Alpay İĞCİ

Uşak Üniversitesi https://ror.org/05es91y67

Anahtar Kelimeler: Karadağ, Kosova, Batı Rumeli Türk ağızları, Eski Bar, Prizren, söz varlığı

Batı Rumeli’deki Türk ağızlarının incelenmesi tarihî ve çağdaş Türkiye Türkçesi araştırmalarına önemli katkılar sunmaktadır. Sahanın genele olan katkısı gibi, Batı Rumeli içindeki komşu alt bölgelerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, Batı Rumeli’nin tarihî rekonstrüksiyonunda, tamamlanmasında kullanılabilir. Bu çerçevede Karadağ, doğu komşusu Kosova’daki Türk ağızları için bazı yönlerden tamamlayıcı olabilir. Karadağ, Kosova gibi bölgeler, diğerleri için tamamlayıcı rol oynayabilir.

Karadağ Türk ağızlarının dil özellikleri, Batı Rumeli ağızlarının tarihî ve çağdaş döneminin anlaşılmasında, Kosova ağızları yanında, faydalı bir rol üstlenebileceğini göstermiştir. Türk dili coğrafyasının uç bölgesi olarak Karadağ, Türk devlet idaresinin Kosova’dan daha önce ortadan kalktığı bir yerdir. Bunun nüfus hareketleri gibi bütün sosyal olumsuzluklarını Kosova’dan çok daha yoğun bir şekilde yaşamıştır.

Tarihten gelen, değişen veya korunan dil özelliklerinin dışında, sosyal şartlara bakıldığında Karadağ ve Kosova’nın kısmen farklı durumları vardır. Çağdaş dönemde Karadağ Türklerinin kültürel durumları, Karadağ’a komşu Kosova’daki Türklerin durumlarından biraz farklıdır. Kosova’da yaşayan Türklerde yöresel özellikleriyle yaşayan bir Türkçe vardır. Genel kitlede Kosova Türk ağzı bilinir. Büyük kısmında yazı diline tanışıklık söz konusudur. İyi düzey bir yazı dili hâkimiyetine sahip bireylerin sayısı az değildir. Eğitimsel, akademik, edebî, hukuki vb. alanlarda yazı dili kullanımdadır. Nihayetinde Kosova, Türkçenin ilgili düzeyde resmiyete sahip olduğu bir ülkedir. Türkiye ve diğer Türklerle temas bakımından Kosova Türklerinin ilişkileri Karadağ Türklerine göre çok daha yüksektir. Karadağ’da bugünlerine ulaşan Türklerde ise Türkçeyi bilme durumu belli ailelerde korunmuştur. Aile çevrelerinde Karadağ Türk ağzı, resmiyetten gelen güçleriyle Karadağlıca ve Sırpçanın; akrabalık ilişkileri sebebiyle de Arnavutça ve Boşnakçanın etkilerinden dolayı ikinci planda kalmıştır. Karadağ Türklerinin yaşadığı sosyal olumsuzluklara rağmen Karadağ’daki Türkçe söz varlığı birçok bakımdan bir hazinedir.

Ağızlar doğal olarak değişim içerisindedir. Bu değişim, ilgili ağzı konuşanlar için zaman zaman fark edilmez olabilir. Birkaç yıl önce Kosova’nın başkenti Priştine’de eğitimcilik, gazetecilik, esnaflık yapmış olan emekli büyüklerimizle onların toplandıkları bir mekânda karşılaşmıştık. Onlar Yugoslavya döneminde öğretmen, yazar, şair, gazeteci, esnaf, bürokrat olarak aktif şekilde mesleklerini icra etmişlerdir. Krallık dönemini geçirmiş ve hayatlarının en verimli ve etkin yıllarını Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti çatısında, atmosferinde yaşamışlardır. Türk kökenli bu aydınlar Sırpçanın genel resmiyetinde kendi dilleri Türkçeyi de hem yazı dili hem ağız olarak kullanmışlardır. Onlara miras kalmış olan ağız, yaşadıkları Yugoslavya’nın krallıktan beri getirdiği terminoloji ve dil etkileşiminin sonuçlarıyla yüklüydü. İçlerinden bazıları için Kosova’daki bir Türk ağzında Sırpça alıntı bulunması çok doğaldı. O kadar doğal bir kanıksamaydı ki bazı emeklilerimiz bunun aksini bozulma olarak tarif etmişti. Durumu tam algılamak için onlara şunu sormuştuk: Şu an sizinle Priştine ağzını kaydedelim mi? İçlerinden bir büyüğümüz, “artık Priştine ağzı derlenemez; asıl ağız kalmadı, bozuldu” demişti. Kendisiyle söyleşmeye başlandıktan bir süre sonra durum anlaşılmıştı. İçinde resmî terimlerin ve bazı yeni kavramların, nesnelerin Sırpça alıntılarla karşılandığı o ağız normal olandı. Onlarca yıldır bu şekilde yaşanagelmişti. Bağımsızlık sonrası Kosova’sında yeni dönemle beraber Türk ağızlarının söz varlığında bir dönem bulunmuş olan bu tip alıntıların terk edilmesini yorumlamakta zorlanmıştı. Türk ağzının bu alıntılarla beraber bir özgün ve asıl yapı oluşturduğunu düşündüğü için veya buna alıştığı için bu değişmelerle özgünlüğün bozulduğunu sanmıştı. O gün çok güzel ve değerli bir saha tecrübesi edinilmişti. Bu anıdan da anlaşıldığı gibi, ağızların söz varlığına yeni bir dönemin getirdikleri, o dönem bitince gidebilir. Böylelikle de ağız değişim gösterebilir.

