Hindistan kökenli felsefi bir inanış sistemi olan Budizm’in temelde Theravāda “eskilerin yolu” ve Mahāyāna “büyük araç” olmak üzere iki ekolü vardır. Bunlardan Theravāda ekolü yayıldığı bölge dolayısıyla Güney Budizmi, Mahāyāna ekolü ise yine aynı sebepten Kuzey Budizmi olarak da adlandırılır. Mahāyāna ekolü, temelde Mahāsānghika ve Sarvāstivā ekolleri üzerine oluşmuştur (Auffarth, Kippenberg ve Michaels, 2006, s. 319). Budizm’in Theravāda ekolüne nazaran daha reformist olduğu bilinen Mahāyāna, ideal kişisi Bodhisattva’nın şahsında bütün bir evrensel kurtuluş fikrini öne sürer. Felsefi temelleri bakımından Mahāyāna ekolü, içerisinde yer alan birçok alt ekolle birlikte farklı coğrafyalarda yerel inanışların etkisiyle farklı yorumlar kazansa da Budizm’in Theravāda ekolüyle büyük oranda örtüşen ilkelere ve kimi kavramlara sahiptir. Bunlar içerisinde Sanskritçe ve Pāli dilinde benzer şekilde tespit edilen āhāra “yiyecek, besin” (Monier-Williams, 1899, s. 162c; Davids ve Stede, 1921-1925, s. 177) Budizm’in her iki ekolünde de mevcut olan ortak bir kavramdır (krş. Sang, 2012). Bu kavrama, Budist metinlerde Sanskritçe āhāra-catuṣka “dört tür yemek/yiyecek” terimiyle hem fiziksel hem de zihinsel bağlamda yer verilmiştir. Burada söz edilmesi gereken bir diğer husus ise Budizm’deki yiyecek sadakası kavramıdır. Bilhassa bir yaşam biçimi olarak keşiş ve rahibelerin yaşamlarını sürdürebilmek için inanırlardan talep ettikleri yiyecek sadakası, Sanskritçe piṇḍapāta (Edgerton, 1953, s. 344b) terimiyle Budist metinlerde yer almıştır. Bu bağlamda bu yazıda şimdiye kadar neşredilmemiş ve hangi metnin parçası olduğu belirlenememiş konusunu temelde Budizm’in Mahāyāna ekolünden, dört tür yiyecekten ve yiyecek sadakasından alan üç Eski Uygurca metin parçasının filolojik neşri amaçlanmıştır. Bu çalışmaya dâhil edilen ve bugün Berlin Turfan Koleksiyonu’nda korunan bu fragmanların arşiv numaraları şöyledir: Mainz 342 (T II 638), Mainz 798 (T I) ve U 2050 (o. F.).
Çalışmanın kapsamında yer alan ilk fragmanın arşiv numarası Mainz 342 ve buluntu işareti T II 638’dir. Bu fragmanın her iki yüzünde de sekizer satır mevcuttur. Fragmanın arka yüzünde tokuzunç yeti älig “dokuzuncu [bölüm], kırk yedi[nci yaprak]” biçiminde bir sayfa numaralandırması mevcuttur. Metin, bütünlüklü bir görünüm arz etmektedir; ancak metnin arka yüzünün son satırında kısmi tahribat mevcuttur. Yazmanın ön yüzünün ilk beş satırı kırmızı mürekkeple kaleme alınmıştır. Metnin bugün Sanskritçe Budist külliyattan hangi eserin parçası olduğu henüz belirlenememiş olsa da (Ünal, 2022a) fragmanda Budizm’in Mahāyāna ekolünün özellikleri ve bu ekole ilişkin kimi öğretilerin tefsiri söz konusudur. Bu fragman, yazının 001-016. satırlarını oluşturmaktadır.
Bu yazıdaki ikinci fragman Mainz 798 arşiv numarasını ve T I buluntu işaretini taşımaktadır. Fragmanın ön ve arka yüzünde otuzar satır mevcuttur. Fragman bu hâliyle altmış satırdan oluşmaktadır. Metnin kimi satırları satır başlarından, ortalarından ve sonlarından kısmi tahribata maruz kalmıştır. Fragmanın arka yüzünde tokuzunç ü[lüş] “dokuzuncu [bölüm]” şeklinde sayfa numaralandırması mevcuttur. Fragmanda dört tür yiyecek (EUyg. tört törlüg aşlar; Çin. 四食 sishi ve Skt. āhāra-catuṣka, krş. Digital Dictionary of Buddhism, t.y.; Ünal, 2022b) söz konusudur. Bu fragman, yazının 017-076. satırlarını oluşturmaktadır.
Çalışmada incelenen üçüncü ve sonuncu fragman U 2050 arşiv numarasına sahipken bir buluntu işaretine sahip değildir. Fragmanın her iki yüzünde de on sekiz satır bulunur. Metnin A sayfası satır başlarından ve B sayfası da satır sonlarından kısmi hasara maruz kalmıştır. Metinde, Arhat Mahākāśyapa’nın bir zamanlar, önceki varoluş biçimlerinde, zengin Koṭīśvara olduğu bildirilir. Malını kaybedip fakirleşince de tamamen değişip keşiş olduğu ve piṇḍapāta yani yiyecek sadakasını istediği anlatılır (Raschmann, 2021). Dolayısıyla metin, bu hâliyle bir anlatı metnine ait olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Fragman, bu yazının 077-112. satırlarını oluşturmaktadır.
