı cümleden meydana gelmektedir. Sadece yüklemlerin ilk ikisi bildirme durum ekli, üçüncü ve dördüncüsü ise eksiz kullanılmaktadır:

Dost bizimdür, ev bizimdür söz bizüm

Gözgüde şol gördüğümüz yüz bizüm (GN 4338) “Dost bizimdir, ev bizimdir, söz bizim, aynada şu gördüğümüz yüz bizim.” (Yavuz, 2000, I/2, s. 881).

Aşağıdaki cümle, yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir. Ayrıca bu sıralı cümleler kendi içinde ayrı ayrı şartlı birleşik cümleler şeklinde kurulmuşlardır:

Ata adını yorıtmayan ḫoyrad ogul ata bilinden ininçe inmese yig, ana raḥmine düşince togmasa yig. (DK D4/9-10) “Ata adını yürütmeyen hoyrat oğul ata(nın) belinden inince inmese daha iyi, ana rahmine düşünce doğmasa daha iyi.” (Ergin, 2004, s. 74).

Aşağıdaki cümle de yapısı itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir.

Ol ikiniŋ biri Yūnus’ı yudar

Biri Süleymān yüzügin yudar (YZ 12a/8) “O ikisinden biri Yunus’u yutar, Biri Süleyman’ın yüzüğünü yutar.” (Taş, 2019, s. 156-157). (X)

• Doğu Türkçesinde Yüklemleri Tekrarlanan Sıralı Cümle Örnekleri

Aşağıdaki cümleler, yapıları itibarıyla aynı yüklemin tekrarıyla kurulan iki sıralı cümleden meydana gelmektedir.

ḫoş nime-dür ʿömr vefāsı ḳanı

şāh u gedā birle beḳası ḳanı (ME 487) “Hoş bir şey olan ömrün kâfi geldiği nerede, padişah ile yoksulun bâki kaldığı nerede?” (Gözütok, 2008, s. 104).

Her miḳdār ki bu birining ol biri bile āmīziş ve güft ü güẕārı bar, ol birning hem bu bir bile hemānçe tekellüm ü güftārı bar. (ML T775b/7-8) “Aynı derecede, birinin öbürü ile geçimi, konuşması var, öbürünün diğeri ile sohbeti, alış-verişi var.” (Barutcu Özönder, 1996, s. 203).

Mini bu şehrde żāyiʿ ḳılmaŋ

Şuʿle-i ḳaḥrda żāyiʿ ḳılmaŋ (ŞN 56a/11) “Beni bu şehirde yok etmeyin, kahır alevinde yok etmeyin.” (Kocasavaş, 2003, s. 263).

Değerlendirme

Yüklemleri ortak olan cümlelerin bağımlı sıralı cümle olarak kabul edilebilmesi için bu yüklemlerin sıralı cümlelerin her birinde ayrı ayrı tekrar edilerek kullanılması gerekmektedir. Bağımlı sıralı cümlelerde özne, zarf tümleci, nesne ve yer tamlayıcısı görevindeki ortak sözcüklerin sadece bir kez kullanılması mümkün olup tekrarlı kullanılması şart olmamakla birlikte bu durum yüklem görevli sözcük veya sözcük gruplarında istisnai bir şekilde ilerlemektedir. Türk dilinin tarihî dönem metinlerinde tespit edilen ve yukarıda gösterilen örneklere bakıldığında (bk. VII, VIII, IX, X) sıralı cümlelerin her birinde aynı yüklemlerin tekrarlandığı dikkati çekmektedir. Bu tür tekrarlar, öncelikle cümleler arasında yapısal olarak bağımlı sıralılık ilişkisi kurmakta ardından vurguyu özellikle belirli kavramlara yoğunlaştırmakta, yüklemin bildirdiği iş, oluş ve harekete dikkat çekmekte, anlam bütünlüğünü güçlendirmekte ve üslubun daha ritmik ve akıcı bir yapıya kavuşmasını sağlamaktadır. Böylece cümleler arasındaki ardışıklık hem “bağımlı” ilişki üzerine hem de ahenkli bir zemin üzerine kurulmuş olmaktadır.

