Erkan SALAN

AydınAdnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Anahtar Kelimeler: Eski Anadolu Türkçesi, ses özellikleri, /-sI-/ hece düşmesi, {-AsI} sıfat-fiil eki, {+sIn} iyelik eki.

Hece düşmesi, bir sözcükte ses bakımından aynı veya benzer olan ve yan yana bulunan hecelerden birinin zamanla eriyip kaybolmasıdır (Korkmaz, 2003, s. 116). Hece binişmesi, hece tekleşmesi, hece yutumu (/yutulması) gibi çeşitli terimlerle de karşılanabilen (Topaloğlu, 1989, s. 83) bu ses olayı, kolay söyleyişin bir sonucu olarak ortaya çıkar (Aksan vd., 1978, s. 56; Vural ve Böler, 2014, s. 101). Heceyi oluşturan ve düşen seslerin niteliği bakımından hem ünsüzler hem de ünlülerle ilgilidir. Düşen hecelerin genellikle vurgusu zayıf veya vurgusuz orta hecede bulunduğu ve dar ünlülü olduğu görülür. Eski Anadolu Türkçesinde (EAT’de) yaygın olmayan bu ses hadisesi, çeşitli örneklerle tanıklanabilmektedir:

Ar. Berriye (Köktekin, 2007, s. 212) “çöl” < berye“çöl” (Köktekin, 2007, s. 210; Uysal, 2014, s. 225)

Budurur[1] (Ferec Ba‘de’ş-Şidde, 1452, s. 11b/16) “budur” > budur (Ferec Ba‘de’ş-Şidde, 1452, s. 19a/15)

gişidürür (Kelile ve Dimne, 1490, s. 88a/8) “kişidir” > gişidür (Kelile ve Dimne, 1490, s. 226b/6)

imdiden girü (Canpolat, 2018, s. 277) “bundan sonra” > imden girü (Işk-nâme, t.y., s. 73a/3; Yılmaz vd., 2013, s. 296)

şimdiden girü (Efendioğlu, 2007, s. 165) “bundan sonra” > şimden girü (Efendioğlu, 2007, s. 244) “bundan sonra, artık”

Ar. mürüvvet (Cemşîd ü Hurşîd, 1444, s. 88b/16; Türk, 2009, s. 60) “insanlık, cömertlik, iyilikseverlik” > mürvet (Türk, 2009, s. 54; Uysal, 2014, s. 300), mürvetinden (Garib-nâme, 1427, s. 207a/3)

Ar. vaṣiyyet (Yavuzarslan, 2002, s. 551) “vasiyet” > vaṣyet (Uysal, 2014, s. 302)

zekeriyyā-y-ıla (Uysal, 2014, s. 175) “İbr. zekeriyyā: Hz. Zekeriya” > zekeryā (Uysal, 2014, s. 184)

Yukarıda verilen hece düşmesi örneklerinden farklı olmak üzere EAT’de {+sIn}[2] iyelik ekindeki /-sI-/ hecesi bazı durumlarda kurallı olarak düşer. Dönemin dili üzerine yapılan çeşitli çalışmalarda bu hece düşmesine dair herhangi bir tespite yer verilmemiştir[3] . Oysa meydana gelen bu hadisenin tespiti ve değerlendirilmesi, hem dönemin ses özellikleri hem de sözcük tahlillerini ve anlamlandırmalarını doğru yapabilmek açısından önemlidir. Bu duruma bağlı olarak belirtilen ses hadisesi, “İnceleme” bölümünde çeşitli örneklerle ele alınıp değerlendirilmiştir.