Bu yazıda yukarıda bahsi geçen üç fragmanın yazı çevirimine, harf çevirisine, günümüz Türkçesine aktarımına, açıklamalarına, tahlilî dizin ve sözlüğüne yer verilmiştir. Metinlerin günümüz alfabesine aktarımında Uigurisches Wörterbuch’daki usul izlenmişken (krş. Röhrborn, 1977-1998, s. 9-10 ve s. 13-14; Röhrborn, 2010, s. XXXIII-XXXV), günümüz Türkçesine aktarımda satır satır aktarım usulü takip edilmiştir. Metinlere ilişkin açıklamalar; metin tamirleri ile bunların gerekçelerini ve Budist terimlerin izahını içermektedir. Herhangi bir program kullanılmadan hazırlanan sözlük ve dizin kısmına ise bütünlüklü olarak korunan her sözcük, madde başı olarak dâhil edilmiştir.
Eski Uygurca Metinlerin Yazı Çevirimi ve Harf Çevirisi
Eski Uygurca Metinlerin Aktarımı
Mainz 342 (T II 638)
(ön) (001) Bu düz yazıdan sonra, nasıldır denecek olursa, gerçekten gelmi[ş] (olan)ın (002) mevcudiyet(i) için ölçülemez2 yüce bilgeliği, (003) gücü, korkusuzluğu ve bütün öğreti (Skt. dharma) hazinesini kendisi buyurur. Bütün (004) canlılara tamamen Mahāyāna, (yani) büyük taşıt öğretisini (Skt.mahāyāna) verme (005) lütfunda bulunmak için, yalnızca bütün hepsi(ni) kabul etmek için2 (006) vaaz verdirilir, diye söyledi. Bu ise sonraki tefsirdir. Bu (007) düz yazı önce(likle) bu şekilde tefsir eder. Şöyle ki öğreti (Skt. dharma) hükümdarı mükemmel (008) bilgili Tanrılar Tanrısı Buddha şöyle söyleyip buyurdu. (arka) dokuzuncu [bölüm], kırk yedi[nci yaprak] (009) Benim, bu bir taşıt (Skt. ekayāna) denen anlaşılması imkânsız, en iyi, düz ve doğru (010) aydınlanma (Skt. anuttasamyaksaṃbodhi) adlı kutsal Buddhalığa eriştirecek Mahāyāna (yani) büyük (011) taşıt öğretimin faziletleri sayısızdır2 . (012) Canlılara faniliği tükenmez ve sonsuz (biçimde) vermeye muktedirdir. Yalnız (013) canlılar ya esaslı (olarak) mevcutturlar ya esassız (olarak) mevcutturlar (014) ya kesin olarak esaslıdırlar ya (015) kesin olmayan biçimde esaslıdırlar ya önce küçüğü (016) … … sonra2 büyüğü sevecek, bunun gibi mevcutturlar. … … için
Mainz 798 (T I)
(ön) (017) … … tutacak güçleri2 (018) de yoktur. Bunun gibi mevcut olan (019) … … ve nasıl söz söyleyebilir? (020) … … … sebep olacaktır (021) diyerek bu söz … … sözü tutma (022) … yine sekizinci bilinci var (023) diye bilmeli. Bu yedinci (024) delildir. Sekizinci (025) de sūtrada geçer. (026) Yani bütün2 canlılar yiyecek (027) desteğine dayanırlar, diye geçer. Bu sekizinci (028) bilinç yok olacak ise, sonra bilinç (029) yiyeceği (Skt. vijñānāhāra) esası elde etmemeli. Ne için (030) elde etmemeli denecek olursa, şöyle ki o da (031) sūtrada geçer. Dört türlü (032) yiyecek (Skt. āhāra-catuṣka) vardır. Şöyle ki birincisi lok[ma] (033) yiyeceği (Skt. kavaḍīkārāhāra), ikincisi dokunma yiyeceği (Skt. sparśāhāra), üçüncüsü (034) umut yiyeceği (Skt. manaḥsañcetanāhāra) (ve) dördüncüsü bilinç yiyeceği (Skt. vijñānāhāra). Birincisi (035) lokma yiyeceği (Skt. kavaḍīkārāhāra) ise, değişme ve geçici olma (036) alametlidir. Altı arzu alanında (Skt. kāmadhātu) (037) tutulmuş … … … dokunma içi[n] (038) değişmiş ve yok olmuş zamandan sonra yiyecek (039) işini vermeye muktedir olur. … … Sebebini (040) hiçbir surette şekil (adlı) yer(de) (Skt. rūpāyatana) lokma yiyeceği … (041) tutulmaz. Ne için tutulmaz denecek olursa, (042) şöyle ki o şekil (adlı) yer (Skt. rūpāyatana) değişme ve geçici olma (043) alametli ise, buna rağmen değişmiş (044) (ve) yok etmiş zamanda şekil işini2 (045) bilemeyeceğinden yer tutulmaz. (046) … yiyecek … [d]okunma yiyeceği (Skt. sparśāhāra) çoğalır. Algılamak için (arka) dokuzuncu b[ölüm] (047) dokunma alametlidir. Yani … (048) dokunuşlu duyu alanları bu (049) zamanda da sevinç hissetme … (050) ayrıca tutulması ile sonra (051) yiyecek işini vermeye muktedir olurlar. Bu (052) sebeple de bu dokunma … (053) ile birleşecek altı bilinç tarzı (Skt. ṣaḍāyatanavijñāna) (054) dokunma yer(i olarak) tutulmaması (055) için tutulmaz diye dense, öyle ki o (056) altı bilinç tarzı (Skt. ṣaḍāyatanavijñāna) dokunma ile birleşseler (057) tekrar yiyecek işini verme tefsiri (058) özellikle dokunmada da fazla (059) olduğundan dokunma sebebini sevinç2 (060) (ve) çabucak bu duygular ile (061) … … adlı öğreti (Skt. dharma) fazlasıyla arttırağından2 (062) bu