Ardışık cümlelerde sözcük veya sözcük gruplarının tekrarlı kullanımı sadece yüklem ögesiyle sınırlı değil aynı zamanda diğer ögelerde de gözlemlenen bir durumdur. Sıralı cümlelerde özne, zarf tümleci, nesne veya yer tamlayıcısı gibi ögeler ortak kullanıldığında genellikle ilk cümlelerde yer almakta (bk. I, II, III) ve ardından gelen diğer cümlelerde bu ögelerin tekrar edilmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. İlk cümlelerde görülen bu ortak ögeler devamında gelen diğer cümlelerde de anlam ve fonksiyon açısından kapsayıcı bir rol üstlenmektedir. Bu ögelerin tekrarlanarak kullanılması ise (bk. IV, V, VI) özellikle vurgulanmak istenen bir ögeye dikkat çekilmek istendiğini göstermektedir. Bu tekrarlar, anlatımda bir üslup özelliği olarak görülmektedir. Öte yandan ortak yüklemlerin ardışık cümlelerin her birinde tekrarlanması, dilsel bir tercih olmasının ötesinde bu cümleleri bağımlı sıralı cümle kategorisine dâhil eden temel bir yapısal özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yapılan çoğu çalışmada (Özkan-Sevinçli, 2008, s. 169; Karahan, 2013, s. 91; Özkan, Toker, Aşçı, 2016, s. 139) yüklemlerin ortak olduğu ifade edilip bir kez kullanıldığı ardışık cümlelerin bağımlı sıralı cümle olarak kabul edildiğine dair yaygın bir görüş bulunmaktadır. Hâlbuki tek bir yüklem etrafında kurulan cümlelerin büyük bir kısmının sadece basit cümle olduğu görülmektedir. Türk dilinin tarihî dönemleriyle Türkiye Türkçesinin söz dizimi üzerine yapılmış çalışmalar incelendiğinde ortak yüklemle kurulduğu öne sürülen bağımlı sıralı cümlelere dair dikkat çeken bazı örnekler aşağıda değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Aşağıdaki cümlenin yüklemi ad unsuru bağlama edatsız bağlama grubu olan birleşik fiil grubundan meydana gelmektedir. Öte yandan Küçük, bu cümleyi tėtik (bolayın) y(a)ruk bolayın şeklinde yardımcı fiilleri ortak bağımlı sıralı cümle olarak tanımlanmaktadır. Hâlbuki bol- yardımcı fiili tėtik ve y(a)ruk sözcükleriyle birlikte bir grup kurmuş ve birleşik fiil olarak yüklem görevini üstlenmiştir. Eğer bol- yardımcı fiili ayrı ayrı, tėtik bolayın, y(a)ruk bolayın şeklinde yer almış dahi olsaydı her iki cümlenin yüklemi yine iki ayrı ad unsurunun bol- yardımcı fiiliyle kurduğu iki ayrı birleşik fiilden meydana gelmiş olacaktı. Böylece iki ayrı yükleme sahip ve sadece öznesi ortak bağımlı sıralı cümle oluşacaktı. Dolayısıyla yardımcı fiillerin ortak olması yüklemlerin de ortak olduğu ve aynı sözcükten oluştuğu anlamına gelmemektedir. Ortaklığı sadece yardımcı fiil üzerine kurulu bağımlı sıralı cümlelerin bu durumda sadece anlam ilişkisi üzerine kurulu bağımsız sıralı cümle şeklinde değerlendirilmesi gerekmektedir:

tėtik y(a)ruk bolayın… tılaŋurmak edremke tükellig. (Küçük, 2021, s. 150) “Kabiliyetiyle tam olarak donanmış (ve) akılı olayım.”

Aşağıda sıralanan örnekler de tek bir yüklem etrafında kurulan basit cümlelerden meydana gelmektedir. Her örneğin üst satırında, cümle ögeleri kullanıldıkları sıraya göre gösterilmiştir:

Cümle Dışı Unsur / Özne / Zarf tümleci / Yüklem

Ammā / ġazaliyyāt ve ḳaṣāyid dīvānı / meşhūrraḳ ve yaḫşıraḳ / vākiʿ boluptur. (Tikence, 2019, s. 118) “Ama gazeller ve kasideler divanı daha meşhur ve güzel meydana gelmiştir.”

Özne / Yüklem

Anıŋ ʿilmi, biligi / yoḳ turur. (Tikence, 2019, s. 118) “Onun ilmi, bilgisi yoktur.”

Yüklem / Belirtili Nesne

Küyüp turuptır-mén / ölülerniŋ kopmaklıkın dagı méŋü tirilikni “Ölülerin dirilişini ve ebedî hayatı bekliyorum.” (Ünsal, 2019, s. 268).