İnceleme

{+sIn} teklik 3. kişi iyelik eki, {-AsI} ekiyle oluşmuş sıfat-fiillerden sonra kullanıldığında ekteki /-sI-/ hecesi genellikle düşer. Düşmelerin ortaya çıktığı örneklerde aynı iki hecenin varlığı söz konusudur. Belirtilen ses olayını ortaya çıkaran başlıca etkenin söyleyiş kolaylığı olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu hece düşmesi, EAT dönemine ait mensur ve manzum eserlerde seyrek olarak tanıklanır:

“géceye éresini (< ér-esi+sin+I[4] “ereceğini, ulaşacağını”)[5] kimse bilmez” (Uysal, 2014, s. 308)

n’idesini (< ne id-esi+sin+i “ne yapacağını”) bilimeye” (Uysal, 2014, s. 240)

“ḫalḳ işitdi bunlaruŋ ġavġāsını / geldiler kim göreler nolasını” (< ne ol-ası+sın+ı “ne olacağını”) (Yavuz, 2000-I/1, s. 142 [36b/9])

“Reml-ile dünyada ne olasını (< ne ol-ası+sın+ı “ne olacağını”) / Bilürem benden soran kişi kanı” (Yavuz, 2007-II, s. 414)

“… Ḥüseyn bin Fażla eyitdiler Ḳurʾān içinde ʿİsā gökden inesini (< in-esi+sin+i “ineceğini”) bildüñ mi …” (Yılmaz vd., 2013, s. 484)

“Tarıḳdı bilemedi nidesini (< ne id-esi+sin+i “ne yapacağını”) / Unıtdı gelesini (< gel-esi+sin+i “geleceğini”) gidesini (< gid-esi+sin+i “gideceğini”)” (Timurtaş, 1963, s. 70)

Hatta Yûnus Emre Dîvânı’nın Berlin nüshasında hece düşmesine uğramış yapıların uyak oluşturacak şekilde kullanıldığı da görülmektedir (Yûnus Emre Dîvânı, t.y., s. 71b/1-8, 72a/7-8):

(71b) “kime ki dost geregise ben diyem ne ḳılasını (< ne ḳıl-ası+sın+ı “ne yapacağını”)

terk eyleye gendüzüni hiç aŋmaya nolasını (< ne ol-ası+sın+ı “ne olacağını”)

resmdürür ʿāşıḳlara dost yolında ḳurbān olmaḳ

şükrāne ṭutar ʿışḳ eri dosta ḳurbān olasını (< ḳurbān ol-ası+sın+ı “kurban olacağını”)

lāyıḳ degül degme cāna dost yolında ḳurbānlıġa[6]

minnet ṭutar girçek ʿāşıḳ cānını dost alasını (< al-ası+sın+ı “alacağını”)

dost yolına gönülene girü dönmek olmayısar

bilmez misin ġayretsüze dost u düşmen gülesini” (< gül-esi+sin+i “güleceğini”)

(72a/7-8) “bu dünyede dostdan artuḳ yūnus nesneyi sevmedi

bilmez misin ḳamusını senden girü ḳalasını” (< ḳal-ası+sın+ı “kalacağını”)

Çeşitli örneklerde {+sIn} iyelik ekinden sonraki belirtme durumu ekinin işaretsiz (Ø) kullanımlarıyla da karşılaşılmaktadır[7] :

“söyleyesi bir geleci bulımaz / ḳaldı ʿāciz neyleyesin (< ne eyle-y-esi+- sin+Ø[8] “ne yapacağını”) bilemez” (Yavuz, 2000-I/2, s. 658 [165a/4])

“ölüminden ilerü öldi tamām / göresin (< gör-esi+sin+Ø “göreceğini”) gördi işi oldı tamām” (Garib-nâme, 1427, s. 359a/11)

“girü ḥażretden yaŋa yol bulmadı / ḳaldı şöyle ne ḳılasın (< ne ḳıl-ası+- sın+Ø “ne yapacağını”) bilmedi” (Yavuz, 2000-I/2, s. 672 [168a/9])

“bünyāmin aldı nidesin (< ne id-esi+sin+Ø “ne yapacağını”) bilmedi / sırça ṣandı aŋa raġbet ḳılmadı” (Taş, 2019, s. 70 [36a/12])