sebeple tutulmaz. (063) Üçüncüsü umut yiyeceği (Skt. manaḥsañcetanāhāra) ise, yetersizlik (064) alametlidir. Yani akıntılı (Skt. sāsrava) umut ve (065) istek ile kendini vakfederek sevecek2 (066) duyu alanlarını isteme ve yetersizliğin (067) ardından o umut yiyeceği (Skt. manaḥsañcetanāhāra) işini (068) vermeye muktedir olur. … … Umut beş bilinç (Skt. pañcavijñāna) (069) … ile birleşecek ise, bununla birlikte (070) altıncı idrak bilincine (Skt. manovijñāna) ait umudun (071) da yiyecek işini verme tefsiri (072) bu şekildedir. Dördüncü bilinç yiyeceği (Skt. vijñānāhāra) (073) ise, tutma alametlidir. Altı akıntılı (Skt. sāsrava) (074) bilinç önceden bahsedilen üç (075) türlü yiyeceklerin vasıtasıyla artmaya2 (076) devam edip sonra yiyecek işini …
U 2050 (o. F.) (A sayfası)
(077) … … yine başt[ak]i (078) … … ise, bilhassa sadaka (Skt. piṇḍapāta) (079) … …dır. Sonraki dört türlü (080) … … ağda durmaktır. Daha sonraki (081) … … ihtirastan (Skt. kleśa) iyice (082) … … diye adlandırılır. Bütünüyle bu şekilde (083) … … yirmi türlü sözler[e] … (084) … … elde edeceğinden, bu sebeple sadaka y[emeği]2 (Skt. piṇḍapāta) (085) … … [buyur]du diyerek bu şekilde söyler. … (086) … … [bu]nun gibi sadaka yemeği2 (Skt. piṇḍapāta) istemek için2 (087) … … o şehir içinde sırasıyla (088) … … bitirip diye söylemişti. Bunun gibi (089) … … ile altıncı fayda2 sağlaması (090) … … farksız, dümdüz olduğunu gösterir. (091) … … [old]uğunu gösterir demek ise, yani Tanrılar Tanrısı (092) [Buddha] … zenginlere yoksullara ikisine birden birlikte (093) … … bilinciyle, fayda2 sağlamayı lütfetmesi (094) … … iki büyük öğrenci (Skt. mahāśrāvaka) ve talebelerinde (B sayfası) (095) bilinçli … [zenginlere fakir]lere (096) ikisi birlikte … [bilinci] (097) ile fayda2 sağlamayı lütf[etmesi] … … (098) bu sebeple sırasıyla sadaka yemeği2 (Skt. piṇḍapāta) … … (099) vardır diyerek bu şekilde söyleme[si] … … (100) sözün tefsirini öğretmiş. … … … (101) … … o Arhat Mahākāśyapa … … (102) … … sadakaya (Skt. piṇḍapāta) bakmadan … … (103) … sebebi de nasıl sadaka (Skt. piṇḍapāta) … … (104) diye söylenirse, bu söz sebebini böyle[ce] … … (105) gerek. Yani bu Arhat Mahākāśyapa be[ş] (106) varlık biçiminde (Skt. pañcagati) önce, büyük zengin adam2 … … (107) idi. Bir zamanda o zengin adam2 … … (108) yalnız ise, birdenbire malı mülkü2 bütün … … (109) evi barkı2 mahvolup bundan sonra son derece yüksek (?) (110) (ve) alçak, sefil ve yoksul oldu. Bununla beraber yoks[ul] … (111) olup yaşıyorken, bir hürmete layık … (112) rahibin (Skt. bhikṣu) sadaka yemeği2 (Skt. piṇḍapāta) dilenip … …
Eski Uygurca Metinlere İlişkin Açıklamalar
(001) ba[s]a: Bu tamamlama için krş. bo uzun käzig öŋrä 006-007. satırlar.
(012) artamakıg: Bu okuma ve anlamlandırma satırın belirsizliği sebebiyle kesinlik taşımamaktadır.
(031) tört törlüg aşlar: Bu fragmanda tamamı tespit edilmiş EUyg. tört-törlüg aşlar ifadesi, Çin. 四食 sishi “dört türlü yiyecek” ve Skt. āhāra-catuṣka (Digital Dictionary of Buddhism, t.y.; Hirakawa, 1997, s. 280b; Soothill ve Hodous, 1937, s. 184a) karşılığındadır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
(032) tan[çu] aş: Bu tamamlama için krş. 040. satır. EUyg. tançu aş ifadesiyle “bu dünyada canlılar tarafından yenen sıradan, fiziksel yiyecekler” kastedilmektedir; “çünkü bu yiyecekler, lokma lokma yenir” (Digital Dictionary of Buddhism, t.y.; krş. Edgerton, 1953, s. 174a; Wilkens, 2021, s. 670a; ayrıca krş. Clauson, 1972, s. 516b).
(033) bürtüg aş: EUyg. bürtüg aş ifadesiyle “kişinin duyu bilinçlerinin nesneleri ve onların teması yoluyla elde ettiği zihinsel beslenme” (Digital Dictionary of Buddhism, t.y.) yani “zihinsel olarak tasarlanan duyum veya hayal gücünün yiyeceği” (Soothill ve Hodous, 1937, s. 481a; krş. Edgerton, 1953, s. 612b; Wilkens, 2021, s. 213a; ayrıca krş. Erdal, 1991, s. 185) kastedilir.
(034) umunç aş: EUyg. umunç aş ifadesiyle “canlı varlıkların düşünceyi referans olarak aldıkları yiyecek” (krş. Edgerton, 1953, s. 418a; Wilkens, 2021, s. 799a; ayrıca krş. Clauson, 1972, s. 162a; Erdal, 1991, s. 279) kastedilmektedir. Elbette burada sıra dışı olan durum, EUyg. metinde “düşünce” anlamı taşıyan EUyg. bir sözcük yerine “umut” anlamı taşıyan umunç sözünün tercih edilmesidir.