Özne / Belirtili Nesne / Belirtili Nesne / Belirtili Nesne / Yüklem

Sıtkı / çantayı /, valizi /, yağmurluğu / aldı ... (Yılmaz, 2023, s. 73).

Belirtili Nesne / Özne / Yüklem

Bunu da / hem Ahmet hem de herkes / bilirdi. (Demir, 2022, s. 68).

Özne / Yüklem

İş bulmak için otuz sene evvel İstanbul’a geldiğini, bir müddet satıcılık yaptığını, sonra birdenbire derviş olup her işi bıraktığını söyleyenler/ vardı. (Şahin, 2024, s. 397).

Her şeyi bu kadar ciddiye almak, bu kadar öfkelenmek / neden? (Ahmed, 2017, s. 925).

Örnekleri daha da çoğaltılabilecek olan ve söz konusu çalışmalarda bağımlı sıralı şeklinde tanımlanan bu tür cümleler görüldüğü üzere tek bir yüklemle kurulmuş basit cümlelerdir. Cümlelerin tamamında, tek bir yükleme sorulan her bir sorunun cevabı ayrı ayrı karşılık bulmaktadır. Verilen bu cevapların hepsi cümle içinde farklı birer öge olarak görev almaktadır. Ve bu cevaplar doğrultusunda ikinci bir yükleme hem şekil hem de anlam olarak ihtiyaç duyulmadığı görülmektedir. Eğer bu cümlelerde mevcut yüklemin, cümle olarak nitelendirilen diğer söz öbeklerinin de yüklemi olduğu görüşü kabul edilerek ortak yüklemli sıralı cümle tanımlaması yapılıyorsa (ör. Her şeyi bu kadar ciddiye almak [neden], bu kadar öfkelenmek neden?) o zaman cümlenin yapısına müdahale edilmiş, ögeler arasındaki anlam ilişkisi kesintiye uğramış ve en önemlisi sözcük gruplarını oluşturan unsurlar arasına girilerek gruplar dağıtılmış olur. Böylece sözcük grubu olan yapılardan, aralarına ayrıca birer yüklem yerleştirilmek suretiyle ayrı ayrı cümleler çıkartılmış olur.

***

Yüklemleri ortak olup bağımlı sıralı cümle şeklinde tanımlanan diğer örneklerde ise yapı itibarıyla daha farklı bir durum seyretmektedir. Özellikle Türkiye Türkçesinin edebî metinlerinde bu türden cümlelerle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu biçimdeki yapılarda yüklemsiz cümleler genellikle diğer cümlelerin yüklemine ihtiyaç duymakta ve okuyucu tarafından zihnî bir müdahaleyle bu cümlelere eklenmektedir ama görünüşte yüklem yer almamaktadır. Bu cümle kuruluşlarında dikkati çeken en önemli husus tek bir yüklemin etrafında aynı görevdeki farklı sözcüklerin paralel bir şekilde sıralanmış olmasıdır. Yani eğer yüklem birinci cümlenin sonunda kullanıldıysa o cümlenin ögeleri örneğin belirtili nesne+yer tamlayıcısı+yüklem şeklinde sıralanmışsa o yüklemden sonra gelen yüklemsiz cümle de belirtili nesne+yer tamlayıcısı+… (bk. XI) şeklinde kurulmaktadır. Böyle bir durumda ikinci cümlede, kendiliğinden yüklemin tamamlanması ihtiyacı hissedilmektedir. Bu yüklem de genellikle ilk cümlenin yüklemiyle aynı olmaktadır. Bunun yanı sıra tek bir yükleme sorulan sorulara verilen cevaplarla tek bir cümle kurulabilmekte ve yüklemsiz cümlenin ögeleri için de aynı soruların ikinci kez sorulmasına gerek duyulmaktadır. Bir yükleme aynı soruların ikinci kez sorulması demek aslında ikinci bir yüklemin de varlığına işarettir.

Acaba bu tür yapılarda yüklemi olmayan cümleler eksiltili cümle şeklinde tasarlanmış olabilir mi? Yani tek bir yüklem kullanılmış ve diğer cümlenin yüklemi özellikle söylenmemiş, eksik bırakılmış olabilir mi? Hem dilde tasarruf ilkesi gereği tekrarlanmak istenmemiş olabilir hem de üslup özelliği olarak tercih edilmiş bir anlatım şekli olabilir. O hâlde bu tarz cümle yapıları yüklemi ortak bağımlı sıralı cümle mi yoksa eğer başka bir ortak ögesi bulunmuyorsa bir basit bir de eksiltili cümlenin meydana getirdiği bağımsız sıralı cümle olarak değerlendirmek mi daha doğru olacaktır?

