Sema EYNEL

Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü

Anahtar Kelimeler: Tekrarlar, çokluk kategorisi, yapı, sınıflandırma.

Türkçenin bilinmeyen tarihine ışık tutan somut bir veri niteliğindeki tekrarlar, dünya dillerinde olduğu kadar ilk yazılı metinlerinden itibaren Türkçede de yaygın kullanıma sahip bir anlatım biçimidir.[1] Tuna’nın (1949) ifadesiyle en uygun şartlar altında 7-8 asırlık bir gelişmeden sonra iyice gürbüzleşen ve güzelleşen (s. 429) tekrarların oluşumları uzun bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşir.

Tekrarların dildeki temel işlevi, anlama güç katıp ahenk sağlayarak sözü daha etkili hâle getirmektir. Bu husus ise ses ve söz benzerliği ya da bunların tekrarından doğan ahenk vasıtasıyla sağlanır. Tekrarlar, yüzyıllar boyunca kullanılmaları neticesinde kalıplaşmış yapılardır. Bu kalıplaşma, sadece kullanılan sözcüklerde değil, tekrarların diziliş sıralamasında da görülür ki sahip oldukları bu özellikler araştırmacıları tekrarların ses, şekil ve cümle bilgisi özelliklerini irdeleyip onları bu özellikleri temelinde sınıflandırmaya iter.

Tekrarlar anlamları, işlevleri, görevleri ve yapıları gibi çeşitli açılardan araştırmacılarca sınıflandırılmıştır. Semantik çalışmalarda “aynı sözcüğün tekrarıyla, yakın anlamlı, karşıt anlamlı, eş anlamlı, zıt anlamlı, birbirini andıran ya da bir anlamlı bir anlamsız sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşanlar”, görevleri bakımından cümlede “özne, nesne, tümleç, yüklem” olarak bulunmalarına göre sınıflandırılan tekrarlar temel işlevleri olan “pekiştirme, güçlendirme, abartma, çoğaltma”nın yanı sıra “kolaylaştırma, sıralama, yaklaşma, belirsizlik, alaycılık, telaş/sabırsızlık, kesinlik, acıma, kızgınlık, sonsuzluk, devamlılık, açıklama, küçümseme/yerme, tahmin, tezlik vb.” anlamsal işlevlerde ve sözcük türetme işlevinde kullanılmaları bakımından da tasnif edilmiştir (Hatipoğlu, 1971, s. 35-60; Çürük, 2016, s. 400-410; Çürük, 2018).

Tekrarların yapı bakımından sınıflandırmasına dair ilk tespit edilen ilkelerden biri “unsurları farklı sayıdaki tekrarlarda çok hecelinin daima sonda yer alması”dır. Panini’den beri bilinen bu ilke başka dillerde (Sanskrit) de görülen bir sıralama kuralıdır. Türkçe tekrarlar üzerine ilk çalışmayı yapan Carle Foyle’un 1899’da “ana baba tipli, yani eşit sayıda heceli fakat yalnız bir üyesi ünsüzle başlayan, tekrarlarda ünsüzle başlayanın daima sonda yer aldığına” dair belirleme de bir diğer sınıflandırma kuralı olarak verilebilir (Tuna, 1986, s. 189). Tekrar sınıflandırmalarında öncü niteliğindeki bu bulgular sadece Türkçedeki değil, diğer dillerdeki tekrar yapıları için de geçerli kurallardır.

Tekrarların sık geçtiği Eski Uygur Türkçesi Dönemi metinleri üzerine yürüttüğü çalışmada Çağatay, “tekrarların diziliş ilkeleri olarak heceleri eşit olanlarında vokalle başlayanın (asıg tusu), az heceli olanın, söylenişi kolay olanın (yani tonlu ünsüzle veya düz ünlü başlayanın) başta yer aldığını (bulmak tapmak, sav öt)” belirler (Ağakay, 1954, s. 98-99). Bu belirlemeler, sonraki tekrar çalışmaları için yol gösterici niteliktedir.

Tuna’nın “Türkçede Tekrarlar” adlı yazısında bahsettiği, Félicien Brinzeu’nun “başa /m/ getirilerek oluşturulan tekrarlar” çalışması da yine bir kriter olarak sınıflandırmalarda yer almıştır (1949, s. 429). Tuna, bu çalışmasında “tekrarlanan söz kalın ve ikinci ünlüsü dar ise her iki ünlü u, ince ise ü (çatı çutu) olur” şeklinde bir sınıflandırma kriteri de ortaya koyar. Çalışmada tekrarlar, “kısmî ikilemeler (sapasağlam), ‘be’ile yapılan (gün be gün), tamlama şeklindeki, ilk unsurun çokluk ikinci unsurun iyelik eki aldığı (hanlar hanı), mı soru edatı ile yapılan (güzel mi güzel), ses tekrarıyla (usul usul)” şeklinde sınıflandırma başlıkları altında ele alınır. Tuna (1950) bu çalışmanın devamı niteliğinde yayımladığı “Türkçede Tekrarlar 2” de aldığı ekleriyle ve olumlu olumsuzluk bağlaçlarıyla kurulan tekrarları yapılarına göre sınıflandırır.

Marchand tarafından ortaya konan “ön ses, iç ses ve son sesteki uyum ve ahenk”e dayalı sınıflandırma da yine Çoraklı (2001) tarafından bir tekrar kriteri olarak kullanılmış olmakla birlikte sonraki çalışmalarda da bu belirleme sınıflandırmalarda yer almıştır (s. 53).