Bu çalışmanın konusu Karadağ ve Kosova Türk ağızlarının söz varlığı yönünden incelenmesidir. Kosova ağızlarının bugünkü söz varlığı, doğal değişim sürecinin yanında, siyasi ve sosyal dönüşümlerden de etkilenmiştir. Onun söz varlığındaki mevcut durum, Karadağ Türk ağızlarının söz varlığıyla karşılaştırılmıştır. Karadağ sahası Kosova için tamamlama yönüyle de ele alınmıştır.

Yöntem

Bu çalışmada bir dilin ağızlarının söz varlığını anlamada birbirine komşu ağızların yardımcı olabileceği düşüncesinden hareket edilmiştir. Bunun için de komşu iki devletteki (Karadağ ve Kosova) Türk ağızlarının birbirini tamamlayabileceği anlatılmaya çalışılmıştır. Bu tamamlama durumu birçok yönden geçerli olabilir. Çalışmanın hacmini sınırlamak için burada konuya söz varlığı açısından bakılmış ve Karadağ’dan Kosova’ya doğru bir seyir izlenmiştir. Karadağ, Kosova’daki Türkçe söz varlığının tamamlayıcısı olarak işlenmiştir.

Burada anılan iki ülke Kosova ve Karadağ, Batı Rumeli ağızlarının tasnif çalışmalarında aynı alt gruba mensup olarak düşünülür (İğci, 2018). Bu çalışmada, Türkçenin Batı Rumeli’de konuşulan aynı temel özelliklere sahip oldukları için aynı alt gruba dahil edilen iki ağzı ele alınmıştır.

Karadağ’ın tamamlayıcı olarak işlendiği bu çalışmanın diğer kısmını Kosova ağızları oluşturmuştur. Bazı araştırma veya tartışmalarda Kosova ağızlarının bugünkü genel söz varlığı veya Kosova’daki bir ağzın bugünkü söz varlığı konu edilmiştir. Konu söz varlığı bakımından ele alındığında buradaki alıntılar işin bir yönünü oluşturmuştur. Ancak bazı araştırmalar bu alıntıları Kosova ağızlarının her zamanki malzemesi gibi değerlendirmiştir. Hatta özelden genele bir yaklaşımla Batı Rumeli Türkçesi için bazı yargılara da varılabilmiştir. Oysa ağızlar durağan değildir. Hele yüzlerce yıllık Türk devlet geleneğinin yıkıldığı bir coğrafyada sonraki siyasi ve sosyal şartlar sebebiyle Türkçenin söz varlığında değişmeler görülmesi beklenebilir. Bu durum farklı diller için de düşünülebilir.

Bu araştırmada Karadağ Türk ağızlarının söz varlığından aşağıda listelenen örnek sözler sunulup Kosova’daki durumla karşılaştırılmıştır. Somut bir yeri araştırabilmek için Karadağ’dan Eski Bar ağzı, Kosova’dan da Prizren ağzı örneklendirilmiştir. Eski Bar (Karadağlıca: Stari Bar), Karadağ’ın güneyinde yer alan liman şehri Bar’ın yakınlarında bulunur. Burası denize nazır dağ eteğidir ve kalenin bulunduğu esas tarihî yerdir. Artık turistik bir yer olan Eski Bar’da son nüfus sayımına göre (2023 yılı) toplam 1.652 kişi yaşamaktadır (Uprava za statistiku Crne Gore, t.y.). Kosova’nın güneybatısında konumlanan Prizren de bu coğrafyanın eski şehirlerinden biridir. İçinden Akdere’nin aktığı bugünkü şehrin yükseklerinde kalesi bulunur. Kesin ve ayrıntılı bilgi veren en yakın sayım sonucuna göre Prizren şehir nüfusu yaklaşık 100.000 olarak belirtilebilir.[1] Bugünkü karayolu ağıyla düşünüldüğünde Eski Bar ile Prizren’in arasında en kısa mesafe Arnavutluk üzerinden yaklaşık 230 km’dir.[2]

Çalışmada Karadağ ve Kosova Türk ağızları, söz varlığı bakımından değerlendirmeye alınmıştır. Karşılaştırma için örnek seçilen iki nokta (Eski Bar ve Prizren) incelenmiştir. Öncelikle karşılaştırılacak örnekler Karadağ ağız çalışmalarından belirlenmiştir. Karadağ uzun yıllardır çalıştığımız bir saha olduğu için bu örneklerden bazıları çok önceden dikkatimizi çekmişti. Konu bağımsız bir çalışma olarak gelişince bütün örnekler çıkartılmıştır. Tespit amacıyla ağız örnekleri sunan yayınlardan taramalar yapılmıştır. Ardından Prizren ağzına dair metin örnekleri veren çeşitli yayınlar taranmıştır. Ayrıca, her iki ağız için sahip olduğumuz söz varlığı bilgisi sağlama için kullanılmıştır.