Taranmış çalışmalarda, bu şekilde kurulmuş cümlelerden dikkati çeken bazı örnekler aşağıda sıralanmıştır:

Yer Tamlayıcısı / Özne / Yüklem(,) Yer Tamlayıcısı / Özne / Ø

Közimdin / uyḳu / kitti (,)[2] cāndın / ārām (Sevinç, 2024, s. 562) “Gözümden uyku gitti, canımdan huzur.”

Zarf Tümleci / Yüklem / Yer Tamlayıcısı / Belirtisiz Nesne (,) Yer Tamlayıcısı / Belirtisiz Nesne / Ø

Nidin / içrür / saŋa /süt (,) maŋa / ḳan (Şahin, 2024, s. 296) “Neden sana süt içirir bana kan.”

Belirtili Nesne / Yer Tamlayıcısı / Ø, Belirtili Nesne / Yer Tamlayıcısı / Yüklem

Uçmaġnı / oŋ yanımda / tamuġnı / sol yanımda / körer mén (Tikence, 2019, s. 118) “Cenneti sağ yanımda, cehennemi sol yanımda görürüm.” (XI)

BelirtisizNesne /YerTamlayıcısı/Yüklem/Özne;Özne /YerTamlayıcısı/Ø

Resimleri hâlâ manav dükkânlarına asılan rahmetli ve Olimpiyat madalyalı bir güreşçiye benziyordu Saim; karısı da / tombul ve sevimli bir fareye (benziyordu). (Düzövüt, 2023, s. 199).

Zarf Tümleci /Yer Tamlayıcısı / Ø, Zarf Tümleci /Yer Tamlayıcısı /Yüklem

Ġışın / daşa, yazın / yaşa / oturma. (Şuataman, 2022, s. 67) “Kışın taşa, yazın yaşa oturma.”

Özne / Yüklem, Özne / Ad Unsuru + Ø

Yolg’iz bola / yig’loq bo’lar, yolg’iz tuya / baqiroq. “Yalnız çocuk ağlak olur, yalnız deve bağırak.” (Altunsoy, 2022, s. 115).

Özne / Yer Tamlayıcısı / Yüklem, Özne / Yer Tamlayıcısı / Ø

Ben / felsefecilerden / çalıyordum, Didem / başka senaristlerden / (çalıyordu). (Canarslan, 2021, s. 67). (XII)

Genellikle konuşma dilinde karşılaşılan ve bazı ögelerin eksiltili olarak söylenip dinleyici veya okuyucunun tamamlaması beklenilen cümleler geleneksel dil bilgisinde eksiltili / kesik cümle olarak adlandırılmaktadır (Korkmaz, 2007, s. 82; Karaağaç, 2011, s. 242; Sarıca, 2015, s. 113; Karaağaç, 2018, s. 366; Demir, 2019, s. 81-82, Altun, 2022, s. 15). Öte yandan yapısal tümce bilimi yaklaşımı, eksilti kavramını kullanmaktan kaçınır; anlamsal ölçütlere büyük ölçüde başvurmaz ve biçim bilim – tümce bilimi ayrımını ikincil düzeye iter. Bunun yerine, açık ve nesnel ölçütler çerçevesinde değerlendirmeler yapmayı hedefler; çözümlemelerini ise bireysel tümceler yerine, bağlamsal bütünceler üzerinden gerçekleştirmeye çalışır (Vardar, 2002, s. 199). Eksiltili cümlelerde kullanılmayan ögelerden biri de yüklemlerdir. Öte yandan eksiltili yapıların da cümle olarak kabul edilebilmesi için bir yükleminin olması gerekmektedir. Bu aşamada yüklemsiz eksiltili cümlelerde anlam bütünlüğü zihin düzleminde, derin yapıda sağlanmaktadır. Yüzeysel yapıdaki bu boşluk, öncesi ve sonrasında gelen cümlelerin şekil ve anlam ilişkisi doğrultusunda doldurulabilmektedir. Yukarıda verilen örnek cümlelerde de bu yönde bir kullanımın olduğu dikkati çekmektedir. Üstünova’nın (1998, s. 161-169) yapıları aynı olan cümlelerin birbirine paralel olarak sıralanması şeklinde açıkladığı ve “sentaktik paralelizm” olarak ifade ettiği bu üslup özelliğini örnek cümlelerde gözlemlemek mümkündür. Bu şekilde kurulmuş yapılarda, yüklemi olan cümlelerdeki öge kullanımı ile yüklemi eksiltilmiş olan cümlelerdeki öge kullanımı aynı sıralama ve işlevle düzenlenmektedir. Cümleler arasında dil bilgisel olarak oluşturulan bu simetri, eksiltili cümle yüklemlerinin biçim ve anlam olarak tamamlanmasını mümkün hâle getirmektedir. Genellikle aynı yüklemle tamamlanan bu eksiltili cümlelerin kimi zaman da yukarıda verilen sonuncu örnekte olduğu gibi (bk. XII) cümlelerdeki öznelerin değişmesinden kaynaklı olarak yüklemi farklı bir kişi ekiyle çekimlenmiş şekilde yer alabilmektedir. Zaten zihin, o yüklemi derin yapıda bunun bilincinde olarak uygun bir şablona yerleştirmektedir. Dolayısıyla bu şekilde kurulmuş cümlelerde yüklem tekrarından bahsetmek de mümkün değildir. Çünkü görünen yüzeyde bir tane yüklem vardır. Bu bağlamda ortak yüklemle kurulan bağımlı sıralı cümlelere dayalı değerlendirmeler de hükümsüz kabul edilmelidir. O hâlde yüklemi düşürülmüş olan cümleleri eksiltili cümle olarak nitelendirmek ve bağımlı ve bağımsız sıralı cümle tanımlarını da bu doğrultuda yeniden yapmak daha doğru olacaktır.