(034) bilig aş: EUyg. bilig aş ifadesiyle “biçimsiz âlemlerin devalarını ve cehennem sakinlerini canlı tutan manevi gıda, zihinsel gıda” (Soothill ve Hodous, 1937, s. 474b; krş. Digital Dictionary of Buddhism, t.y.; Monier-Williams, 1899, s. 961b; Edgerton, 1953, s. 486a; Wilkens, 2021, s. 173b; ayrıca krş. Clauson, 1972, s. 339a; Erdal, 1991, s. 183) kastedilmektedir.
(036) altı amranmak uguş+ta: EUyg. bu Budist terim Skt. kāmadhātu “arzu dünyası (bölge, alan)” (Monier-Williams, 1899, s. 271c; Edgerton, 1953, s. 177a; Soothill ve Hodous, 1937, s. 356a; ayrıca krş. Röhrborn, 2015, s. 134; Wilkens, 2021, s. 37a) karşılığındadır.
(078) pinvat: EUyg. bu söz Toharcanın A diyalektinde pinwāt “stips” (Poucha, 1955, s. 180) biçiminde tanıklanmış olup esasen Skt. piṇḍapāta “yiyecek sadakası” (Monier-Williams, 1899, s. 625b; Edgerton, 1953, s. 344b) sözüne dayanmaktadır.
(084) aş p[invat]: Bu tamamlama için krş. 086. satır.
(094) m(a)haşravak: EUyg. bu söz Toharcanın A diyalektinde mahāśrāvak (Wilkens, 2021, s. 463a) biçiminde tanıklanmış olup esasen Skt. mahāśrāvaka “büyük öğrenci” (Monier-Williams, 1899, s. 794a; Edgerton, 1953, s. 426b) sözüne dayanmaktadır.
(095-096) [baylarka çıgay]larka: Bu tamamlama için krş. 092. satır.
(096) ikigükä b[irlä]: Bu tamamlama için krş. 092. satır.
(101) m(a)hakaşipe arhant: EUyg. bu ifade, “Arhat Mahākāśyapa” (Wilkens, 2021, s. 460b) anlamındadır. EUyg. m(a)hakaşipe, Toharcanın A diyalektinde mahākāśyap (Poucha, 1955, s. 215) biçiminde tespit edilmiştir; ancak esasen Skt. mahākāśyapa’ya “Buddha’nın bir öğrencisinin adı” (Monier-Williams, 1899, s. 794a; Edgerton, 1953, s. 422a) dayanmaktadır.
(106) koṭişvare bay[agut]: Bu tamamlama için krş. 107. satır. EUyg. koṭişvare, Toharcanın A diyalektinde koṭiśvar “homo pecuniosus” (Poucha, 1955, s. 86) biçiminde tespit edilmiştir; ancak esasen Skt. koṭīśvara’ya “on milyonun kralı, milyoner” (Monier-Williams, 1899, s. 312b; Edgerton, 1953, s. 422a) dayanmaktadır.
(109) örüki: Bu okuma ve anlamlandırma metnin hasarı sebebiyle kesinlik taşımamaktadır.
Sözlük ve Dizin
A
adırtsız “farksız” a. 090
adkan- “algılamak” a.-guluk 046
adkangu “duyu alanı” a.+larıg 048, 066
agılık “hazine” nom a.+ı 003
akıglıg, akıgl(ı)g “akıntılı” (~ Skt. sāsrava) a. umunç küsüş 064; altı a. bilig 073
alkınçsız “tükenmez” a. tükäṭinçsiz “tükenmez ve sonsuz” 012
alku, alku “bütün” a. 108; a. kamag tınl(ı)glar 026; a. tınl(ı)glarka 003
altı, altı “altı” a. akıglıg bilig 073; a. amranmak uguşta “altı arzu alanı” (~ Skt. kāmadhātu) 036; a. biliglär 053, 056
altınç, altınç “altıncı” a. 070, 089
amra- “sevmek” sävgülük a.-gu[lu]k 065
amranmak “arzu” altı a. uguşta “altı arzu alanı” (~ Skt. kāmadhātu) 036
anılayu “bununla beraber” a. 110
anın “bu sebeple” a. 062, 084, 098
anta “sonra” a. ymä 109
antag “bunun gibi” a. 018, 072; a. ymä 013, 013, 014, 014, 015
arhant < Soğd. ʾrxʾnt < Skt. arhat “Arhat (kurtuluş yolunun dördüncü ve son aşamasında olan Budist rahip)” (Röhrborn, 2015, s. 228) m(a) hakaşipe a. 101, 105
art- “çoğalmak” [b]ürtüg aş a.-ar 046
arṭa- “yok olmak” tägşilmiş a.-m[ı]ş 038
artamak, arṭamak “fanilik, geçici olma” a.+ıg 012; tägşilmäk a. 035, 042
arṭat- “yok etmek” tägşilmiş a.-mış 044
artok “fazla” a. 058
artokrak “fazlasıyla” a. 061
asıg “fayda” a. tusu “fayda2 ” 089, 093, 097
asıl- “artmak” a.-u turup 076; a.-ur üçün 062
aş, aş, aş “aş, yiyecek” a. 046; a. işin 038, 051, 057, 071, 076; a. pinvat 086, 098, 112; a. p[invat] 084; a. tayakıŋa 026; a. tözi 029; a.+lar 032, 075; bilig a. 034, 072; bürtüg a. 033; [b]ürtüg a. 046; tançu a. 035, 040; tan[çu] a. 033; umunç a. 034, 063; umun[ç] a. 067