“Kimsenüñ hergiz selâmın almaya / Niçe kim eylük kılasın (< eylük kıl-ası+sın+Ø “iyilik yapacağını”) bilmeye” (Yavuz, 2007-I, s. 270)

“biliben nolasın (< ne ol-ası+sın+Ø “ne olacağını”) sūsen daḫı hem / egerçi deh-zübāndur düşdi ebkem” (Cemşîd ü Hurşîd, 1444, s. 83b/29)

“… ne olasın (< ne ol-ası+sın+Ø “ne olacağını”) bildürürdi …” (Yılmaz vd., 2013, s. 335)

“… nidesin (< ne id-esi+sin+Ø “ne yapacağını”) bilmezdi …” (Yılmaz vd., 2013, s. 105)

“… bunuñ böyle yügüresin (< böyle yügür-esi+sin+Ø “böyle koşacağını”) bilsem, ṭōnı alub şimdiye degin bili aşardum.” (Korkmaz, 1973, s. 274)

Aşağıdaki örnekte, ḳanda varası “nereye gideceğini” sıfat-fiil grubunda iyelik ekinin /n/’si muhtemelen uyaktan dolayı kullanılmamıştır. Zira belirtilen fiilimsi grubu, aldığı ekler bakımından nidesin “ne yapacağını” yapısıyla eş değerdir. EAT’de vezin ve uyağın ek kullanımı üzerinde belirli bir etkiye sahip olması (Salan 2016, s. 295-314; Salan, 2017, s. 90-106) da ifade edilen düşünceyi destekler.

“veli yoġıdı hergiz āşināsı / bilimez nidesin (< ne it-esi+sin+Ø) ḳanda varası” (< ḳanda var-ası+sın+Ø) (Cemşîd ü Hurşîd, 1444, s. 91b/1)

Bazen aynı cümlede, hece düşmesinin meydana geldiği yapılarda belirtme durumu ekinin hem işaretli hem de işaretsiz olarak kullanılabildiği görülür:

“… ḳıyāmet olasın (< ḳıyāmet ol-ası+sın+Ø “kıyametin kopacağını”) ve ādemiler girü ḳopasını (< ādemiler girü ḳop-ası+sın+ı “insanların yeniden dirileceğini”) kirtenmek olsun diyüyidi …” (Yılmaz vd., 2013, s. 511)

{-esi} sıfat-fiil ekinin kalıplaştığı ve işlevini kaybettiği yiyesi “yiyecek, yemek” sözcüğünden sonra da /-si-/ hecesinin düştüğü ve düşmediği örnekle de karşılaşılmaktadır:

Yiyesinden (< yi-y-esi+sin+den “yiyeceğinden”) kesilüp yörür-iken / Gussadan cânum tenüm erir-iken” (Yavuz, 2007-II, s. 390)

“… gėce yėyesisinde (yi-y-esi+sin+de “yemeğinde”) bir loḳma terk ėtmekligüm baña sevgülüdür ṣabāḥa degin taṭavvuʿ namāz ḳılmaḳdan …” (Yavuzarslan, 2002, s. 268)

Hece düşmesi örneklerinde {+sIn} teklik 3. kişi iyelik ekinin /n/’si korunurken sadece /-sI-/ kısmının düşmesindeki temel etken, önceki hecenin /-sI-/ biçiminde olmasıdır. Ekteki /n/’nin korunması, düşme hadisesindeki ana gerekçenin aynı hecelerin yan yana gelmesinden dolayı hece tekrarı olduğu fikrini makul hâle getirir.

Hece düşmesine uğramış olan yapı, belirtme durumu eki alarak genellikle cümlede belirtili nesne görevinde kullanılmıştır. Bu cümlelerde yüklemin, geçişli fiilden oluştuğu ve çoğunlukla bil- fiilinin çekime girmiş biçimi olduğu görülür. {-AsI} sıfat-fiil ekinin gelecek zamana yönelik olması, belirtilen fiilin bulunduğu örneklerin artmasına imkân vermiş olmalıdır.