Sonuç

Bu makalede, öncelikle Türk dilinin tarihî dönem metinleri bağımlı sıralı cümle kuruluşları bakımından incelenmiş, ortak ögelerin türleri ve kullanım şekilleri örnekler üzerinden ortaya konulmuştur. Ardından hem Türk dilinin tarihî dönemleri hem de Türkiye Türkçesi üzerine yapılan geleneksel söz dizimi çalışmaları, bağımlı sıralı cümlelerin işleniş yöntemleri açısından incelenmiş ve ortak yüklemle kurulan sıralı cümle yapıları şekil ve içerik olarak sunulmaya çalışılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda bağımlı sıralı cümlelerin kapsam ve sınırlılıkları hakkında aşağıdaki bazı değerlendirmelere ulaşılmıştır:

1. Bağımlı sıralı cümleler, mutlaka ortak bir öge (zarf tümleci, yer tamlayıcısı, nesne gibi) aracılığıyla birbirine bağlanmalıdır.

2. Bağımlı sıralı cümlelerde -yüklem dışında- ortak kullanılan ögelerin ardışık diğer cümlelerde mutlaka tekrarlanması gerekmemektedir. Bu ögelerin herhangi bir sıralı cümlede yer alması ve ardışık diğer cümlelerle de yapı ve anlam açısından bağlantılı olması yeterlidir.

3. Ortak yüklem üzerine kurulu bağımlı sıralı cümlelerden söz edebilmek için aynı yüklemin sıralı cümlelerin tamamında da gösterilmesi gerekmektedir. Hem şekil hem de anlam bakımından tek bir yüklemle kurulan ve sadece bir yargı, durum, olay, olgu vs. bildiren cümleler basit cümle olarak değerlendirilmelidir.

4. Özellikle Türkiye Türkçesi metinlerinde daha sık rastlanılan ve bağımlı sıralı cümle olarak kabul edilen bazı yapılarda, görünüşte tek bir yüklem bulunmasına rağmen derin yapıda görünmeyen bir yüklem daha vardır. Bu tür cümleler, öge dizilişi açısından paralellik gösteren en az iki ardışık cümleden meydana gelse de sadece bir yükleme sahiplerdir. Dolayısıyla aynı yüklemin hem yüzeysel hem de derin yapıda yer alması, bu yapının yüklem ortaklığına dayalı bağımlı sıralı cümle şeklinde değerlendirilebileceği anlamına gelmemektedir. Eğer yüklemin dışında başka bir öge ortak kullanılıyorsa bu tür yapılar bağımlı sıralı cümle sayılabilir ancak yüklemden başka herhangi bir ortaklık söz konusu değilse bağımsız sıralı cümle olarak kabul edilmelidir. Bu bağımsız sıralı cümleler de kendi içinde basit ve eksiltili cümlelerden oluşmaktadır. Eksiltili cümlelerin yüklemleri çoğu zaman önceki ve sonraki cümlelerin yüklemleriyle aynı olmakla birlikte bazen öznelerin değiştiği durumlarda farklı çekimlenmiş biçimlerde de karşımıza çıkabilmektedir.