Ağakay (1953), tekrarlar üzerine fonetik ve morfolojik çalışmalarıyla dikkat çeker. “İkizlemeler Üzerine” adlı çalışmasında tekrarları, aldıkları ekler temelinde tasnif etmekle birlikte “bağlı ikizlemeler” başlığı altında, hâl ekleri almış unsurlarla yapılan ve “de”, “mi” edatlarıyla yapılan tekrarları ayrıca sınıflandırır (s. 190-191). Bu çalışmadaki belirlemeler bugün de ayrıntılı yapısal sınıflandırma çalışmalarında kullanılan kriterlerdir. Ağakay[2] (1954) “Türkçede Kelime Koşmaları” adlı diğer bir çalışmasında tekrarları, unsurlarının birbirleri karşısındaki anlam ve ses durumuna göre “mantıki sıraya ve bir mantık sırası gözetilmeden dizilenler” şeklinde iki kategoride sınıflandırır. Onun mantık sırasına göre dizilen tekrarlara yönelik “azdan çoğa (beş on), öncekinden sonrakine (bugün yarın), bir işin ilk evresinden son evresine (ekip biçmek), temel kavramdan yardımcı kavrama (açık saçık), yakıştırma olan koşuğun sonda yer aldığı (çarpık çurpuk), biri olumlu biri olumsuz unsurdan olumlu olanın başta olduğu (belli belirsiz)” şeklindeki belirlemeleri ve mantık sırası gözetilmediği durumlarda ses özelliklerine göre dizildiğini belirttiği ikinci gruba yönelik “hece sayısı eşit olmayan tekrarlarda hece sayısı az olan baştadır (bet beniz), eşit hecelilerde ünlüyle başlayan baştadır (akıl fikir), tekrarı oluşturan unsurlardan ilk hecesi dar ünlüyle başlayan başta, yuvarlak ünlüyse sondadır (alt üst)” şeklindeki belirlemeleri bugün de tekrarlara yönelik sınıflandırma çalışmalarında bağlı kalınan kriterlerdir.

Tekrarlar üzerine en detaylı çalışma Hatipoğlu tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada tekrarlar, yukarıda belirlenen kriterler dâhilinde yapı, anlam, köken ve görevleri bakımından ele alınır.

Tekrarlardaki unsurların düzenine yönelik belirlemeler sınıflandırma çalışmalarına büyük oranda yer verse de konuyla ilgili henüz aydınlatılmamış konuların olduğu muhakkaktır. Nitekim /A/…/U/ ses düzenine sahip tekrarlarda bu sıralamanın tekrarın anlam değeriyle ilgili olduğu, Tuna’nın belirlemesinden çok sonra Karahan (2008) tarafından ortaya konur[3] .

Günümüzde Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçelerindeki tekrarlar üzerine yapılan çalışmaların çok boyutlu olarak önceki çalışmaların üzerine inşa edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Diğer yandan hâlâ açıklanmayı bekleyen problemlerin olduğu da bir gerçektir. Bugün Türkçenin art ve eş zamanlı lehçelerinde varlığı tanıklanan fakir fukara, cahil cühela, hâl ahval gibi örneklerini daha da çoğaltabileceğimiz tekrar grupları ya yalnızca kökenleri bakımından ya sadece anlam bakımından yapılan sınıflandırmaya dâhil edilir. Kimi çalışmada ise sadece tekrar grubu olduğu bilgisi verilmekle yetinilir ve yapıları bakımından bir sınıflandırmaya tabi tutulmazlar.

Eksiklik olarak gördüğümüz bu durum, çalışmanın temel araştırma problemini oluşturur. Araştırmada bu problem temelinde şu sorulara cevap aranacak ve elde edilen bulgular değerlendirilecektir:

• Türkçe metinlerdeki fakir fukara, hâl ahval, had hudut vb. Arapça sözcüklerle kurulmuş tekrar gruplarının yapısı nasıldır? Bu yapıda, Türkçenin söz varlığı ve şekil bilgisi unsurlarıyla oluşturulmuş tarihî ve çağdaş lehçelerinde tanıklanabilen tekrar örnekleri var mıdır?

• Arapçanın söz varlığı ve şekil bilgisi özellikleriyle oluşturulan tekrarlar, Türkçenin hangi döneminden itibaren kullanılmaya başlanmıştır? Çokluk ekleri bakımından zengin bir dil olan Türkçede, neden Arapça çokluk unsurları da yoğun olarak kullanılmıştır?

• Unsurları arasında çokluk kategorisi barındıran tekrarların işlevleri nedir? Söz konusu tekrarları oluşturan unsurlar arasındaki nasıl bir anlam ilişkisi bulunur?

• Diğer dillerde çoğul yapıda unsur ya da unsurları bulunan tekrarların ses ve şekil bilgisi yapıları, Türkçe tekrarların ses ve şekil özellikleriyle benzer midir? Bu tekrar gruplarının sınıflandırılması ve unsurlarının sıralanışında fonetik ve morfolojik bir ölçüt var mıdır?

• Tekrar unsurlarının az heceli olan unsurun (tevarak-atrof), ünlüyle başlayan unsurun başa gelmesi (sovut anjom, valiyu avliyo) gibi belirlenmiş ölçütlere uymayan tekrar gruplarında bir sıralama ölçütü var mıdır? Bu örnekler, kural dışı mıdır, yoksa belli bir kurala göre mi sıralanmıştır?

• Çokluk kategorisi, tekrarlara yönelik bir sınıflandırma kriteri midir?

Tekrarlarda Çokluk Kategorisi

Türkçede ve dünya dillerinde sözcüklerin çokluk kategorisi ekler, yinelemeler, söz öbekleri, kalıp ve vezinler, sözlük birimler, ses değişimleri, enklitikler, vurgu, ton ve uzunluk gibi parçalar üstü ses birimler ve bağlam temelinde işaretlenebilmektedir. Türkçe söz konusu çokluk yapılarını en eski yazılı metinlerden itibaren kullanmakla birlikte Türkçenin çokluk kategorisinde en sık kullandığı yapı ekler olmuştur.

Türkçe çokluk kategorisi bakımından olduğu kadar çokluk ekleri ile de zengin bir dildir.