{-AsI} sıfat-fiil ekiyle oluşmuş sıfat-fiillerde farklı iyelik ekli çekimlere de rastlanır. Hece tekrarı olmadığından farklı iyelik eklerinin bulunduğu hecelerde düşme görülmez. Bu durum, teklik 3. kişi iyelik çekiminde hece düşmesinin meydana geldiğini somutlaştırmakla birlikte ardı ardına gelen aynı hecelerde tekrardan kaçınma kaygısının olduğunu da ön plana çıkarır.

“Bilmez midüñ kim bular azıcaḳ ben bularuñıla savaşasımı (< savaş-ası+m+ı “savaşacağımı”) …” (Yılmaz vd., 2013, s. 281)

“… yoḳsa beni yaratmaḳdan öñ anı işleyesimi (< anı işle-y-esi+m+i “onu yapacağımı”) taḳdir ḳılduñ mı …” (Yılmaz vd., 2013, s. 94)

“… hiç ḳurtulasım (< ḳurtul-ası+m+Ø “kurtulacağımı”) bilmezven …” (Yılmaz vd., 2013, s. 273)

“Ol biri eydür ki utanmaz mısın / Hak’dan u ölesiñi (< öl-esi+ñ+i “öleceğini”) sanmaz mısın” (Yavuz, 2007-I, s. 64)

“… ḳaçan anı gördiler helāk olasıların (< helāk ol-ası+ların [+lar+ın]+Ø “öleceklerini”) yaḳın bildiler …” (Yılmaz vd., 2013, s. 490)

“Çün kim ölesüñ (< öl-esi+ñ “öleceğin”) güne inanasın / Dirligi Gülşehri’den ögrenesin” (Yavuz, 2007-I, s. 244)

Dâg urasıñ (< dāġ ur-ası+ñ “dağlayacağın”) zahma merhem urmagıl / Merhem urasuña (< ur-ası+ñ+a “süreceğine, süreceğin yaraya”) hem dâg urmagıl” (Yavuz, 2007-II, s. 370)

“çünki iş bunda ḥaḳa lāyıḳ degül / anda ne olasımuz (< ne ol-ası+muz “ne olacağımız”) bayıḳ degül” (Yavuz, 2000-I/1, s. 244 [61b/5])

{-AsI} sıfat-fiil ekinden sonra, iyelik ekindeki /-sI-/ hecesinin düşmeye uğramadığı örneklerle de seyrek olarak karşılaşılmaktadır. Bunlar, bahsi geçen yapılarda /-sI-/ hece düşmesinin ortaya çıktığını somut hâle getirir:

“… işbu siz ḳılduġuñuz işleri bize olasısın (< ol-ası+sın+Ø “olacağını”) ḫabar virüridi …” (Yılmaz vd., 2013, s. 419)

Gelesisine (< gel-esi+sin+e “geleceğine”) dutmışam ümîd uş / Ki ḥâlüm varduġınca ḫôş ola ḫôş” (Ayan, 1979, s. 294)

Aynı veya benzer hecelerin yan yana gelmesi durumunda ortaya çıkan aşağıdaki farklı hece düşmesi örnekleri de /-sI/ hecesindeki düşmeyi makul ve mümkün kılar.

oldurur (Garib-nâme, 1427, s. 245b/10) “odur” > oldur (Garib-nâme, 1427, s. 245b/10)

imdiden girü (Canpolat, 2018, s. 277) “bundan sonra” > imden girü (Işk-nâme, t.y., s. 73a/3; Yılmaz vd., 2013, s. 296)

şimdiden girü (Efendioğlu, 2007, s. 165) “bundan sonra” > şimden girü (Efendioğlu, 2007, s. 244) “bundan sonra, artık”

İyelik ekindeki /-sI-/ hecesinin, sadece {-AsI} ekiyle oluşmuş sıfat-fiillerden sonra değil iyelik ekinin kullanıldığı farklı isimle de düşebildiği örnek tanıklanabilmektedir. Burada ardı ardına gelen heceler benzer özelliktedir. Örnek, {-AsI} ekli sıfat-fiillerdeki düşen unsurun iyelik ekindeki /-sI-/ olduğu düşüncesini destekler.