Taranan metinlerdeki örnekler genel olarak aynı transkripsiyon işaretleriyle kayıtlandıkları için aynen alınmışlardır. Karadağlıca çalışmadaki bazı işaretler şu şekilde uyarlanmıştır: đ > ċ, č > ç, ć > ɕ, ž > j, š > ş, j > y. Bazı kaynaklarda l-ɫ ayrımı yapılmamış, kalın ünlü sırasında, ince sırasında veya aykırı boğumlanmada olanların hepsi “l” şeklinde yazılmıştır. İlgili sözün telaffuzundan emin olunduğu için boğumlanmayı doğru bir şekilde yansıtmak adına burada /l/ (ötümlü, ön damak ünsüzü) ve /ɫ/ (ötümlü, diş eti-ön damak ünsüzü) seslerinin ikisi de işaretlenmiştir. İlgili yayında /ɫ/ için “ɫ” işareti kullanılmasa da burada “ɫ” ile yazılmıştır: yıl > yıɫ gibi.

Tartışma ve Örnekler

Bugün Karadağ’daki Türkçede kullanılan bazı sözler, Kosova ağızlarında ya hiç yoktur ya da onların farklı varyantları kullanımdadır. Konunun derinlemesine araştırılmasıyla bu çalışmanın kategorileri ortaya çıkmıştır.

Bir ağzın bütün söz varlığını tam olarak kayda almak imkânsız sayılabilir. Edebî eserlerde ve konuşma dilinde olan bazı sözler, yazı dilinin sözlüğünde yoktur. Dolayısıyla ağız araştırması yaparken burada teorik durumu anlatabilecek açık örnekler üzerinden karşılaştırma yapılmıştır. Tarama ve inceleme sonucunda iki Türk ağzından aşağıdaki durumlar ortaya çıkmıştır. Elde edilen sonuçlar üç grupta sınıflandırılmıştır. Saha tecrübeleri ve taramalar neticesinde Karadağ’da derlenen bazı sözlerin Kosova’da kullanımda olmadığı anlaşılmıştır. Bunlar birinci grubu (bk. Tablo 1) oluşturmuştur. Söz varlığı açısından geçişi de göstermesiyle önemli olan ikinci grupta Kosova’da kısmen farklı olan sözler yer almıştır (bk. Tablo 2). Üçüncü grup ise Karadağ’da derlenen ancak Kosova’da kullanım sıklığı düşüp yerini başka bir sözle (büyük oranda da alıntıyla) paylaşan sözlerdir (bk. Tablo 3). Aşağıda bu örnekler öncelikle tablolar hâlinde sunulmuştur. Örnek söz sunumunda daha iyi okunurluk ve takip kolaylığı için kaynaklar en sağ sütunda kısaltmalı olarak verilmiştir.

Tablolarda Karadağ’dan verilen sözlerin büyük bölümü Türkçe kökenli sözlerdir. Ancak Türkçeye İtalyanca, Farsça gibi dillerden geçmiş alıntılar da vardır. Bu sebeple köken olarak Türkçe olanlarla beraber, Türkçede bir geçmişe sahip olanlar da tabloya alınıp incelenmiştir.

Tablo 1’deki sözler Eski Bar ağzından alınmışlardır. Bugüne ulaşan ve derlemelerle kayıt altına alınan bu sözlerden bazıları yöre ses özelliklerine de sahiptir. Tabloya alınan bu sözler günümüz Prizren ağzında kullanımda değildir. İlgili isim veya fiil için başka bazı söz ve ifadeler kullanıma girmiş veya kullanım alanını genişletmiştir. Anda yerine nerde veya nerede; andan yerine nerden veya nereden; bagan/bagana karşılığı çocok sözleri Türkçe kökenli örneklerdir.

Eskiden kullanılanların yerine gelen bu yeni sözlerden bazıları bir alıntıdır. Mesela akıtma sözü yerine palaçinka; çedi yerine maçka; havuz yerine bazen; mayın yerine mina; tornavida yerine ştrafsiger veya şrafsiger; vērċi yerine porez; vida yerine ştraf veya şraf; yagma yerine plaçka sözleri Sırpça (= Srp.) yoluyla gelen alıntılardır.

Yukarıdakilere benzer şekilde armagan yerine eski bir Arapça alıntı hediye ~ ediye sözünün kullanım alanı genişlemiştir. Bunun yanında, eski bir Farsça alıntı denebilecek bakşiş sözü de armağan anlamında kullanılabilir.

Verilen örnekler incelemenin birinci grubunu oluşturmuştur. Aşağıdaki Tablo 2’de Kosova’da kısmen farklı olan sözler sunulmuştur.

Tablo 2’de yer alan sözlerin Karadağ ve Kosova’daki yapılarında ses değişmelerinden kaynaklı farklar vardır. Karadağ’daki bacar- şekli, becer- şeklinden daha eski şekildir. Bu fiilde gerçekleşen ses değişmesi, sürecinin becer- şekline göre (becer- < bacar- < başar- Tietze, 2016, s. 626) bir önceki aşamasıdır.