Eski Türkçe döneminde, +lar çokluk eki yanında +gun, +gün, + kün, + kun; +an, +en; +z; +t ve +s eklerinin de çokluk eki olarak kullanıldıkları görülmüştür. Ancak sonraki dönemlerde +lar eki dışındaki eklerden +z’nin kelime kökleriyle kaynaştığı diğer eklerin ise kullanımdan düşerek bu görevi +lAr ekine bıraktıkları görülmektedir. Örneğin +z çokluk eki kö-z, di-z, bi-z vb. gibi kullanımlarda kelime köküyle kaynaşarak kullanımdan düşmüştür. Diğer çokluk ekleriyle yapılan kelin-gün (gelin-ler), ogul-an (oğullar) < oğul (erkek çocuk), er-en (erler, kişiler), urungut (savaşçılar), oglıt (oğullar), yılpagut (alpagular), ışbaras (Işbaralar) vb. gibi çokluklardaki ekler de kullanımdan düşmüşler, yerlerini +lAr çokluk ekine bırakmışlardır (İlhan, 2009, s. 26).

Özellikle İslamiyet’in kabulüyle yalnızca Arapçaya ait söz varlığının değil çokluk kategorisinin de o dilin kuralları çerçevesinde Türkçeye alıntılandığı görülür: hak > hukuk, nebi > enbiya, hal > ahval… Sonraki süreçte bu söz varlığının, çokluk anlamını kaybederek tekil anlamıyla kullanıldığı ve üzerine Türkçe çokluk eki /+lAr/ın getirildiği görülür: ahvaller, enbiyalar… Çağdaş Türk Lehçelerinde bilhassa da Özbek Türkçesinde sıklıkla rastladığımız bu alıntı sözcükler tekil anlamda kullanılsalar da yapılarındaki çokluk kategorisi arkaik olarak varlığını sürdürmektedir. G’ulomov, Özbek Türkçesinin söz varlığındaki bu yapıların Eski Türkçe Dönemi’nde Türkçeye geçmiş Arapça çokluk yapıları olduğuna vurgu yapar. Arapçadan çokluk biçimleriyle alıntılanan sözcüklerin çok az olduğunu dile getiren âlim, bunun nedenini bir dilden alıntılanan söz varlığının diğer dile teklik hâliyle geçmesine bağlar. Arapça çokluk formundaki sözlerin Özbek Türkçesinde, alıntılandığı dilin gramer kuralları temelinde korunması taraftarı olan G’ulomov, konuşmada bazı Arapça sözlere tekrar /+lar/ eki getirilmesinin âdet hâline geldiğini belirtir ve bunu şu şekilde örneklendirir: nobiy-anbiyo-anbiyolar, she’r-ash’or-ash’orlar, tolib-talaba-talabalar… (Ernazarova, 2023, s. 159).

Türkçede çokluğu işaretlemede yoğun olarak ekler kullanılsa da diğer kategorilerden de etkin bir şekilde yararlanıldığı bilinmektedir. Bunlardan biri de yineleme, ikizleme olarak da adlandırılan tekrarlardır. Tekrarlar birden fazla sözcükten oluşması nedeniyle şekil bakımdan çokluğu gösterdiği gibi anlam bakımından da çokluk işlevindedir. Ancak bu çokluk anlamı, sadece iki sözcüğün kullanılmasıyla değil, aynı zamanda unsurlardan birinin ya da her ikisinin çokluk yapısında bulunmasıyla da sağlanır. Özellikle Arapçadan alıntı sözcüklerin çokluk yapısındaki şekillerinin de alıntılanarak bir arada kullanıldığı örneklerde (haklar hukuklar) dikkat çeken bu yapı, Türkçe unsurlarla oluşmuş tekrar yapılarında da görülür: oġlanlarnıñ ḳızlarnıñ, erenleri alpaġutları. Çalışmalarda bu tekrarların zamanla çokluk yapısındaki şekillerinin unutularak tekil anlamda kullanıldığı belirtilmektedir. Söz konusu tekrarlar ya sadece ikinci unsurun ya da her iki unsurun çokluk yapısında olmasına göre belirli bir kurala göre sıralanır.

Sümerce, İngilizce, Farsça, Nijer ve Nijerya’da kullanılan bir Afroasya dili olan Hausa ile tarihî ve çağdaş Türk lehçeleri üzerine yapılan tekrarlarla ilgili çalışmalarda, çoğul yapıdaki unsurdan oluşan tekrar örnekleri tespit edilebilmektedir. Sümercedeki tekrarları ele alan Eratalay’ın (2017) çalışması bunlardan biridir. Eratalay, Sümerologlar arasında tekrarla oluşturulan yapıların, normalden farklı bir çokluk ifade ettiği görüşünün hâkim olduğunu, özel adlarda çokluk bildirmek için kullanılan bir ek bulunmamasına rağmen digir-digir-ré-ne (tüm tanrılar) gibi bazı tekrar örnekleriyle kurulan özel adlara çokluk ekinin de eklendiğini belirtir (s. 169-170). İngilizcede de tekrar gruplarında çokluk eki /s/nin görüldüğü örneklere rastlanmaktadır. Tuna (1986) ve Kayalar’ın (2017) çalışmalarında örnek verdiği İngilizce tekrar gruplarından tespit edilen bits and pieces, boots and saddles, cats’n dogs, hearts’n minds, singles’n doubles, ways’n means yapılarının her iki unsurunun çokluk eki alarak oluşturulduğu görülür. Inkelas, Hausa dilinden verdiği “gútsúrè (küçük parça)> gútsàttsárí (küçük parçalar)” ile “gárdàm (kavga, tartışma) > gárdàndámí (kavgalar, tartışmalar)” örneklerinin sondaki /i/ sesiyle çokluk yapı kazandığını belirtir (2014, s. 15). Arapça çokluk unsurlarıyla oluşmuş örneklerine Farsçada da rastlanan bu tekrar yapılarının Arapçada yer almaması dikkat çeker (Bağmancı 2012, Suçin 2006).