5. Sonuç itibarıyla tek bir yüklem ile kurulmuş bağımlı sıralı cümleden bahsedebilmek için aynı yüklemin tüm sıralı cümlelerde açıkça kullanılması gerekmektedir. Eğer yüklem bir cümlede yer alırken diğerinde eksiltili olarak kullanılmışsa ve iki cümle arasında da ortak başka hiçbir öge bulunmuyorsa bu şekildeki yapıların bağımsız sıralı cümle olarak değerlendirilmesinin daha uygun olacağı kanaatini taşımaktayız.

⁘ Bağımlı Sıralı Cümle:

Her iki cümlede tekrarlanmış ortak bir yüklem bulunmaktadır:

Örnek: Öge (A) + Öge (B) + Yüklem (C); Öge (D) + Öge (F) + Yüklem (C)

⁘ Bağımsız Sıralı Cümle:

Cümlelerden biri eksiltilidir ve başka hiçbir öge ortak değildir. Her iki cümlede paralel ögeler kullanılmaktadır:

Örnek: Öge (A) + Öge (B) + Yüklem (C); Öge (A) + Öge (B) + Ø

Kısaltmalar

AH - Atebetü’l Hakayık

AM - Eski Uygurca Abitaki Metinleri

BK D - Bilge Kağan / Doğu Yüzü

BN – Babürname

CC - Codex Cumanicus

DK - Dede Korkut

DLT - Dîvânu Lugâti’t-Türk

GN - Garib-nâme

GT - Gülistan Tercümesi

HGY - Hacı Giray Han Yarlığı

IB - Irk Bitig

KB - Kutadgu Bilig

KE - Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā

KİP - Kuanşi İm Pusar

KT D - Köl Tigin / Doğu Yüzü

KT G - Köl Tigin / Güney Yüzü

Mayt. – Maytrısimit

ME - Mahzenü’l-Esrâr

ML - Muḥākemetü’l-Luġateyn

MM - Mu’înü’l-Mürîd

NF - Nehcü’l-Ferādìs

NS - Nasîtü’s-Sâlihîn

PKP - Edgü Ögli Tigin Anyıg Ögli Tigin

SD - Sānìī ve Türkçe Divanı

ŞN - Şeybânî-Nâme

T II-B - Tunyukuk, İkinci Taş / Batı Yüzü

YZ - Yūsuf ve Zelīḫā

Kaynakça

Ahmed, S. (2017). Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” adlı romanı üzerinde söz dizimi incelemesi (Tez No. 465644) [Doktora tezi, İstanbul Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Altun, M. (2022). Türkçede söz dizimi çözümlemeleri Türk romanından örneklerle. Pegem Akademi.

Altunsoy, S. (2022). Özbek Türkçesindeki aile kavramı ile ilgili atasözlerinin anlam bilimi ve söz dizimi açısından incelenmesi (Tez No. 748947) [Yüksek lisans tezi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Arat, R. R. (1988). Yusuf Has Hâcib: Kutadgu Bilig II (Tercüme). Türk Tarih Kurumu.

Arat, R. R. (2006). Edib Ahmed B. Mahmud Yükneki: Atebetü’l Hakayık. Türk Dil Kurumu.

Arat, R. R. (2007). Yusuf Has Hacip: Kutadgu Bilig I (Metin). Türk Dil Kurumu.

Argunşah, M. ve Güner, G. (2015). Codex Cumanicus. Kesit.

Aslan, Ü. (2009). Ubeydullah Han (Ö. 1539) şairi Sānī ve Türkçe divanı. Palet.

Ata, A. (2019). Rabġūzī: Ḳıṣaṣü’l-Enbiyā (peygamber kıssaları) I (Giriş-metin-dizin). Türk Dil Kurumu.

Barak Yılmaz, B. (2008). Cümle bilgisi konusundaki terim, tanım ve tasnif farklılıklarının değerlendirilmesi (Tez No. 219944) [Yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Barutcu Özönder, F. S. (1996). ʿAlī Şīr Nevāyī: Muḥākemetü’l-Luġateyn (İki dilin muhakemesi). Türk Dil Kurumu.

Başkan, Ö. (1988). Bildirişim insan dili ve ötesi. Altın Kitaplar.

Bilgegil, K. (2009). Türkçe dilbilgisi. Salkımsöğüt.

Bodrogligeti, A. J. E. (2001). A grammar of Chagatay. Lincom.