Bayam ve badem örnekleri aynı sözün iki varyantıdır. Türk dilinin tarihî ses değişmelerinden biri iç ve son ses durumunda /d/ sesinin peltekleşip en yaygın olarak /y/ sesine dönüşmesidir. Bu ses olayı Türkiye Türkçesine /y/ olarak miras kalmıştır. Bu iki varyant da işbu ses olayını anımsatır. Badem sözünün kökeni daha çok Türkçe dışında düşünülmüştür (Eren, 1999; Türk Dil Kurumu, t.y.; Tietze, 2016, s. 541, 543). Köken ne olursa olsun bu ses olayını düşünmek mümkündür. Bu durumda /d/’li varyantın görülmesi daha yeni bir varyant olmasıyla ilgili olmalıdır. Yani d >> y ses değişmesi gerçekleştikten sonraki bir zamanda /d/’li varyant şekillenmiş veya kullanıma girmiştir. Hasan Eren’in sözlüğünde (1999, s. 32) Eski Kıpçakçada bayam olarak geçtiği belirtilen madde açıklamasında payam yanında badem’in daha yeni bir alıntı olduğu belirtilmiştir.

Diğer sözler, Karadağ ve Kosova’nın Batı Rumeli’de bulunduğu alt ağız sahası açısından ses geçişini gösteren örneklerdir. Verilen ɕeçi, ɕelese, diç- sözlerinde ince ünlü komşuluğunda gerçekleşmiş olan /k/ > /ɕ/-/ç/ ses değişmesi, yence örneğinde de aynı ince ünlü sırasında gerçekleşmiş olan /g/ > /ċ/-/c/ ses değişmesi söz konusudur. Eski Bar ağzında bu ses değişmeleri olmuşken Prizren ağzında değişme görülmeyen örnekler kullanımdadır. Burada Prizren’in konum olarak hemen güneyindeki diğer Batı Rumeli alt ağız sahasına yakın olduğunu belirtmek gerekir. Dolayısıyla alt sahaların arasındaki etkileşim sonucunda Prizren’de onun güneyiyle uyumlu şekiller de kullanımda olagelmiştir. Prizren’i de ilgilendiren ve örnekler arasında çeçi/keçi, diç-/ dik- varyantlarının da olduğu çalışmada durum şöyle açıklanmıştır:

Biz burada, Kosova ağız sahasında görülen k > ç ve g > c ses değişmelerinin seyri açısından coğrafi yayılım ve etkileşimi öncelikle düşünmekteyiz. Kosova’nın dışında, bu sahanın güney ve batı çevresinde bu ünsüz değişmeleri yoktur. Bugünkü Makedonya devletinin kuzeybatı sınırlarında (Kalkandelen çevresi) bu ünsüz değişmeleri sınır oluşturacak şekilde görülür. Dolayısıyla bugünkü Makedonya’nın çok küçük bir kesimi olan Kalkandelen çevresini kuzey alt bölgesinde bırakacak şekilde dağılan bu sınır, Batı Rumeli’nin alt ağız bölgelerinden bazılarını oluşturur nitelikte görülmektedir. Genel alt ağız sınırlarını bir yana bırakırsak, burada bizi ilgilendiren boyutuyla bu geçiş sahasının hemen kuzeyinde yer alan kesimlerde (Kosova’nın güneyi) k > ç ve g > c ses değişmeleri açısından bazı istisnalar vardır (eger, legen, hangi, fesligen, keçi, tükür-, dik-, ek-, ilk, dük-). Bu kesimin daha kuzeyinde ve uzağında kalan yerlerde ise (Kosova’nın kuzeyi) k > ç ve g > c ses değişmeleri daha yaygın olarak görülmektedir (ecer, lecen, hanci, feslicen, çeçi, tüçür-, diç-, eç-, ilç, düç- gibi örnekler) (İğci, 2013, s. 37).

Prizren’de görülen keçi, dik- sözleri tek varyantlıdır. Oysa yenge örneğinin yince ve ince (Buş vd., 1967, s. 87; Çerkezi, 2022, s. 133.) varyantları da Prizren’de işitilebilir. Bunun dışında, Kosova’nın Priştine, Gilan gibi diğer yerlerinde çeçi, diç- (Tunuslu, 2005, s. 378; Hafız, 1985, s. 77) örneklerine rastlanabilir. Yukarıda da anlatıldığı gibi, Kosova’da ilgili Türk ağzının konumuna göre /g/-/k/ veya /c/-/ç/ seslerine sahip kelime varyantlarını taşıması mümkündür.

Eski Bar’da kullanılan pencir sözü Prizren’de pinır şeklindedir. Her iki söz hem yapısı hem anlamı bakımından akraba görünse de sesleri birbirine denk değildir. Diğer deyişle, bu varyantlar arasında ses değişmelerini veya ses izlerini tam yorumlamak için dikkatli olmak gerekir. Tam bu aşamada çevredeki başka Batı Rumeli ağızları söz varlığından yardım almak yararlı olabilir. Kuzey Makedonya’nın Ohri, Resne yöresinde peynir anlamındaki söz pengir şeklindedir (Ahmed, 2004, s. 282, 316). Bu pengir varyantına Üsküp, Kocacık gibi civar ağızlarda da rastlamak mümkündür (Hasan, 1997, s. 66; Yıldız Yalçındağ, 2022, s. 489). Kuzey Makedonya’daki bu pengir sözüyle Karadağ’daki pencir daha uyumlu bir tablo ortaya koymaktadır. Ortaya çıkan durum Batı Rumeli’nin bu iki farklı coğrafyasından birinin ince ünlü sırasında /g/’li ve diğerinin /c/’li sözler bulundurmasıyla uyumludur. Eski Barlı bir yazarın kaleme aldığı sözlükte pencirin /ċ/’li penċir varyantı da (Šlaković, 2019, s. 135) /g/ > /ċ/-/c/ değişme aşamalarını destekler.