Unsurları arasında çokluk bulunan tekrarlara tarihî Türk lehçelerine ait metinlerde de rastlanır. Araştırmalarda bu tekrarlar ayrı bir başlıkta sınıflandırmaz. Köktürk yazıtlarından Bilge Kağan ve Köl Tigin’de yer alan bodun bokun/bukan, uguş bodun, iniygünüm oġlanım, uġuşum bodunum, beglerim bodunum, Eski Uygur Türkçesi metinlerinde geçen oġlan kızlar, kız kırkın, katun tigit, katunlar tigitler, begler buyruklar, alp alpaġut, eren alpaġut, erenleri alpaġutları, katunların kırkınların, oġlanlarım kızlarım, kız kelinlerimiz, eçilerim ekelerim, siñillerim kişilerim oġlanlarım, oġlan kızlar, oġlanlarnıñ kızlarnıñ, Karahanlı Türkçesi metinlerindeki oġul oġlan, kız oġlan, ḳızlar ḳırḳınlar, ḳız ḳırḳın, ḳızlar ḳırḳın, sawım sözlerim tekrarlarını oluşturan unsurlardan birinin ya da her ikisinin de çokluk yapısında olduğu görülür (Karaman, 2021, s. 41-876). Harezm Türkçesi metinlerinden tespit edilen yaraġ esbāb, assıları ve faydaları, cumʿa ve cemāʿat (Toprak, 2005, 278-291), Memlük Kıpçak Türkçesi metinlerinden tespit edilen ayaḳ çanaḳlar, yaḳ yawuḳlar (Güngör, 2017, s. 112-116), Çağatay Türkçesi metinlerinden tespit edilen afʿāl u aṭvār, aḫlāḳu aṭvār, asbābu ālāt, aṭrāfu cavānib, aṭrāfu navāḥî, tavābiʿu lavāḥiḳ, ḫavālîu ḫavāşî, afʿālu aḳvāl, şeyḫinü enbiyan, kayfiyyatu ḥālāt, karrātu marrāt, ḥarakātu sakanāt, ālātu adavāt, zirāfatu liṭāfat, asbābu maṣāliḥ, begu begat, oġlan-uşaḳ (Ceylan, 2009, s. 24-449) tekrarlarını oluşturan unsurlardan biri ya da her ikisinin de çokluk yapısında olduğu görülür.

Çağdaş Türk lehçelerine ait çalışmalarda belirlenen yapısında çokluk kategorisi bulunan tekrarların, ayrı bir başlık altında ele alındığı ancak bu kategoriye yönelik bir belirleme yapılmadığı göze çarpar. Altay Türkçesindeki alıp-külükter, batrak-ćoktular, ćaan-ćaştar, üye-sööktör (Güner-Dilek, 2004, s. 91), Türkmen Türkçesindeki hal-ahval (Doğan, 2012, s. 93), Kazak Türkçesindeki hal-ahuval, şan-tozañ, tulğa-turpat t (Atmaca & Kral, 2015, s. 205), Tuva Türkçesindeki kataat-çurjaat, adıg-araatan, eş-öör (Özbek, 2021, s. 2501-2503), Uygur Türkçesindeki gézit-jurnallar, ima-işaretler, çu..an-sürenler, ġem-endişiler, méhrab-tekçiler, çine-açilar, can-canivarlar, lay-topilar, çöçek-rivayetler, bahadir-palvanlar (Öztürk, 2008, s. 1043-1044) ve Türkiye Türkçesinde yer alan afur tafurlar, aylar yıllar, günler geceler, hanlar hamamlar, sular seller/seller sular; çocuk oğlan; dalak böbrek, göz kulak, kaş göz; çevre etraf, eba ecdat, taraf etraf; fakir fukara, garip gureba, vekil vükela; takı taklavat, alet edevat, cümbür cemaat, hayır hasenat, hayvan haşerat (Akyalçın, 2007, s. 41-691) tekrarları yapısında çokluk unsuru bulunan tekrarlardır.

Özbek Türkçesini konu alan tekrar çalışmalarında genel olarak “juft so’z” terimi tercih edilmekle birlikte kavram, “juft shakl, takror(iy) so’z/shakl” terimleriyle de karşılanmıştır (Öz, 1997, s.287; Öz, 1999, s. 261; Hojiyev, 1963). Hojijev tekrarlarla ilgili ayrıntılı çalışmasında Arapçadan alıntı sözlerin tekil ve çoğul şekillerinin yan yana gelmesiyle oluşan hol-ahvol, rasmrusm, faqir-fuqaro gibi tekrarlarda ikinci unsurun, birinci unsurdaki anlamı genişletip genelleştirdiğini ifade eder (1963, s. 46). Hojiyev, ayrıca Türkçe çokluk işaretleyicisi /+lar/ ekinin tekrarın genellikle ikinci unsuruna geldiğini ancak birinci unsurun da bu eki alabildiğini belirtir ve tekrardaki çokluk işaretleyicisinin anlamsal boyutuna dair açıklamada bulunur (1963, s. 67). Özbek Türkçesindeki tekrarlar üzerine çalışma yapan Öz de Hojiyev gibi tekrarların tanımı, oluşumları, semantik ve gramatik özellikleri üzerinde durur ve bu özelliklerinin yanı sıra “çift adlar, çift sayılar, çift zamirler, çift zarflar…” gibi sözcük türleri temelinde sınıflandırır. Araştırmacılar çalışmalarında tekrarlardan seçmeler yaparak bunları alfabetik olarak sıralar. Bunlar arasında el-elat, asbob-anjom, asbob uskuna, aslaha-anjom, çang-to’zan, mulk-amlok, ot-ulov gibi unsurları arasında çokluk bulunduran tekrar örneklerine de yer verir, ancak tekrarlardaki çokluk işaretleyicilerinin yapıları üzerine bir belirleme yapmazlar.