“… dükeliŋüz elüŋüz altındaġınuŋ çopānısız yaʿni bekçisiz” (< bekçi+si+- siz “koruyup kollayanısınız, bakanısınız”) (Sarı, 2016, s. 54b/14-15)

Aşağıdaki örneklerde ise ilk bakışta /-sı-/ hecesinin düştüğü akla gelebilir. Ancak günümüz Türkiye Türkçesindeki kendisi ~ kendi örneğinde olduğu gibi sözcüklerin sonundaki /ı/ sesi iyelik ekinin görevini üstlendiği için /-sı-/ hecesinin kullanılıp kullanılmamasını dilin doğal sürecindeki ses gelişmesinden ziyade kullanım tercihi olarak değerlendirmek de mümkündür. İlk örnekte geçen sözcüğün EAT’de karşu biçiminde olmasına rağmen ḳarşuna değil de ḳarşına biçiminde kullanılmış olması, ifade edilen düşünce bakımından anlamlıdır.

“ḫalifa oġlanı taḫta aġdurdı, kendü ḳarşına (~ ḳarşı[< ḳarşu]+sın+a “karşısına”) ve eyitti …” (Yavuz, 2006, s. 536)

“Deñiz ḳıyına (~ ḳıyı+sın+a “kıyısına”) vardılar av ḳova” (Dilçin, 1991, s. 508)

Çalışmaya konu olan yapıyı, aşağıda örnekleri verilen istek kipi teklik 2. kişi çekimiyle (-AsIn) veya {-AsI} ekli gelecek zaman teklik 2. kişi çekimiyle (-asısın) karıştırmamak gerekir. Eş biçimli olmasına rağmen köken ve işlev bakımından farklı olan bu yapıların, özellikle dil incelemelerinde ve gramatikal dizinlerde birbirinden ayrı değerlendirilmesi önemlidir. Aksi takdirde yanlış çözümleme ve anlamlandırmalar ortaya çıkabilir.

İstek kipi teklik 2. kişi çekimi:

“… bizüm duʿamuz müstecāb olursa sen bize uyasın[9] …” (Yılmaz vd., 2013, s. 128)

“… Ḥaḳ Taʿālā’nuñ envāʿ ṭaʿāmlarını yėyesin ve ḫūb libāslarını geyesin anuñ ḳapusın ḳoyasın aña yalvarmayasın anuñ ḫiẕmeti zaḥmetinden ḳaçasın …” (Yavuzarslan, 2002, s. 114)

Gelecek zaman teklik 2. kişi çekimi:

“… bilürin ki sen melik olasısın[10] …” (Yılmaz vd., 2013, s. 411)

“… bellü sen bilinesin ve mübtelā olasısın ammā bilindigüñ vaḳtın beni kimseye eydü virmegil …” (Yılmaz vd., 2013, s. 522)

Sonuç

Bir sözcükte ses bakımından aynı veya benzer olan ve yan yana bulunan hecelerden birinin zamanla eriyip kaybolması şeklinde ortaya çıkan hece düşmesi, EAT’de seyrek rastlanan ses olaylarından biridir. /-di- > Ø/, /-ur > Ø/, /-üv- > Ø/ gibi farklı hecelerin düşmesi şeklinde tanıklanmış ve incelenmiş olan bu ses olayının; /-sI- > Ø/ biçiminde kendini gösteren dikkat çekici farklı bir örneği de vardır.