İncelemedeki son gruba yani Kosova’da kullanım sıklığıyla farklılaşan sözleri içeren tabloya aşağıda yer verilmiştir.

Tablo 3’te yer verilen sözler Karadağ’da derlenen ancak Kosova’da kullanım sıklığı düşüp yerini büyük oranda başka bir söze bırakmış olanlardır. Prizren ağzını iyi bilmemizden dolayı kullanım sıklığının düştüğünü belirtmek mümkün olmuştur. Bunu yayınlardaki durum da desteklemiştir. Kosova sütununda her iki söze de yer verilmiştir. Prizren’de kullanılan bu sözlerin bir bölümü Türkçe kökenlidir. Diğerleri alıntı kapsamındadırlar.

Prizren’de hem babanın erkek kardeşine veya ağabeyine hem de yaşça büyük bir erkeğe seslenmede aco sözü yaygınlıkla kullanılır. Türkçe kökenli bu söz eski aça sözünden evrilmiştir (Tietze, 2016, s. 235). Bazı, herhangi bir gibi anlamları karşılayan yabi sözü ya ve bir sözlerinden birleşmiş gibidir. Sondaki /r/’nin düşmesi, bu pozisyon için obi(r) (‘öbür’) örneği gibi Prizren’de görülebilecek bir durumdur.

Eski Bar’daki varlığı ve sözün Türkçedeki eskiliğinden hareketle Prizren’de de aslen kullanılmış olduğu kabul edilebilecek belediye sözü yerine, muhtemelen 1900’lerin ikinci yarısında Sırpçadan opştina sözü kullanılmaya başlanmıştır. Kosova’nın son federal Yugoslavya’dan fiilen ayrılmasıyla sonuçlanan 1998-1999 yıllarındaki Kosova Savaşı’nın ardından Kosova Türk ağızlarında mevcut Sırpça alıntıların yerine mümkün olduğunca Türkçe sözleri kullanma eğilimi oluştuğu söylenebilir. Prizren ağzında belediye sözünün kullanımını arttırması da bu eğilimin ürünlerindendir. Böyle bir sonuç olmasaydı Eski Bar’daki belediye sözünün Tablo 1 kapsamında düşünülmesi gerekirdi.

Prizren ağzındaki patulak sözü de bir Sırpça alıntı olarak cüce anlamı için baskın sözdür. Kelimedeki /l/ sesi kaynak dilde olduğu gibi ön damak ünsüzüdür, yanındaki /u/ ve /a/ ile uyumsuzdur (patulak < patulyak Srp.). Prizren’den derlenen metinlerde veya günlük dilde kullanımı düşüktür.

Oda anlamı için Prizren’de hâlen soba sözünün yaygın kullanımda olduğunu söylemek yanlış olmaz. Soba sözü yazı dilinde de olan bir Macarca alıntıdır (Eren, 1999, s. 371; Tietze, 2016, s. 394)[5] . Bu söz Sırpçada da vardır ve o dile de Macarcadan geçmiştir (Skok, 1973, s. 299; Eren, 1999, s. 371). Dolayısıyla Prizren Türk ağzında bulunan soba’nın kaynak dili için Macar veya Sırp dilleri düşünülebilir. Dar kapsamda Prizren coğrafyası düşünüldüğünde Sırpça ile etkileşim öncelikle akla gelebilir. Ancak, tarihte kuzey sınırları bugünkü Macaristan’a ulaşan Batı Rumeli bütünlüğü içinde bakılınca doğrudan Macarca yolu olasıdır.

Şurɫo, Prizren ağzında sıkça işitilebilecek bir diğer sözdür. Transkripsiyondan da anlaşılacağı üzere, kelimedeki /ɫ/, kalın ünlülerle beraber kullanılan diş eti-ön damak ünsüzüdür. Arnavutçadan alıntılanıp ses yönüyle kısmen Türkçeleşmiştir. Kaynak dildeki peltek /d/ sesi (/đ/ “dh”) /ɫ/ olmuş, sonrasında kelime /o/ ile bitmiştir. Yazı dilindeki sağır karşılığı olarak Prizren’de şurɫo’nun birincil ve baskın olduğu söylenebilir.

Prizren ağzında bazı ifadelerde görülen yıɫ sözünün yanında eski bir Arapça alıntı olan sene sözü, yaygın bir kullanıma sahip olmuştur. Dolayısıyla Eski Bar’da Türkçe konuşurlarında yıl anlamı için hemen her durumda yıɫ işitilirken Prizren’deki Türkçe konuşurları için ilkin akla gelen söz senedir.