Tekrarlar üzerine bahsi geçen çalışmalarda, tekrardaki hangi unsur ya da unsurların çoğul yapıda olduğu ve çoğul yapıdaki unsurun, hangi ölçüte göre sıralandığına dair bir bilgiye yer verilmediği göze çarpmaktadır. Bu çalışma, söz konusu hususlara açıklık getirmeyi ve çoğul yapıdaki tekrarların tekrar sınıflandırmalarında ayrı bir grup olarak değerlendirilmesine katkı sağlamayı amaçlamıştır.

Araştırmanın veri kaynağını, Eski Türkçe ve Özbek Türkçesine ait yazılı ve edebî metinler, e-kaynaklar ile tekrarları konu alan araştırmalar oluşturmaktadır. Veri kaynakları üzerine nitel araştırma yöntemine dayalı doküman incelemesi tekniği uygulanmış ve unsurlarından en az biri, çoğul yapıda olan tekrarlar tespit edilmiştir.

Çoğul yapıda olduğu tespit edilen tekrarlardaki unsurların sıralanma kriteri belirlenmiştir. Bu kriterlere göre, çoğul yapıdaki tekrarlar üzerine yapısal bir sınıflandırma metodu ortaya konmuş ve sınıflandırmanın alt başlıkları belirlenmiştir.

Bulgular

Özbek Türkçesinde Yapı Bakımından Çokluk Kategorisindeki Tekrarlar

Özbek Türkçesinde çokluk morfolojik, leksik ve sentaktik olmak üzere üç yolla ifade edilir. Bunlar arasında morfolojik kategoride çokluk /+lar/ ekinin getirilerek, leksik kategoride “olomon (kalabalık)”, “el (halk)” gibi topluluk ifade eden adlar vasıtasıyla ve sentaktik kategoride ise “o’n kishi (on kişi)”, “shuncha odam (o kadar insan)” örneklerinde görüldüğü üzere sıfatlarla yapılır (Ernazarova, 2023, s. 158-159). Öte yandan vurgulama, pekiştirme, abartma, beraberlik gibi işlevlerde kullanılan tekrar grupları da Özbek Türkçesinde çokluk ifade eden bir diğer yapı olarak yer alır.

Morfolojik kategoride çokluğu ifade eden /+lar/ Özbek Türkçesinde en sık kullanılan çokluk kategorisidir. Çağatay Türkçesinin devamı niteliğindeki bu lehçede, en eski çokluk eklerinden biri olan /+lar/ın yanı sıra başka çokluk yapılarının da izlerine rastlanır. Bugün işlek olarak kullanılmayan ve anlam değeri değişmiş bu yapıların Türkçenin öz unsurları (o’g’lon, aran, alpag’ut) olabildiği gibi, İslamiyet’in kabulüyle Arapçadan (ajdod, avlod, huquq) alıntılandığı da görülür. Gramerlerde ve dilin genel yapısında, çokluk unsuru olarak yer almayan söz konusu bu yapıların birçoğu arkaik olarak varlığını sürdürmektedir; ancak dilde artık taşıdığı çokluk anlamı ya unutulmuştur ya da kullanılmamaktadır. Öyle ki bu yapılara çokluk eki getirildiği kullanımlara rastlamak mümkündür: o’g’lonlar, o’lanlar; ahvollar, axborotlar…

Eski Türkçe Dönemi’nden itibaren kullanıldığı bilinen Türkçe ve Arapçaya ait yapısında çokluk unsur bulunduran tekrar yapılarına dair Özbek Türkçesinde oldukça fazla örnek bulunmaktadır. Bu örnekler Arapça çokluk yapısındaki tekrarlar ve Türkçe çokluk yapısındaki tekrarlar olarak gruplandırılabilir.

Arapça Çokluk Yapısındaki Tekrarlar

Özbek Türkçesi yüzyıllardır süren tarihî, kültürel ve coğrafi ilişkiler neticesinde Arapça ve Farsçadan birçok unsuru bünyesine katmıştır. Yüzyıllardır birlikte yaşayan, ortak bir edebî varlığa sahip olan, aynı dinî çevrede bulunan bu halkların dillerinde de ortak unsurların varlığı yadsınamaz bir gerçektir. Özbek Türkçesi, Arapça ve Farsçada ortak tekrar ve tekrar unsurlarının varlığı bu dilsel ortaklıklardan yalnızca biridir.

Arapça isimlerde çokluk, tesniye (ikilik) ve cem (çokluk) başlıkları altında ele alınır. Bunlardan Türkçede yer almayan ikilik kategorisi ismin iki tane oluşunu ifade eder ve eril isimlerde /+eyn/ (ين) ve /+ân/ (ان) ekleriyle yapılır. Cem’ (çokluk) kategorisi ismin salim ve mükesser oluşuna göre şekillenir. Eklemeli yani salim çokluklar dişil ve eril kategoride farklı eklerle yapılır. Buna göre /+ât/ (ات) dişil çokluk, /+în/ (ين) ve /+ûn/ (ون) ise eril çokluk yapan eklerdir. Çokluk kategorisi, mükesser isimlerde sözcüğün kökünü oluşturan aslî seslerin başına, ortasına, sonuna zait harfler eklenmek suretiyle yapılır ve “bükümlü çokluk” olarak adlandırılır (Akdağ, 1997, s. 197-240; Develi, 2016, s. 179-204).

Özbek Türkçesinde Arapça çokluk eklerinin yanı sıra bükümlü çokluğa dair örnekler de yer alır. Bu çokluklar bazı morfolojik ve semantik kurallar çerçevesinde tekrar gruplarının unsurlarını oluşturur.