aşnu “önce” a. 015
atl(ı)g “adlı, denen” a. 010
avant < Soğd. ’nβ’nt “sebep” a.+ı 103
ayag “hürmet, saygı” a.+ka tägimli[g] 111
ažun < Soğd. ʾʾžwn ~ ʾzwʾn(h) “(Budizm’de) varlık şekli, varlık biçimi, canlıların içinde bulundukları varlık şekli” (Röhrborn, 2017, s. 122) (~ Skt. gati) be[ş] a.+ta 106
B
bak- “bakmak” b.-madın 102
balık “şehir” b. 087
bar “var” b. 002, 022, 025; antag ymä b.+lar 013, 013, 014, 015, 015
barça “bütün” b. 004, 005
bark “ev, bark” ävi b.+ı “ev bark” 109
ba[s]a “sonra” b. 001
basakı “sonraki” b. 079
başt[ınk]ı “baştaki” b. 077
bay, [bay] “zengin” b.+larka çıgaylarka 092; [b].+[larka çıgay]larka 95
bayagut, bay[agut] “zengin, zengin tüccar” koṭişvare b. 106, 107
b(ä)lgülüg, b(ä)lgülü[g] “alametli” bürtmäk b. 047; tägşilmäk arṭamak b. 036, 043; tutmak b. 073; umamak b. 064
bäliŋ täg “birdenbire” b. t. 108
ber-, b[e]r- “vermek” b.-ür 027; b.-gäli uyur 039, 068; b.-gäli uy[ur]lar 051; nomug b.-ü y(a)rlıkagalı 004; uyur b.-gäli 012
bermäk “verme” aş işin b. 057, 071
beş, be[ş] “beş” b. ažunta 105; b. bilig 068
bilgä “bilge” b. biligi 002; tükäl b. t(ä)ŋri t(ä)ŋrisi burhan 008
bilig “bilgi; bilinç” b. aş 034, 072; b. aş tözi 028; altı akıglıg b. 074; altı b.+lär 053, 056; beş b. 068; bilgä b.+I 002; köŋül b.+ig 070; säkizinç b. 028; säkizinç b.+ig 022
bir, bir “bir” b. 009, 107, 111
birlä, b[irlä] “ile” b. 053, 056, 065, 069, 092, 096
bo, bo, bo “bu” b. 001, 006, 006, 009, 021, 023, 027, 048, 051, 052, 060, 104, 105
bol- “olmak” çıg[ay] … b.-up 111; tıltag b.-taçı 020; yavız çıgay b.-tı 110; söz tegäli b.-ur 019
bul- “elde etmek” b.-galır 084; aş tözi b.-magu 029; nä üçün b.-magu k(ä) rgäk 030
burhan, [burhan] “Buddha” b. kutıŋa 010; t(ä)ŋri t(ä)ŋrisi b. 008; t(ä)ŋri t(ä)ŋrisi [b]. 092
buzul- “mahvolmak” ävi barkı b.-up 109
bürtmäk “dokunma” b. 037, 052, 056, 059; b. b(ä)lgülü[g] 047; b.+dä 058; b.+in 048
bürtüg, [b]ürtüg “dokunma, temas” b. aş 033; [b]. aş 046; b. oron 054
Ç
çıgay, çıg[ay], [çıgay] “yoksul, fakir” ç. 110; baylarka ç.+larka 092; [baylarka] [ç].+larka 95; yavız ç. 110
D
dentar “rahip” (~ Skt. bhikṣu) d.+nıŋ 112
Ä
äd “mal, mülk” ä.+i t(a)varı “mal mülk” 108
ädgü “fazilet” nomnuŋ ä.+läri 011
ädgüti “iyice” nizvanidın ä. 081
äŋäyü “özellikle” ä. 058
äŋilki “birincisi” ä. 032, 034
är-, [är]- “yardımcı eylem, -dIr; var olmak” ä.-di 088, 107; ä.-dükin 090; [ä].-[d]ükin 091; ä.-güçi 018, 028; ä.-kän 111; ä.-mäz 045; ä.-sär 006, 028, 035, 043, 063, 069, 073, 078, 108; ä.-ür 020, 080, 099
äv “ev” ä.+i barkı 109
ävril- “kendini (bir şeye) vakfetmek” ä.-ip 065
H
han “han, hükümdar” nom h.+ı 007
I
ıdok “kutsal” ı. burhan kutıŋa 010
İ
iç “iç” i.+intä 087
iki “iki” i. ulug m(a)haşravak tetselarınta 094
ikigü “ikisi birlikte” i.+kä 092, 096
ikinti “ikinci” i. 033
inçä “şöyle, şöyle ki” i. k(a)ltı 032; i. tep 007, 008
inçip, inçi[p] “bununla birlikte, böylece; buna rağmen” i. 040, 043, 069, 104
iş, Iş “iş” i.+in bergäli 039; i.+in küdügin 044; aş i.+in 076; aş i.+in bermäk 057, 071; aş i.+in bergäli 051; aş i.+in b[e]rgäli 067
K
k(a)ltı “yani, şöyle ki” k. 026, 030, 032, 047, 064, 091, 105
kamag “bütün” k. 003, 026
kamagun “bütün” k. 005
katıl-, katıl-, kat[ı]l- “birleşmek” k.-sarlar 056; k.-taçı 053, 069
käl- “gelmek” kertüdin k.-mi[ş]niŋ 001
k(ä)rgäk “gerek” k. 105; bulmagu k. 029, 030; bilmiş k. 023
käzig “nizam, dizi” uzun k. “nesir, düz yazı” 007; uzun k.+dä 001
käzigçä “sırasıyla” k. 087, 098
ken “sonra” k. temin “sonra” 016; k. yörmäk 006
kenki “sonraki” k. 080
kertü “gerçek” k.+din kälmi[ş]niŋ 001
kıl- “yapmak, sağlamak” asıg tusu k.-u 093, 097