EAT’de, {-AsI} ekiyle oluşmuş sıfat-fiillerden sonra getirilen {+sIn} teklik 3. kişi iyelik ekindeki /-sI-/ hecesi genellikle düşer. Sistemli olan bu ses gelişmesine, aynı hecenin yan yana gelmesiyle ortaya çıkan hece tekrarı ve bunun sonucu olarak söyleyiş zorluğunun sebep olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü standart Türkiye Türkçesinde görülmeyen bu ses hadisesi, ilk defa belirtilen dönemde ortaya çıkmış ve {-AsI} sıfat-fiil ekinin yerine {-AcAk} sıfat-fiil ekinin yaygınlaşmaya başlamasıyla beraber muhtemelen dönemin sonlarında ortadan kalkmış olmalıdır. Bu bakımdan ele alınan yapıyla ortaya çıkan /-sI-/ hece düşmesi, EAT’ye özgü tipik ses özelliklerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Düşmenin meydana geldiği yapılardaki ek sıralaması, {-AsI} sıfat-fiil eki + {+(sI)n)} teklik 3. kişi iyelik eki + {+I > +Ø} belirtme durumu eki şeklinde gösterilebilir. Söz konusu eklerden oluşan yapı, genellikle cümlede belirtili nesne olarak kullanılmıştır. Bu cümlelerde yüklemin, geçişli fiilden oluştuğu ve tespit edilen örneklerin çoğunda bil- fiilinin çekime girmiş biçimi olduğu görülür.

Çalışmaya konu olan yapıyı, istek kipi teklik 2. kişi çekimiyle (-AsIn) veya {-AsI} ekli gelecek zaman teklik 2. kişi çekimiyle (-asısın) karıştırmamak gerekir. Eş biçimli olmasına rağmen köken ve işlev bakımından farklı olan bu yapıların, özellikle dil incelemelerinde ve gramatikal dizinlerde birbirinden ayrı değerlendirilmesinde fayda vardır. Aksi durumda yanlış çözümleme ve anlamlandırmaların ortaya çıkması muhtemeldir. Dolayısıyla /-sI-/ hece düşmesinin tespiti, hem ele alınan dönemin ses özellikleri hem de sözcük çözümlemeleri ve anlamlandırmaları açısından önem arz etmektedir.

Kaynakça

Akar, A. (2018). Oğuzların dili - Eski Anadolu Türkçesine giriş. Ötüken.

Aksan, D., Atabay, N., Özel, S., Çam, A. ve Prali, N. (Haz.). (1978). Türkiye Türkçesi gelişmeli sesbilimi. Türk Dil Kurumu.

Ayan, H. (1979). Şeyhoğlu Mustafa Ḫurşîd-nâme (Ḫurşîd ü Feraḥşâd) inceleme-metin-sözlük-konu dizini. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.

Canpolat, M. (Haz.). (2018). Behcetü’l-hadâik fî mevʻizati’l-halâik. Türk Dil Kurumu.

Cemşîd ü Hurşîd. (1444). Demirbaş No. 921. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, İstanbul, Türkiye.

Dilçin, C. (1991). Mesʿūd bin Aḥmed Süheyl ü Nev-bahār inceleme-metin-sözlük. Atatürk Kültür Merkezi.

Efendioğlu, S. (2007). Muhammed bin Hacı İvaz Cinânü’l-Cenân (İnceleme-metin-dizin). Yayımlanmamış Doktora Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Ferec Ba‘de’ş-Şidde. (1452). Demirbaş No. Ms Török F. 71. Macar Bilimler Akademisi, Budapeşte, Macaristan.

Garib-nâme. (1427). Demirbaş No. 06 Hk 320/1. Millî Kütüphane, Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonu, Ankara, Türkiye.

Gülsevin, G. (1990). Eski Anadolu (Türkiye) Türkçesinde 3. kişi iyelik ekinin özel kullanılışı. Türk Dili, 466, 187-190.

Gülsevin, G. ve Boz, E. (2004). Eski Anadolu Türkçesi. Gazi Kitabevi.