Özbek Türkçesinde unsurlarından biri ya da her ikisi de Arapça bükümlü çokluk olarak bilinen mükesser çokluklardan “efʿâl (افعال), fuʿalâ (فعالء), , fuʿûl (فعول), efʿilâ (افعالء), feʿâ ʿil͗ (فعائل), efâʿîl (افاعىل), mefâʿil (مفاعل), faʿale (فعلة)” kalıplarında oluşturulmuş tekrarlara dair örnekler şu şekildedir:


Örneklerdeki tekrar gruplarında her iki unsurun (atrof-javonib, avlodu ajdod, asbob-anjom) ya da ikinci unsurun (sir asror, hol ahvol) Arapça efʿâl çokluk vezninde kullanıldığı görülür. Tekrarlardan atrof javonib, yoru ahbob eş anlamlı sözcüklerden, avlodu ajdod, asbob-anjom, fe’l-atvor/fe’lu atvor, xulq-atvor aralarında anlamca ilgi bulunan sözcüklerden, hol-ahvol, sir-asror aynı sözcüğün çokluk tekrarıyla oluşmuştur. avlodu ajdod, fe’lu atvor, yoru ahbob, xulqu fe’lu atvor tekrar gruplarının unsurları arasına Arapça ve Farsça tekrarlarda görülen “u” bağlacı getirilir. Bu tekrarlar türetme, pekiştirme ve çokluk işlevlerindedir.

Özbek Türkçesinde ikinci unsuru “fuʿalâ” veznindeki tekrar grupları sıklıkla kullanılmaktadır. Birinci ve ikinci unsuru Arapça çokluk kategorisine ait “fuʿalâ (فعالء)” vezninde yer alan Özbek Türkçesindeki tekrar grupları şu şekildedir:

İkinci unsuru fu’alâ vezninde olduğu tespit edilen Arapça “ulamo, udabo, gurabo, vuzaro, fuqaro” sözcükleri, sırasıyla “olim, adib, garib, vazir, faqir” sözcüklerinin çokluk kategorisindeki karşılıklarıdır. Yalnızca shoir ulamo tekrar grubunda, bu durum söz konusu olmayıp anlamca ilgi bulunan sözcüklerden oluşmuştur. Tespit edilen tekrarların tümünde ilk unsur tekil iken ikinci unsur çokluk kategorisindedir. Bu tekrarlar çoğunlukla çokluk işlevinde olmakla birlikte türetme işlevinde de kullanılmaktadır.

Birinci ve ikinci unsurunun Arapça çokluk kategorisine ait “fuʿûl (فعول)” vezninde yer alan Özbek Türkçesindeki tekrar grupları şu şekildedir:

Yukarıdaki tekrar gruplarında ikinci unsuru oluşturan “huquq” ve “hudud” sözcükleri, birinci unsur olan Arapça “haq” ve “had” sözcüklerinin Arapça çokluk kategorisindeki karşılıklarıdır. Bu tekrarlar, çokluk ve pekiştirme işlevinde kullanılmaktadır.

Birinci ve ikinci unsurunun Arapça çokluk kategorisine ait “efʿilâ (افعالء)” vezninde yer alan Özbek Türkçesindeki tekrar grupları şu şekildedir:

Örneklerde yer alan tekrar gruplarında ikinci unsuru oluşturan “anbiyo” ve “avliyo” sözcükleri, birinci unsur olan Arapça “nabi” ve “vali” sözcüklerinin yine bu dilin çokluk kategorisindeki karşılıklarını teşkil eder. Tekrarlar hem morfo-sentaktik bakımdan hem de işlev olarak çokluk kategorisini işaretlemektedir.

Birinci ve ikinci unsurunun Arapça çokluk kategorisine ait “feʿâ ͗il (فعائل)” vezninde yer alan Özbek Türkçesindeki tekrar grupları şu şekildedir:

Tabloda yer alan tekrar gruplarında, ikinci unsuru oluşturan “xaloyiq”, “sharoit” ve “shamoyil” sözcükleri, birinci unsur olan Arapça “xalq”, “shart” ve “shakl” sözcüklerinin “feʿâ’il” kalıbındaki çoğuludur. Bu örneklerden shaklu shamoyil tekrarının unsurları arasına Arapça “u” bağlacı girmiş ve aralarında anlamca ilgi bulunmayan sözcüklerle oluşmuştur. Bu tekrarlar hem morfo-sentaktik bakımdan hem de işlev olarak çokluk kategorisini işaretlemektedir.

Bu vezinlere ek olarak Özbek Türkçesi sözlüğünden tespit edilen ikinci unsurları ve işlevleri çokluk olan efâʿîl (افاعىل) vezninde kabir-akobir, mefâʿil (مفاعل) vezninde hazil-mutoyibe, shayx-mashoyix ve faʿale (فعلة) vezninde tolib-talaba tekrar gruplarını da saymak mümkündür.

Türkçe Çokluk İşaretleyicisiyle Oluşmuş Tekrarlar

Çokluk kategorisi bakımından Türkçenin zengin bir kaynağa sahip olduğu bilinmektedir. Çağdaş Türk lehçelerinde, genel itibarıyla /+lar/ eki genelleşmiş bir çokluk eki olarak kabul edilir. Bununla birlikte tarihî Türkçe metinlerde tanıklanan /+GUn/, /+An/, /+z/, /+t/, /+s/, /+ş/ gibi çokluk işaretleyicilerinin bir kısmı, çağdaş Türk lehçelerinde arkaik olarak tespit edilebilmektedir.

Özbek gramerlerinde, çokluk kategorisinin morfolojik işaretleyicisi /+lar/ ekidir. Eski Türkçede tespit edilen diğer çokluk işaretleyicileri de Özbek Türkçesindeki tekrarların yapısında yer almaktadır.