kılmak “yapma, sağlama” asıg tusu k.+ı 089
kiçig “küçük” k.+ig 015
kim “öyle ki, şöyle ki” k. 007, 042, 055
kol- “istemek” aş pinvat k.-galı 086
kolun- “dilenmek” aş pinvat k.-u 112
korkınçsız “korkusuzluk” küçi k.+ı 003
koṭişvare < Toh. A koṭiśvar < Skt. koṭīśvara “zengin” k. bayagut 107; k. bay[agut] 106
kölüŋü “taşıt” k. 009; ulug k. 004, 011
köŋül “bilinç” k. biligig 070
köŋüllüg, k[ö]ŋüllüg, [köŋüllüg] “bilinçli” k. 095; k.+in 093; [k].+in 096
köni “doğru” yeg tüzü k. 009
kösön “güç” küçläri k.+[läri] “güç2 ” 017
kudıkı “alçak” k. 110
kut “kutsallık” burhan k.+ıŋa 010
küç, küç “güç” k.+I korkınçsızı 003; k.+intä ükliyü asılu 075; k.+läri kösön[läri] “güç2 ” 017
küdüg “iş” işin k.+in “iş güç” 044
küsämäk “isteme” k. umamak 066
küsüş “istek” umunç k. 065
M
m(a)hakaşipe, m(a)hakaşipe < Toh. A mahākāśyap < Skt. mahākāśyapa “bir rahip adı” m. arhant 101, 105
m(a)haşravak < Toh. A mahāśrāvak < Skt. mahāśrāvaka “büyük öğrenci” iki ulug m. tetselarınta 094
m(a)hayan << Skt. mahāyāna “Mahāyāna, büyük taşıt” m. ulug kölüŋü 004, 010
mäŋi “sevinç” ögrünç m. “sevinç2 ” 060
mäniŋ “benim” m. 009
munçulayu “bu şekilde, bunun gibi” m. 082, 086, 099
munı “bunu” m. munçulayu 082
muntag, [mun]tag “bunun gibi” m. 016, 088; [m]. osuglug 086
N
nä “ne” n. üçün 001, 029, 041
näçükin “nasıl” n. 019
nägülük “nasıl” n. 103
näŋ “hiçbir şekilde” n. inçip 040
nizvani < Soğd. nyzβ’nny ~ nyzβ’n’k “ihtiras” (~ Skt. kleśa) n.+dın ädgüti 081
nom < Soğd. nwm < Grek. nomos “öğreti, dinî kaide” (~ Skt. dharma) n. 061; n. agılıkı 003; n. hanı 007; n.+nuŋ ädgüläri 011; ulug kölüŋü n.+ug 004
nomlatıl- “vaaz verdirilmek” n.-ır 006
O
oḍgurak “kesin olarak” o. tözlüg 014
oḍguraksız “kesin olmayan” o. tözlüg 015
ok “pekiştirme edatı” o. 030, 051
ol, ol, ol “o, işaret sıfatı; bildirme” o. 030, 036, 042, 047, 055, 064, 067, 073, 079, 087, 101, 107
oron, oron, oron “yer” o. 045, 054; öŋ o. 040, 042
osuglug “gibi” [mun]tag o. 086
Ö
ögrünç “sevinç” ö. 049, 059
ök “pekiştirme edatı” ö. 049, 058, 071, 103
öŋ, öŋ “şekil” ö. işin küdügin 044; ö. Oron 040, 042
öŋrä “önce, önceden” ö. 007, 074, 106
örüki “yüksek” ö. Kudıkı 109
ötrü, ötrü “sonra” ö. 028, 038, 050, 067, 076
öz “kendi” ö. 003
P
pinvat, pinvat, p[invat] < Toh. A pinwāt < Skt. piṇḍapāta “yiyecek sadakası” p. 078, 103; p.+ka 102; aş p. 084, 086, 098, 112
S
sanlıg “ait” s. 070
sav “söz” s. 021, 104; s.+lark[a] 083; s.+nıŋ yörügin 100
säkizinç, säkizinç “sekizinci” s. 022, 024, 027
säv- “sevmek” s.-däçi 016; s.-gülük 065
söz “söz” s. 019; s.+ni 021
sözlä- “söylemek” s.-güçi 074; s.-miş 025; s.-yür 031, 085
sözlämä[k] “söyleme” s.+[i] 099
sudar (oku: sudur) < Toh. A ve Toh. B sutär ~ sūtär, Soğd. swtr ~ swttr < Skt. sūtra “sūtra, Budist vaazları içeren dinî eser” s.+da 025 → sudur
sudur < Toh. A ve Toh. B sutär ~ sūtär, Soğd. swtr ~ swttr < Skt. sūtra “sūtra, Budist vaazları içeren dinî eser” s.+da 031→ sudar
T
takı “ve” t. 019
tançu, tan[çu] “lokma, yemek parçası” t. aş 032, 035, 040
tanuk “delil” t. 024
t(a)var “mal, mülk” ädi t.+ı “malı mülkü” 108
tayak “destek” aş t.+ıŋa 026
tägimli[g] “layık” ayagka t. 111
tägin- “kabul etmek” t.-gäli 005
täginmäk “hissetme; duygu” t. 049; t.+lär 060
tägşil- “değişmek” t. arṭatmış 043; t.-miş arṭam[ı]ş 038
tägşilmäk “değişme” t. arṭamak 035, 042
tägür- “eriştirmek” ıdok burhan kutıŋa t.-däçi 010
t(ä)k “yalnız, yalnızca” t. 005, 012, 108
täŋlänçsiz “ölçülemez” ülgülänçsiz t. “ölçülemez2 ” 002, 011
t(ä)ŋri “Tanrı” t. t.+si 008, 091
tärk “çabucak” t. 060
te-, te- “demek, söylemek” t.-di 006, 088; t.-gäli 019; t.-p 001, 006, 007, 008, 021, 023, 027, 030, 041, 055, 082, 085, 088, 091, 099, 104; t.-sär 030, 041, 055, 091, 104; t.-s[ä]r 001