Bütün bu anılan sözlerin yanında, amica, bazi, belediye, cüce, oda, sagır ve yıɫ da Prizren’de tespit edilmiştir. Yayınlarda kayıt altına alınmalarının dışında, bunlardan belediye, cüce, oda ve yıɫ sözlerinin son yıllardaki kullanım sıklıklarında bir miktar artış olduğu da eklenmelidir.

Sonuç

Bu çalışmada yukarıda anılan değişimin söz varlığı boyutu, işlenen örneklerle sunulmaya çalışılmıştır. Batı Rumeli içinde bulunan Karadağ’dan Eski Bar ve Kosova’dan Prizren ağızları söz varlığı bakımından incelenmiş ve bazı sonuçlar ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen sonuçlar üç grup oluşturmuştur. Birinci grupta Kosova’da kullanılmayan sözler vardır. Tek tırnakla yazı dilindeki karşılığı verilen ve bu grupta yer alan sözler şunlardır: ada- ‘ada-’, ajdaya ‘ejderha’, akıtma ‘akıtma’, anda ‘nerede’, andan ‘nereden’, armagan ‘armağan’, aşçiyāne / akşiyāne ‘aşhane’, bagan / bagana ‘çocuk’, biricik ‘biricik’, cepāne ‘cephane’, çedi / ɕedi ‘kedi’, çepçe ‘kepçe’, çöşkek ‘keşkek’, darmar ‘tarumar’, davar ‘davar’, erɕeç ‘erkeç’, hanuma / hānuma ‘hanımağa’, havuz / avuz / aus ‘havuz’, mayın / mayna ‘mayın’, paşmak / paşmag ‘başmak’, seɕi ‘seki’, tornavida ‘tornavida’, vērċi ‘vergi’, vida ‘vida’, yagma ‘yağma’, yatagan ‘yatağan’, yogun ‘yoğun’.

Birinci gruptaki sözlerin bazıları yerini başka bir Türkçe söze, büyük kısmı bir alıntıya bırakmıştır. Başka bir Türkçe sözle karşılanma durumu Prizren ve Eski Bar’ın dil tarihleri açısından tercihlerine bağlı bir durum olarak değerlendirilebilir. Osmanlı döneminde kullanılan kanda ve kandan şekillerinden gelişen anda (< handa) ve andan (< handan), yerini muhtemelen yakın tarihte yazı diliyle benzer bir eğilimle nerede ve nereden sözlerine bırakmıştır. Karadağ’da kullanılan bagan / bagana ‘çocuk’ ise farklı tercihleri yansıtır. Bu bakıma Kosova’daki ağız yine yazı diliyle uyumlu şekilde Prizren varyantıyla çocok ‘çocuk’sözünü kullanmıştır. Kosova’da kullanılmayan sözler için tespit edilen Sırpça alıntıların bazıları o yeni dönemdeki günlük hayata aittir. Vergi anlamında porez, yağma anlamında plaçka sözlerinin bulunması Yugoslavya döneminde resmiyetle, hukukla ilgili sözler olarak anlaşılırdır. Yabancı dilli evrakta geçen bu gibi kelimeler aynen Türkçenin kullanımına alınmıştır. Alıntılar arasında kedi için maçka sözünün varlığı ilgi çekicidir.

İkinci grupta değerlendirilenler Kosova’da kısmen farklı olan sözlerdir: bacar- / bacır- | becer- ‘becer-’, bayam | badem ‘badem’, ɕeçi | keçi ‘keçi’, ɕelese | klise ‘kilise’, diç- | dik- ‘dik-’, pencir | pinır ‘peynir’, yence | yenge ‘yenge’. Karadağ’daki bacar- / bacır-, bayam örnekleri, Kosova’daki becerve badem varyantlarından daha eskidirler. Tespit edilen ɕeçi, ɕelese, diç- ve yence sözleri, ince ünlü sırasındaki /k/ > /ɕ/, /ç/ ve /g/ > /ċ/, /c/ ses değişmelerinde Karadağ’daki Eski Bar ağzının Prizren’e göre daha düzenli ve yaygın olduğunu göstermiştir. Eski Bar’ın bu ses olayında daha tutarlı olması da Prizren’in ikili olması da kendi coğrafyalarının sonucudur.

Bu çalışmada Karadağ tarafından verilen örneklerde aynı sözlerin /ɕ/ ve /ç/’li şekilleri veya /ċ/ ve /c/’li şekilleri sunulmuştur. İlgili kayıttaki tespite bağlı olarak bazen iki varyant beraberce görülmüş (çedi / ɕedi ‘kedi’), bazen varyantlardan sadece biri bulunmuştur (vērċi ‘vergi’, /c/’lisi yok). Bunlar söz varlığı açısından ses geçişini göstermesiyle de ayrı önemdedirler. İkisi birden kayıtlansa da kayıtlanmasa da Karadağ’da Kosova ağızlarından farklı olarak bu ses değişkeleri (/ɕ/, /ċ/) vardır.

Peynir anlamında Eski Bar’daki pencir sözü, Kuzey Makedonya’da saptanan pengir sözüyle beraber etimoloji açısından düşündürücüdür.

