Ayten BÜLBÜL

Necmettin Erbakan Üniversitesi https://ror.org/013s3zh21

Anahtar Kelimeler: değer biçme kuramı, tutumsal anlam, değerlendirici dil, kara, kültürel kavramlaştırma

Özet

Renk sözcükleri hemen hemen her toplum ve kültürde kişiler, olaylar, durumlar veya inançlara ilişkin kültürel değer anlamları barındırmaktadır. Kara renk sözcüğü nitelediği ad ya da eylemleri renksel olarak konumlandırmanın ötesinde farklı duyguları, toplumsal beğeni ve kınamalar ile toplumsal önem gibi çeşitli tutumsal anlam düzlemleriyle çerçevelemektedir. Dil kullanımının kişiler arası işlevini oluşturan dilin değerlendirme işleviyle eş tutulan tutum, söylem anlam biliminin en temel konuları arasında yer almaktadır. Renk sözcüklerinin barındırdıkları tutumsal anlamlarının evrensel ve kültüre özgü olduğu düşüncesinden hareketle bu çalışmada kara renk sözcüğünün yer aldığı atasözü ve deyimlerde tutumsal değer türlerinin saptanması amaçlanmıştır. Kara renk sözcüğü özelinde Türk kültüründeki tutumsal anlamlandırmanın belirlenmesi amacıyla değer biçme kuramı (DBK) kapsamında bir çözümleme sunulmuştur. Bu amaç çerçevesinde iki farklı atasözleri ve deyimler sözlüğünde tutumsal konumlandırma türleri kapsamında işlev yüklenen kara renk sözcüğü çalışmanın sorgulama odağında yer almaktadır. Çalışmada betimsel araştırma yöntemi kullanılarak tutumsal konumlandırma işlevi alan kara renk sözcüğünün birlikte bulunduğu atasözü ve deyimlerde duygusal ve düşünsel değerlendirici dil özellikleri örnekleriyle betimlenmiştir. Değerlendirme sonucunda söz konusu atasözü ve deyimlerde duyuşsal etki, yargılama ve değerbilirlik olmak üzere tutumsal anlamın üç düzlemine de rastlanmıştır. Tutumsal anlam düzlemlerinin atasözü ve deyimlerde dağılımı farklılık gösterse de bu imgesel anlamlı dil ögelerinde yargılama tutumunun baskın varlığına ulaşılmıştır. Bununla birlikte bu ögelerin kültürel etki özelliklerinde olumsuz kutup niteliğinin sıklığının yanı sıra olumlu kutup özelliğine de sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu bilgiler kara renk sözcüğünün kültürel kavramlaştırmadaki yeri ve önemi açısından ayrı bir değerlendirme sunmaktadır.