tegli “adlı” t. 061
tegmä “denen” t. 009
temin “sonra” ken t. “sonra” 016
tet- “adlandırılmak; (-Ir ekiyle beraber) tetir {-DIr} bildirme, kopula” t.-ir 006, 011, 018, 024, 032, 072, 082
tetse < Çin. 弟子 dizi “talebe” iki ulug m(a)haşravak t.+larınta 094
tıltag “sebep” t. 020; t.+ın 039, 052, 059, 104
tınl(ı)g “canlı” t.+lar 013, 026; t.+larka 004, 012
tilä- “dilemek, istemek” kolgalı t.-[gäli] 086
tor “ağ” t.+ta 080
törlüg “türlü” tört t. 079; tört t. aşlar 031; üç t. aşlar 075; y(e)g(i)rmi t. savlark[a] 083
tört “dört” t. törlüg 079; t. törlüg aşlar 031
törtünç “dördüncü” t. 034, 072
töz “esas” bilig aş t.+I 029
tözlüg “esaslı” barlar t. 013; barlar oḍguraksız t. 015; oḍgurak t. 014
tözsüz “esassız” barlar t. 014
tur- “durmak; tasvirî fiil” aş tayakıŋa t.-urlar 027; ükliyü asılu t.-up 076
turmak “durma” t. 080
tusu “fayda, yarar” asıg t. “fayda2 ” 089, 093, 097
tut- “tutmak” t.-galı 005; t.-guluk 017
tutmak, tutma[k] “tutma” t. 021, 073
tutul-, tutul- “tutulmak” t.-maz 041, 041, 045, 055, 062; t.-mazun 054; t.-mış 037
tutulma[k] “tutulma” t.+ı 050
tuymak “aydınlanma” tüzgärinçsiz yeg tüzü köni t. atl(ı)g ıdok burhan kutıŋa 010
tükäl “mükemmel” t. bilgä t(ä)ŋri t(ä)ŋrisi burhan 007
tükäṭ- “bitirmek” t.-ip 088
tükäṭinçsiz “sonsuz” alkınçsız t. “tükenmez ve sonsuz” 012
tüp “pekiştirme hecesi” t. tüz 090
tüz “düz” tüp t. 089
tüzgärinçsiz “anlaşılması imkânsız” t. yeg tüzü köni tuymak atl(ı)g ıdok burhan kutıŋa 009
tüzü “düz” tüzgärinçsiz yeg t. köni 009
U
u- “muktedir olmak” bergäli u.-yur 011, 039; b[e]rgäli u.-yur 068; bergäli u.-y[ur]lar 051
ugrayu “bilhassa” u. 078
ugur “zaman” u.+ta 107
uguş “alan” altı amranmak u.+ta “altı arzu alanı” (~ Skt. kāmadhātu) 036
ukıt- “göstermek” u.-mış 100; u.-ur 090, 091
ulatı “ve; ayrıca” u. 003; u.+larda 050
ulug, ulug “büyük” u. bilgä biligi 002; u. koṭişvare bay[agut] 106; u. kölüŋü nomug 004, u. kölüŋü nomnuŋ 010; iki u. m(a)haşravak tetselarınta 094; ken temin u.+ug 016
umamak “yetersizlik” u. b(ä)lgülüg 063; küsämäk u. 066
umunç, umun[ç] “umut” u. 068; u. aş 034, 063, 067; akıgl(ı)g u. küsüş 064; köŋül biligig sanlıg u.+nuŋ 070
uzun “uzun” u. käzig “nesir, düz yazı” 007; u. käzigdä “nesir, düz yazı” 001
Ü
üç “üç” ü. törlüg aşlar 074
üçün, üçün, üçü[n] “için” ü. 001, 002, 016, 029, 037, 041, 045, 055, 059, 062, 084
üçünç “üçüncü” ü. 033, 063
üd, üd “zaman” ü.+tä 038, 044, 049
ükli- “artmak” ü.-yü asılu 075; ü.-yür asılur 061
ülgülänçsiz “ölçülemez” ü. Täŋlänçsiz “ölçülemez2 ” 002, 011
üzä, [ü]zä “ile” ü. 050, 060, 089; [ü]. 067
Y
y(a)rlıka-, [y(a)r]lıka- “buyurmak, lütfetmek” y.-dı 008; [y].-dı 085; y.-galı 005; y.-r 003
y(a)rlıkamak, y(a)rlı[kamak] “lütfetme” y.+ı 093; y.+[ı] 097
yavız “sefil” y. çıgay boltı 110
yänä “yine” y. 077
yeg “en iyi” y. tüzü köni tuymak 009
y(e)g(i)rmi “yirmi” y. törlüg savlark[a] 083
yetinç “yedinci” y. 023
ymä “dahi, da, de” y. 018, 022, 025, 043, 057, 069, 109; antag y. 013, 013, 014, 014, 015
yör- “tefsir etmek” y.-ür 007
yörmäk “yorumlama, tefsir” ken y. 006
yörüg “yorum, tefsir” aş işin bermäk y. 057; aş işin bermäk y.+I 071; savnıŋ y.+in 100
yok “yok” y. 018, 028
yorı- “yaşamak” y.-yur ärkän 111
Sonuç
Eski Uygurca Budist edebiyata ilişkin üç fragmanın filolojik neşrinin hazırlandığı bu yazının sonuçları şöyle özetlenebilir:
1. Bu yazıdaki ilk fragmanın konusu Budizm’in iki temel ekolünden biri olan Mahāyāna ekolüdür ve bu fragmanda söz konusu ekolün nitelikleri sıralanmıştır. Yine mezkûr ekole ilişkin felsefi kabullere izah getirilmiştir, bu hâliyle bir tefsir metni görüntüsü sunmaktadır.