Işk-nâme. (t.y.). Demirbaş No. 604. Bibliothèque Nationale de France, Paris, Fransa.

Kelile ve Dimne. (1490). Demirbaş No. 1897. Süleymaniye Kütüphanesi, Lâleli Bölümü, İstanbul, Türkiye.

Korkmaz, Z. (1973). Ṣadru’d-din Şeyhoğlu Marzubān-nāme tercümesi inceleme-metin-sözlük-tıpkıbasım. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi.

Korkmaz, Z. (2003). Gramer terimleri sözlüğü. Türk Dil Kurumu.

Köktekin, K. (2007). Yûsuf-ı Meddâh Varka ve Gülşah. Türk Dil Kurumu.

Köktekin, K. (2008). Eski Anadolu Türkçesi. Fenomen.

Mansuroğlu, M. (1988). Eski Osmanlıca. Tarihî Türk şiveleri içinde (Çev.: M. Akalın) (s. 247-276). Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü.

Merhan,A. ve Şan, F. (2014). Eski Anadolu Türkçesi notlar ve metinler. Ofis 2005.

Özkan, M. (2000). Türk dilinin gelişme alanları ve Eski Anadolu Türkçesi. Filiz Kitabevi.

Öztürk, E. (2017). Eski Anadolu Türkçesi el kitabı. Akçağ.

Salan, E. (2016). Eski Anadolu Türkçesinde aruz vezni ve uyağın ek kullanımına etkisi. Bilig, 77, 295-318.

Salan, E. (2017). Eski Anadolu Türkçesinde aruz vezni ve uyağın zarf-fiil eklerine etkisi. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 26, 90-113.

Salan, E. (2021). Eski Anadolu Türkçesindeki belirtme durumu ekleri üzerine bazı düşünceler. Ö. K. Aydemir, İ. N. Uysal ve F. Öztürk (Ed.), Prof. Dr. H. Ömer Karpuz’a armağan-Türkçeye saygı içinde (s. 387-407). Palet.

Salan, E. (2022). Eski Anadolu Türkçesinde “(turur >) durur” ekleşmiş midir?. E. G. Keskin ve N. Biray (Ed.), Tarihî ve çağdaş Türk lehçeleri araştırmaları: Fiil kategorisi içinde (s. 373-389). Bengü.

Sarı, M. (2016). Erzurumlu Darir Yüz Hadis Yüz Hikâye Türk dilinde art zamanlı değişmeler. Türk Dil Kurumu.

Şahin, H. (2003). Eski Anadolu Türkçesi. Akçağ.

Taş, İ. (2019). Şeyyād Ḥamza Yūsuf ve Zeliḫā [Gramer-metin-çeviri-notlar-sözlük-dizin-tıpkıbaskı]. Türk Dil Kurumu.

Tekin, T. (1980). Üçüncü kişi iyelik eki üzerine. Genel Dilbilim Dergisi, 2(7-8), 10-17.

Timurtaş, F. K. (1963). Şeyhî’nin Husrev ü Şîrin’i inceleme-metin. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.

Timurtaş, F. K. (1994). Eski Türkiye Türkçesi XV. yüzyıl gramer-metin-sözlük. Enderun Kitabevi.

Topaloğlu, A. (1989). Dil bilgisi terimleri sözlüğü. Ötüken.

Türk, V. (2009). Hatiboğlu Bahrü’l-Hakâyık. Türk Dil Kurumu.

Türk, V., Doğan, Ş. ve Şerifoğlu, Y. (2013). Eski Anadolu Türkçesi dersleri. Kesit.

Uysal, İ. N. (2014). Yunus Emre divanı (Karaman nüshası). Kesit.

Vural, H. ve Böler, T. (2014). Ses ve şekil bilgisi. Kesit.

Yavuz, K. (2000). Âşık Paşa Garib-nâme I/1, I/2, II/2. Türk Dil Kurumu.