Üçüncü grup Kosova’da kullanım sıklığı yüksek ve düşük olan sözleri içermiştir: amica | aco — amica ‘amca’, bazi / bāzi | yabi — bazi ‘bazı’, belediye | opştina — belediye ‘belediye’, cūce | patulak — cüce ‘cüce’, oda | soba — oda ‘oda’, sagır | şurɫo — sagır ‘sağır’, yıɫ | sene — yıɫ ‘yıl’. Dik çizginin sağındaki Prizren’e ait sözlerde kullanım sıklığı yüksek olanlar önce verilmişlerdir. Bunlar içinde Karadağ’a göre alternatif olan sözlerde küçük bir kesim Türkçe kökenlidir. Kalan beş örnek alıntıdır. Bunlardan aco ve yabi örnekleri Türkçe kökenli sözlerdir. Öteki ikisi (opştina, patulak) Sırpçadan geçenlerdir. Soba sözü yazı dilinde de oda anlamından odadaki ısıtma aracı anlamıyla bulunan Macarca alıntıdır. Kalanlardan biri Arnavutçadan (şurɫo), biri Arapçadan (sene) gelen alıntılardır.

Karadağ’da tarafımızca yapılan bir derleme sırasında soba kelimesi bahse konu olmuştur. Sobadan söz edilen bir yerde kadın kaynak kişi, herhangi bir dil tartışmasına cevap olmayı düşünmeden soba’nın yazı dilinde ısınma aracı, Karadağ’da ise Karadağlı dili dolayısıyla oda demek olduğunu, Karadağ Türk ağzında soba sözünün yanında oda’nın da yer aldığını anlatmıştır. Oda sözünün var olduğu derlemelerle de sabittir. Bu açıklama Balkan ağızlarında (Karadağ veya Kosova Türk ağızları gibi) bugün yaygınlaşmış bir alıntının öncesinde Türkçe denginin de var olduğunu hatırlatması yönüyle önemlidir. Bu durum bazen de yabancı bir alıntı yerine bir Türkçe sözün öncesindeki başka bir Türkçe söz (veya Türkçeleşmiş eski söz) şeklinde de olabilir.

Yukarıda da örneklerle anlatılmaya çalışıldığı gibi zaman içerisinde ağızların ağız söz varlığında değişiklikler yaşanabilir. Bu çalışmada da görülen belediye sözü ile bu duruma örnek verilebilir. Osmanlı Türkçesinde bulunmasından, Eski Bar’da derlenmiş olmasından, yaşlı Prizrenlilerin dilinde bulunmasından hareketle Prizren ağzında kullanılmış olduğu söylenebilir. Yugoslavya dönemleri içinde (krallık ve sonraki cumhuriyetler) opştina sözü Türk ağzına girmiş ve yaygınlaşmıştı. 1998-1999 yıllarındaki Kosova Savaşı sonrasında Kosova’da bütün milletler için olduğu gibi, Türkler için de yeni bir dönem başlamıştır. Sırpçanın resmî ve popüler etkisinin azaldığı bu yeni dönemde Prizren Türk ağzının konuşurlarında Kosova’da unutulan ama yazı dilinde bulunan sözleri ağızda kullanma eğilimi gözlenebilir. Bu çalışmanın sonuçları da bunu destekler niteliktedir. İşte belediye sözünün Prizren’de kullanım sıklığının artmaya başlaması da buna örnektir. İleriki yıllarda yeni derlemelerden yapılacak yeni tarama çalışmaları söz varlığı bakımından eğilim sürecini gösterebilir.

Örneklerin ışığında Eski Bar ağzından derlenen ve Prizren’de kullanımdan düşen sözlerin yakın geçmişe dek Prizren’de de konuşulmuş olduğunu düşünmek mümkündür. Benzer şekilde, Prizren’de kullanım sıklığı düşen sözlerin yakın geçmişe dek daha çok işitilen sözler olduğu belirtilebilir.

Bu çalışmada Karadağ ve Kosova Türk ağızları, söz varlığı bakımından incelenmiştir. Örnek çalışma için ilgili devletlerden seçilen iki yerleşim noktasının etrafını da yansıttığı düşünülebilir. Böyle bir çalışma yoluyla ağızların tarihî veya çağdaş dönemi değerlendirilebilir. Bu tip bir dil çalışması, özellikle Türk dilinin nüfus ve alan kaybettiği bölgeleri için sonuç veren bir yöntem olabilir. Ağızların söz varlığını anlamada birbirine komşu ağızlar kullanılarak tarifler yapmak ve tahminlerde bulunmak kolaylaşabilir.

Kısaltmalar

KPTA: Kosova-Prizren Türk Ağzı
KTHEM: Kosova Türk Halk Edebiyatı Metinleri
KTTD: Karadağ Türkleri (Tarihleri ve Dilleri)
MKTKAD: Makedonya ve Kosova Türklerince KullanılanAtasözleri ve Deyimler
PST: Prizren’de Söylenen Türküler
PTADK: Prizren Türk Ağzı Dil ve Kültür (Ses Bilgisi-Metin-Sözlük)
PTHED: Prizren Türk Halk Edebiyatından Derlemeler
PTM: Prizren’de Türk Masalları
ROLBK: Rječnik Osmanske Leksike Barskoga Kraja
YAM: Yastık Altındaki Masallar

Kaynakça

Agjencia e Statistikave të Kosovës. (2013). Regjistrimi i Popullsisë, Ekonomive Familjare dhe Banesave në Kosovë 2011 (Rezultatet Përfundimtare: Të Dhënat Demografike Sipas Komunave).