Böler, T. (2021). Türkiye Türkçesi söz dizimi. Kesit.

Canarslan, D. (2021). Yekta Kopan’ın “Sıradan Bir Gün” adlı romanının söz dizimi açısından incelenmesi (Tez No. 669426) [Yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Demir, A. (2022). Ağrıdağı Efsanesi’nde söz dizimi (Tez No. 763416) [Yüksek lisans tezi, Harran Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Demir, N. (2019). Türkçe cümle bilgisi. Altınordu.

Düzövüt, H. (2023). Orhan Pamuk’un “Kara Kitap” adlı eserinde söz dizimi (Tez No. 804361) [Yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Eckmann, J. (2014). Maḥmūd bin ʿAlī: Nehcü’l-Ferādīs uştmaḫlarnıŋ açuq yolı (Cennetlerin açık yolu). Türk Dil Kurumu.

Ejder, V. (2003). Gramer kitaplarına göre Türkiye Türkçesi’ndeki cümle çeşitleri ve mukayeseleri (Tez No. 146508) [Yüksek lisans tezi, Erciyes Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Eraslan, K. (2012). Eski Uygur Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.

Ercilasun, A. B. (2016). Türk kağanlığı ve Türk bengü taşları. Dergâh.

Ercilasun, A.B. veAkkoyunlu, Z.(2014).Kâşgarlı Mahmud: Dîvânu Lugâti’t-Türk (Giriş-metin-çeviri-notlar-dizin). Türk Dil Kurumu.

Erenoğlu, N. (2013). Türkiye Türkçesi ve Yeni Uygur Türkçesinin söz dizimi açısından karşılaştırılması (Tez No. 357344) [Doktora tezi, Ege Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Ergin, M. (2004). Dede Korkut Kitabı 1. Türk Dil Kurumu.

Ergin, M. (2008). Orhun Abideleri. Boğaziçi.

Gencan, T. N. (1971). Dilbilgisi. Türk Dil Kurumu.

Gözütok, A. (2008). Haydar Tilbe: Mahzenü’l-Esrâr (Gramer-metin-dizin-tıpkıbasım). Fenomen.

Hacıeminoğlu, N. (2008). Karahanlı Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.

Hatiboğlu, V. (1972). Türkçenin sözdizimi. Türk Dil Kurumu.

Hunutlu, Ü. (2024). Eski Türkçenin söz dizimi. Akçağ.

Johanson, L. (2021). Turkic. Cambridge University Press.

Kara, S. (2012). Sıralı cümle üzerine bir inceleme. Turkish Studies, 7(4), 2163– 2171.

Karaağaç, G. (2011). Türkçenin söz dizimi. Kesit.

Karaağaç, G. (2018). Dil bilimi terimleri sözlüğü. Türk Dil Kurumu.

Karaayak, T. (2021). Eski Uygurca Abitaki metinlerinin söz varlığı (Giriş-metin-aktarma-açıklamalar-dizin). Türk Dil Kurumu.

Karahan, L. (2000). Yapı bakımından cümle sınıflandırılmaları üzerine. Türk Dili, 583, 16–23.

Karahan, L. (2013). Türkçede söz dizimi. Akçağ.

Karamanlıoğlu, A. F. (1978). Seyf-i Sarâyi: Gülistan tercümesi (Kitâb Gülistan bi’t-türkî). Millî Eğitim.

Kocasavaş, Y. (2003). Muhammed Sâlih: Şeybânî-Nâme (Giriş-tıpkıbasım-metin-tercüme). Çantay.

Korkmaz, Z. (2007). Gramer terimleri sözlüğü. Türk Dil Kurumu.

Korkmaz, Z. (2009). Türkiye Türkçesi grameri şekil bilgisi. Türk Dil Kurumu.

Küçük, E. (2021). Altun Yaruk Sekizinci Kitap’ın söz dizimi (Tez No. 685605) [Yüksek lisans tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Onur, S. (2023). Harezm Türkçesinin İdil boyundaki tarihî seyri ve Nasîtü’s-Sâlihîn (İnceleme-tenkitli metin-aktarım-dizin-tıpkıbasım) (Tez No. 812182) [Doktora tezi, İstanbul Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Özkan, A., Toker, M. ve Aşçı, U. D. (2016). Türkiye Türkçesi söz dizimi. Palet.

Özkan, M., Esin, O. ve Tören, H. (2001). Yüksek öğretimde Türk dili yazılı ve sözlü anlatım 2. Filiz.