Yavuz, K. (2007). Gülşehri’nin Mantıku’t-Tayr’ı (Gülşen-nâme) -metin ve günümüz Türkçesine aktarma- I-II. Kırşehir Valiliği.

Yavuz, O. (2006). Anadolu Türkçesiyle yapılan en eski tezkiretü’l-evliyâ tercümesi ve dil özellikleri [İnceleme-gramer-metin]. Tablet Kitabevi.

Yavuzarslan, P. (2002). Mūsā bin Ḥācı Ḥüseyin el-İzniki Münebbihü’r-Rākı̇ ̄ din (Uyurları uyandurucu) giriş-inceleme-tenkitli metin I. Türk Dil Kurumu.

Yelten, M. (2009). Eski Anadolu Türkçesi ve örnek metinler. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.

Yıldız, O. ve Yalkın, A. O. (2021). Tarihî Türk lehçeleriyle karşılaştırmalı Eski Anadolu Türkçesi. Akçağ.

Yılmaz, E., Demir, N. ve Küçük, M. (2013). Kısas-ı enbiya. Türk Dil Kurumu.

Yûnus Emre Dîvânı. (t.y.). Demirbaş No. Ms. or. oct. 2575. Staatsbibliothek zu Berlin Preußischer Kulturbesitz, Berlin, Almanya.

Etik Komite Onayı

Araştırmada etik kurul iznine gerek yoktur.

Çıkar Çatışması

Yazar, çıkar çatışması olmadığını beyan eder.

Finansman

Araştırma için herhangi bir mali destek alınmadı.

Kaynaklar

  1. durur yapısının ekleşmesi hakkında bilgi için bk.: Salan, 2022, s. 373-387.
  2. +sIn} iyelik eki hakkında bilgi için bk.: Tekin, 1980, s. 13-16; Gülsevin, 19
  3. Çeşitli EAT kaynaklarının hece düşmesi ile ilgili kısımlarında sadece /-Ur/ (durur &gt; +dUr) hecesindeki düşmeye yer verilmiştir (Timurtaş, 1994, s. 63; Özkan, 2000, s. 110; Gülsevin ve Boz, 2004, s. 100; Yelten, 2009, s. 92; Öztürk, 2017, s. 61; Yıldız ve Yalkın, 2021, s. 78). Bazılarında taşık- &gt; çık-, karındaş &gt; kardaş, tatıglıg &gt; tatlu (Şahin, 2003, s. 42); ḳardaş (&lt; ḳarında eş), bilezük (&lt; bilek yüzük), kimse (&lt; kim+er-se), nedür (&lt; ne durur) , işbudur (&lt; işbu durur), ḫaṣmıdur (&lt; ḫaṣmı durur), ẓālimdür (&lt; ẓālim durur), imden girü (&lt; imdiden girü) (Köktekin, 2008, s. 69) örnekleriyle açıklanır. Bazılarında (Mansuroğlu, 1988; Türk vd., 2013; Merhan ve Şan, 2014; Akar, 2018) ise hece düşmesi ile ilgili herhangi bir bilgi ve örnek bulunmaz.
  4. Sözcükteki ekler: +esi sıfat-fiil eki, +sin teklik 3. kişi iyelik eki, +i belirtme durumu eki.
  5. Yazıda, parantez içindeki kök-ek tahlilleri tarafımızdan eklenmiştir.
  6. Yazmada ….. şeklindedir. nun harfinin noktası yanlışlıkla alta konmuştur.
  7. Eski Anadolu Türkçesindeki belirtme durumu ekleri hakkında bilgi için bk.: Salan, 2021, s. 387-401.
  8. +Ø} belirtme durumu eki hakkında bilgi için bk.: Salan, 2021, s. 399-401.
  9. uy- fiil kökü + {-a} istek eki + {+sın} teklik 2. kişi eki.
  10. ol- fiil kökü + {-ası} gelecek zaman eki + {+sın} teklik 2. kişi eki.