Özbek Türkçesinde birinci ve ikinci unsurunda çokluk kategorisi işaretleyicisi bulundurduğu tespit edilen tekrarlar şu şekildedir:


Özbek Türkçesinde tespit edilen tekrarlarda çokluk /+lar/ ve /+an/ ekleriyle işaretlenmiştir. Bu eklerden /+lar/ sadece “ko’k, tub, so’z” gibi Türkçe sözcüklerde değil, “dasht, osmon, paygambar, muqaddas” gibi Farsça ve “muqaddas, nabi, havoriy” gibi Arapça sözcüklerde de çokluk kategorisini işaretlemektedir. /+lar/ eki tekrarların hem -bir örnekte olmakla birlikte- ilk unsuruna (havoriylar) hem de ikinci unsuruna (nabilar, ko’klar, dashtlar, paygambarlar, nabilar) gelebilmektedir. Bu grupta tespit edilen tüm tekrarlar, çokluk işlevinde kullanılmıştır. cho’lu dashtlar, shahru kentlar, qishlog’i dashtlar, yeru ko’klar, yeru osmon tekrar gruplarını oluşturan unsurlar arasına Arapça bir bağlaç olan “u” girmiştir. Bu tekrarlardan yeru ko’klar örneğinde “u” bağlacı iki Türkçe sözcüğün arasında, cho’lu dashtlar, qishlog’i dashtlar, yeru osmonlar örneklerinde “Türkçe+Farsça”, aziz-muqaddaslar, havoriylaru nabilar tekrar gruplarında “Arapça+Arapça”, shahru kentlar tekrar grubunda “Farsça+Soğdca” sözcüklerin arasında yer almaktadır. Bu tekrar grupları çokluk işlevinde kullanılmıştır. aziz-muqaddaslar va paygambarlar tekrar grubu üç unsurdan oluşmaktadır. İkinci unsuru /+lar/ çokluğuyla işaretlenen aziz-muqaddaslar tekrarı, iki Arapça sözcükten oluşur ve bir anlam değerini karşılar. Bu tekrar, Farsça “paygambar” sözcüğü ile ikinci bir tekrar grubu oluşturur. Tekrardaki “paygambarlar” unsuru Türkçe çokluk ekiyle işaretlenir. Bu gruptaki tekrarların aralarında anlamca ilgi bulunan sözcüklerle oluştuğu ve çokluk işlevinde kullanıldıkları görülür.

Özbek Türkçesine ait metinlerde /+an/ çokluk ekinin kullanıldığı iki tekrar grubu tespit edilmiştir: o’t-o’lan ve turli-tuman. Her iki tekrar grubunun da ilk unsuru tekil, ikinci unsuru çoğuldur ve tüm unsurları Türkçe sözcüklerden oluşmaktadır. Bu tekrar grupları çokluk işlevindedir.

Teklik Unsuru Özbekçe Çokluk Unsuru Arapça Olan Tekrarlar

Özbek Türkçesinde Türkçe ve Arapça unsurların bir arada bulunduğu örneklere de rastlanmaktadır. Bu tekrar yapılarının ya Arapça bükümlü çokluk ile Türkçe tekil sözcükten ya Türkçe çokluk ile Arapça bükümlü çokluktan ya da Türkçe çokluk ile Arapça salim çokluktan oluştuğu görülür:

İkinci unsurları Arapça “aslaha (silah çoğulu), atrof (taraf çoğulu), javonib ve anjom (nujum)” çokluk kategorisindeki sözcükler ile birinci unsurları Türkçe tekil isimler olan “yarag’, qurol, tevarak, sovut” sözcüklerinden oluşan bu tekrarlar çokluk işlevindedir. Tekrarlardan yarog’-aslaha, qural aslaha, tevarak-atrof eş anlamlı sözcüklerden, sovut-anjom aralarında anlamca ilgi bulunan sözcüklerden oluşmuştur. Bu tekrarlar, eşit heceli sözcüklerden oluşan tekrarlarda ünlü ile başlayanın ilk unsur olması yönündeki kurala ters düşmektedir. Söz konusu tekrarların sıralama ölçütü tekil yapıda olan unsurun başta, çoğul yapıdaki unsurun ise sonda olması ile açıklanabilir. Buna göre tekil unsur olan “yarog’, qurol, tevarak, sovut” sözcükleri tekrarın ilk unsuru, çoğul unsur olan “aslaha, atrof, anjom” ise ikinci unsurudur.

Arapça-Özbek Türkçesi Çokluk İşaretleyicilerinin Birlikte Kullanıldığı Tekrarlar

Özbek Türkçesindeki tekrar yapıları arasında Türkçe ve Arapçanın söz ve şekil unsurlarının bir arada kullanıldığı tespit edilen örnekler şu şekildedir:

Her iki unsuru da çokluk kategorisinde olan atrof-joylar tekrar grubu, Arapça ve Türkçe sözcüklerden oluşan çokluk kategorisindeki iki unsurdan oluşmuştur. İki Farsça sözcükten oluşan parrandayu darrandalar tekrarının ilk unsuru olan Farsça “parranda (kuşlar)” anlam bakımından çokluk, morfolojik olarak ise teklik yapısındadır. Farsça “darranda” tekil unsur Türkçe çokluk unsurla işaretlenmiştir. Tekrarlardan atrof-joylar eş anlamlı; parrandayu darrandalar ise aralarında anlamca ilgi bulunan sözcüklerden oluşmuştur. Her iki tekrar çokluk işleviyle kullanılmıştır.