Özkan, M. ve Sevinçli, V. (2008). Türkiye Türkçesi söz dizimi. 3F.

Özmen, M. (2013). Türkçenin sözdizimi. Karahan.

Özyetgin, M. (1996). Altın Ordu, Kırım ve Kazan Sahası ait yarlık ve bitiklerin dil ve üslûp incelemesi. Türk Dil Kurumu.

Sarıca, B. (2015). Türkçe cümle bilgisi. Anı.

Sevinç, A. (2024). Kutb’un Hüsrev ü Şirin’i üzerine söz dizimi incelemesi (1-2332) (Tez No. 881172) [Yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Şahin, B. (2024). Kutb’un Ḫusrev u Şīrīn’i üzerine söz dizimi incelemesi (2333- 4727) (Tez No. 881173) [Yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Şuataman, Ö. (2022). Kars ili ağızları söz varlığı (Tez No. 738699) [Doktora tezi, İstanbul Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Taş, İ. (2019). Şeyyād Ḥamza: Yūsuf ve Zelīḫā [Gramer-metin-çeviri-notlar-sözlük-dizin-tıpkıbaskı]. Türk Dil Kurumu.

Tekin, Ş. (2019a). Uygurca metinler I: Kuanşi İm Pusar (Ses işiten ilah). Türk Dil Kurumu.

Tekin, Ş. (2019b). Uygurca metinler II: Maytrısimit burkancıların mehdîsi Maitreya ile buluşma uygurca iptidaî bir dram. Türk Dil Kurumu.

Tekin, T. (2013). Irk Bitig. Türk Dil Kurumu.

Tekin, T. (2016). Orhun Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.

Thackston, W. M. Jr. (1993). Zahiruddin Muhammad Babur Mirza: Baburnama part one: Fergana and Transoxiana, Chaghatay Turkish text with Abdul-Rahim Khankhanan’s Persian translation (Ş. Tekin ve G. A. Tekin, Ed.) [Doğu Dilleri ve Edebiyatlarının Kaynakları]. Harvard University.

Tikence, S. B. (2019). Çağatay Türkçesinde söz dizimi (Uygur harfleriyle yazılmış Çağatayca Seyfü’l-Mülûk hikâyesi, Mecâlisü’n-Nefâyis ve Tezkier-i Evliyâ’nın Çağatay Türkçesi çevirisi örneğinde) (Tez No. 581292) [Yüksek lisans tezi, Ordu Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Toparlı, R. ve Argunşah, M. (2008). Mu’înü’l-Mürîd. Türk Dil Kurumu.

Tulum, M. M. ve Azılı, K. (2015). Eski Uygurca edgü ögli tigin anyıg ögli tigin (İyi niyetli şehzade – kötü niyetli şehzade): Burkancı seyirlik eser. Doğu Kütüphanesi.

Ünsal, Ü. (2019). Codex Cumanicus’un söz dizimi (Tez No. 552268) [Yüksek lisans tezi, Erciyes Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Üstünova, K. (1998). Dede Korkut destanları ve sentaktik paralelizmde eksiltili yapıların rolü. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten, 46(1), 161-169.

Vardar, B. (2002). Açıklamalı dilbilim terimleri sözlüğü. Multilingual Yabancı Dil.

Yavuz, K. (2000). Âşık Paşa: Garib-nâme (Tıpkıbasım, karşılaştırmalı metin ve aktarma) (Cilt I/2, II/1, II/2). Türk Dil Kurumu.

Yılmaz, Ö. (2023). Mustafa Kutlu’nun “İyiler Ölmez” adlı eserinin söz dizimi açısından incelenmesi (Tez No. 777238) [Yüksek lisans tezi, Çankırı Karatekin Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Etik Komite Onayı

Araştırmada etik kurul iznine gerek yoktur.

Çıkar Çatışması

Yazar, çıkar çatışması olmadığını beyan eder.

Finansman

Araştırma için herhangi bir mali destek alınmamıştır.

Kaynaklar

  1. Bazı cümlelerin sonunda yer alan bu numaralandırmalar, sonuç ve değerlendirme bölümündeki ilgili hükümlerin hangi cümlelere yönelik olduğu gösterilmek üzere örnek niteliğinde eklenmiştir.
  2. (,) : Parantez içinde belirtilen virgül işaretleri eğer örneğin orijinalinde bulunmuyorsa, iki ayrı cümlenin bitiş ve başlangıç yerini göstermek ve cümleleri birbirinden ayırmak amacıyla tarafımızca sonradan eklenmiştir.