2. Çalışmaya dâhil edilen ikinci fragmanda konu Budist metinlerde bahsi geçen dört türlü yiyecek kavramı ve bunun izahıdır. Söz konusu Budist terimin Eski Uygurca bu fragmanda bütünlüklü olarak korunmuş olması önem arz etmektedir.
3. Yazıdaki üçüncü fragman ise Arhat Mahākāśyapa’yı ve yiyecek sadakasını konu alır. Metin bu şekliyle bir anlatı metni izlenimi vermektedir.
4. Çalışmanın metin kısmı daha evvel neşredilmemiş 112 Eski Uygurca satırdan oluşmaktadır
5. Çalışmanın kapsamındaki söz varlığı incelendiğinde 220 madde başının belirlendiği belirtilmelidir. Bu söz varlığının 182’si isim tabanı ve 38’i fiil tabanıdır.
6. Çalışmanın söz varlığında 13 alıntı sözcük mevcuttur. Bu yazı ile dilsel veri açısından Eski Uygurca araştırmalarına katkı sunulmak istenmiştir.
Kaynakça
Auffarth, C., Kippenberg, H. G. ve Michaels, A. (2006). Wörterbuch der Religionen. Kröner.
Clauson, S. G. (1972). An etymological dictionary of pre-thirteenth-century Turkish. Oxford at the Clarendon.
Davids, T. W. R. ve Stede, W. (1921-1925). The Pali text society’s Pali-English dictionary. Pali Text Society.
Digital Dictionary of Buddhism. (t.y.). Dictionaries for the study of Buddhist and East Asian language and thought. 18 Mayıs 2023 tarihinde www.buddhism-dict.net/ddb/ adresinden edinilmiştir.
Edgerton, F. (1953). Buddhist hybrid Sanskrit grammar and dictionary. Vol. II: Dictionary. Yale University.
Erdal, M. (1991). Old Turkic word formation. Vol. I-II. Harrassowitz.
Hirakawa, A. (1997). Buddhist Chinese-Sanskrit dictionary. Reiyūkai.
Monier-Williams, M. (1899). A Sanskrit-English dictionary. Oxford University.
Poucha, P. (1955). Institutiones linguae Tocharicae. Pars I: Thesaurus linguae Tocharicae dialecti A. Státní Pedagogické Nakladatelství.
Raschmann, S. C. (2021, 25 Haziran). U 2050 [o. F.]. Akademie der Wissenschaften zu Göttingen, Katalogisierung der Orientalischen Handschriften in Deutschland. https://orient-mss.kohd.adw-goe.de/receive/KOHDOldUygurMSBook_manuscript_00001534
Röhrborn, K. (1977-1998). Uigurisches Wörterbuch. Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien 1-6. Steiner.
Röhrborn, K. (2010). Uigurisches Wörterbuch. Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien, Neubearbeitung. I. Verben. Vol. 1: ab- - äzüglä-. Steiner.
Röhrborn, K. (2015). Uigurisches Wörterbuch. Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien. Neubearbeitung. II. Nomina-Pronomina-Partikel. Band 1: a-asvık. Steiner.
Röhrborn, K. (2017). Uigurisches Wörterbuch. Sprachmaterial der vorislamischen türkischen Texte aus Zentralasien. Neubearbeitung. II. Nomina-Pronomina-Partikel. Band 2: aš-äžük. Steiner.
Sang, K. H. (2012). An analytical study of the Buddhist concept of food (āhāra) with reference to both Theravāda and Mahāyāna traditions. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Kelaniya: University of Kelaniya Postgraduate Institute of Pāli and Buddhist Studies.
Soothill, W. E. ve Hodous L. (1937). A dictionary of Chinese Buddhist terms with Sanskrit and English equivalents and a Sanskrit-Pali index. Kegan Paul, Trench, Trubner & Co.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). Mainz 342 [T II 638] (arka sayfa). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/mainz/images/mainz0342_seite2.jpg adresinden edinilmiştir.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). Mainz 342 [T II 638] (ön sayfa). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/mainz/images/mainz0342_seite1.jpg adresinden edinilmiştir.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). Mainz 798 [T I] (arka sayfa). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/mainz/images/mainz0798_seite2.jpg adresinden edinilmiştir.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). Mainz 798 [T I] (ön sayfa). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/mainz/images/mainz0798_seite1.jpg adresinden edinilmiştir.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). U 2050 [o. F.] (A sayfası). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/u/images/u2050seite1.jpg adresinden edinilmiştir.
Turfanforschung: Digitales Turfan-Archiv. (t.y.). U 2050 [o. F.] (B sayfası). Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften. 18 Mayıs 2023 tarihinde https://turfan.bbaw.de/dta/u/images/u2050seite2.jpg adresinden edinilmiştir.
Ünal, O. (2022a, 26 Temmuz). Mainz 342 [T II 638]. Akademie der Wissenschaften zu Göttingen, Katalogisierung der Orientalischen Handschriften in Deutschland. https://orient-mss.kohd.adw-goe.de/receive/KOHDOldUygurMSBook_manuscript_00001007
Ünal, O. (2022b, 7 Temmuz). Mainz 798 [T I]. Akademie der Wissenschaften zu Göttingen, Katalogisierung der Orientalischen Handschriften in Deutschland. https://orient-mss.kohd.adw-goe.de/receive/KOHDOldUygurMSBook_manuscript_00001076
Wilkens, J. (2021). Handwörterbuch des Altuigurischen: Altuigurisch – Deutsch – Türkisch / Eski Uygurcanın el sözlüğü: Eski Uygurca – Almanca – Türkçe. Universitätsverlag Göttingen.