Agjencia e Statistikave të Kosovës. (2024). Regjistrimi i Popullsisë, Ekonomive Familjare dhe Banesave në Kosovë 2024 (Të Dhënat e Para Finale).

Ahmed. O. (2004). Morfosintaksa na turskite govori od Ohridsko-Prespanskiot region [Doktora tezi, Univerzitet Sv. Kiril i Metodiy]. Filoloşki Fakultet “Blaje Koneski”.

Beksaç, Z. (1981). Prizren’de söylenen türküler. Çevren, (29), 153-158.

Buş, A., Şimşek, H. ve Şimşek, İ. (1967). Prizren folklorundan seçmeler. Sesler, (13), 82-89.

Çerkezi, D. (2022). Kosova-Prizren Türk ağzı (Tez No. 740463) [Yüksek lisans tezi, Trakya Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Eren, H. (1999). Türk dilinin etimolojik sözlüğü. Bizim Büro Basım Evi.

Hafız, N. (1980). Prizren’de Türk masalları. Çevren, (25), 115-128.

Hafız, N. (1985). Kosova Türk halk edebiyatı metinleri. Kosova Üniversitesi Priştine Felsefe Fakültesi.

Hasan, H. (1997). Makedonya ve Kosova Türklerince kullanılan atasözleri ve deyimler. Türk Dil Kurumu.

İğci, A. (2013). Aynı ağız sahasında bir ses değişiminin aşamalı dağılımı: Kosova örneği. Diyalektolog, (6), 35-39.

İğci, A. (2018). Batı Rumeli ağızlarının sınıflandırılması için görüşler. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 18(2), 523-534.

İğci, A. (2025). Karadağ Türkleri (Tarihleri ve dilleri). Türk Dil Kurumu.

Jable, E. & Yılmaz, K. (2021). Prizren Türk ağzı dil ve kültür (Ses bilgisi-metin-sözlük) (2. bs.). Pegem Akademi.

Kapıcık, L. (2016). Prizren Türk halk edebiyatından derlemeler. BAL-TAM Türklük Bilgisi, (25), 301-351.

Leskovci, A. (2024). Yastık altındaki masallar. BAL-TAM Türklük Bilgisi, (40), 161-211.

Skok, P. (1973). Etimologijski rječnik hrvatskoga ili srpskoga jezika (Knjiga treća, poni’-Ž). Jugoslavenska akademija znanosti i umjetnosti.

Stachowski, M. (2019). Kurzgefaßtes etymologisches Wörterbuch der türkischen Sprache. Księgarnia Akademicka.

Šlaković, S. G. (2019). Rječnik osmanske leksike barskoga kraja (II izmijenjeno i dopunjeno izdanje). Fakultet za crnogorski jezik i književnost.

Tietze, A. (2016). Tarihî ve etimolojik Türkiye Türkçesi lugati (Birinci cilt, A-B). Türkiye Bilimler Akademisi.

Tunuslu, E. (2005). Kosova-Priştine Türk ağzı (Tez No. 159356) [Yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Türk Dil Kurumu. (t.y.). Badem. Güncel Türkçe Sözlük içinde. 14.03.2025 tarihinde https://sozluk.gov.tr/ adresinden edinilmiştir.

Uprava za statistiku Crne Gore. (t.y.). Tabela: Broj stanovnika po naseljima i nacionalnoj odnosno etničkoj pripadnosti, Popis 2023. godine. 01.03.2025 tarihinde https://www.monstat.org/cg/page.php?id=2342&pageid=1992 adresinden edinilmiştir.

Yıldız Yalçındağ, E. (2022). Üsküp merkez ve çevresi Türk ağızları (İnceleme-metinler-sözlük) (Tez No. 714645) [Doktora tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Etik Komite Onayı

Araştırmada etik kurul iznine gerek yoktur.

Çıkar Çatışması

Yazar, çıkar çatışması olmadığını beyan eder.

Finansman

Araştırma için herhangi bir mali destek alınmamıştır.

Kaynaklar

  1. Son nüfus sayımı 2024 yılına ait olup bu sayımın an itibarıyla sadece ilk sonuçları yayımlanmıştır. Bu ilk sonuçlara göre Prizren Belediyesi sınırlarında toplam 147.246 kişi yaşamaktadır (Agjencia e Statistikave të Kosovës, 2024, s. 54). Bir önceki sayımın kesin sonuçlarına göre Prizren şehir nüfusu 94.517 şeklindedir (Agjencia e Statistikave të Kosovës, 2013, s. 14).
  2. Karadağ ile Kosova birbirine sınırdaş olan ülkelerdir. Ancak, Eski Bar ve Prizren’in kendi ülkelerindeki konumları sebebiyle en yakın mesafe Arnavutluk (İşkodra) üzerindendir.
  3. Prizren’den sözlü olarak alınan veri.
  4. Prizren’den sözlü olarak alınan veri.
  5. Stachowski’nin eserinde (2019, s. 305) Macarcadan Sırpçaya girdiği gösterilen soba kelimesinin Sırpça yoluyla Türkçeye geçtiği belirtilmiştir.

Şekil ve Tablolar