Tartışma

Unsurları arasında çokluk işaretleyicisi bulunduran tekrar gruplarının örneklerine Türkçenin yanı sıra Sümerce, Hausa dili, İngilizce ve Farsçada da rastlanır. Bu dillerden Sümerce ve Hausa dilinde sadece ikinci unsurun çokluk yapısında olduğu görülür. Tarihî Türk lehçeleri ve Özbek Türkçesindeki tekrar gruplarında ise hem sadece ikinci unsuru hem de her iki unsurun çokluk yapıda olduğu tekrar örneklerine rastlanmıştır. Bu dillere ait yapılacak ayrıntılı çalışmalar dâhilinde benzerlikleri ve farklılıkları üzerine fikir yürütülebilir. Tekrar unsurları arasında bağlaç kullanımı, tarihî Türk lehçelerinden Harezm ve Çağatay Türkçesinde yabancı unsurlarla yapılan tekrar gruplarında tespit edilmiştir. Çağatay Türkçesinin devamı olan Özbek Türkçesinde ve tarihî lehçelerdeki bu kullanımın Arapça ve Farsçanın etkisiyle olmalıdır.

Özbek Türkçesinde yer alan çokluk yapıdaki tekrarların anlam bakımından, özellikle Arapça ve Türkçe sözcüklerle kurulanlarda, eş anlamlı sözcüklerden oluştuğu görülür. Aralarında anlamca ilgi bulunan tekrar gruplarının Türkçe, aynı sözcüğün çokluk şekliyle oluşanların ise Arapça unsurlardan oluştuğu görülür. Tek bir örnekte aralarında anlamca ilgi bulunmayan sözcüklerden oluşan bir tekrar grubu tespit edilmiştir. Bu tekrar grupları en çok türetme, çokluk ayrıca çokluğun pekiştirilmesi işlevlerinde kullanılır. Eski Türkçede çokluk kategorisindeki tekrarlar değerlendirilecek olunursa şu tablo ortaya çıkar:

Köktürkçe, Eski Uygur ve Karahanlı Türkçesi dönemlerinden tespit edilen örneklerde çokluk işaretleyicileri Türkçedir. Bu dönemden sonra Arapça çokluk işaretleyicileri kullanılmaya başlanmıştır. Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesi dönemlerinde çeşitlilik gösteren çokluk işaretleyicileri, bu dönemden itibaren azalır ve /+lAr/ eki çokluk işaretleyici olarak genelleşir. Karahanlı Türkçesinden sonra tekrar gruplarında Arapça unsurların artmaya başladığı, Çağatay Türkçesi döneminde ise Türkçe eklerden ziyade Arapça vezinlerin çokluğu işaretlemede kullanıldığı dikkat çeker.

TarihîTürkçe metinlerde,sadece ilk unsurun çoğul olduğu tekrar gruplarına rastlanmazken daha çok ikinci unsuru ve heriki unsuru çokluk kategorisindeki tekrarların yer aldığı tespit edilmiştir. Özbek TürkçesindeArapça çokluk unsuruyla yapılan tekrar gruplarının yoğun olması Çağatay Türkçesinin devamı olması nedeniyledir.

Çokluk ekleri bakımından zengin olan Türkçe tekrar gruplarında, Arapça vezinlerin kullanılması, tekrarlardaki ses düzeni ile alakalı olmalıdır. Türkçede bu bakımdan fonetik düzeyde uyuma dikkat edildiği görülür. Türkçe tekrar gruplarının unsurları belli ses düzenine göre (ilk hece ünlüsünün düz geniş /A/, ikinci unsurun ilk hece ünlüsünün ya düz geniş /A/ (A…A) ya da dar-yuvarlak ünlü /U/ ((A….U) olduğu düzen) sıralanır ve bu sıralama düzeni tekrar gruplarında belli anlam nüansları sağlar ve zamanla tekrar kalıbı oluşturur. Tarihî Türk lehçeleri ve Özbek Türkçesi metinlerinde tespit edilen bu çokluk kalıpları, Türkçenin tekrarlardaki kalıplaşmış ses düzenine uygundur. Bu doğrultuda Köktürkçe ve Eski Uygur Türkçesinde her iki unsurun çokluk yapısında olduğu tekrarların yoğunluğu sözcük sonralarındaki ses uyumu, Arapça çokluk yapısıyla kurulan tekrarlardaki ilk unsurun tekil ikinci unsurun çokluk olması ise tekrarların ses düzenine ile açıklanabilir. Türkçenin fonetik kuralları çerçevesinde “/A/…/A/” ve “/A/…/U/” ses düzenine göre unsurların Arapça çokluk şeklini oluşturacak vezinlerle tekrar grubu oluşturulduğu görülür. Buna göre Arapçadaki çokluk vezinlerinden /A/… /A/ ses düzenini sağlayan “efʿāl, feʿā ͗il, efʿilā”, /A/…/U/ ses düzenini sağlayan “fuʿalā, fuʿūl” vezinleri çokluk kategorisi oluşturmada tercih edilmektedir.

Tarihî ve çağdaş Türk lehçeleri unsurları arasında çokluk işaretleyicisi bulunan tekrar yapıları bakımından benzerlik gösterir. Tarihî Türk lehçelerinde olduğu gibi Özbek Türkçesine ait tekrar gruplarında da her iki unsurun aynı çokluk ekini almadığı örnekler mevcuttur: oġlan kızlar (K, UT), iniygünüm oġlanım (K), uġuşum bodunum (K), aṭrāf u cavānib (ÇT), aṭrāf u navāḥî, atrof-javonib (ÖT), atrof-joylar (ÖT). Köktürkçe ve Eski Uygur Dönemi’nde çeşitlilik gösteren çokluk eklerinin kullanım alanı nedeniyle olan bu durum, tekrar unsurlarının sıralanışındaki fonolojik, morfolojik ilkelerle de açıklanabilir.

Tarihî Türk lehçelerinde de Özbek Türkçesinde de çokluk kategorisindeki unsurların ikinci bir çoklukla işaretlendikleri görülür. Çokluğun pekiştirilmesi olarak adlandırılabilecek bu yapı, Karahanlı ve Uygur Türkçesi dönemlerinde iki Türkçe çokluk işaretleyici ile oluşturulurken, Özbek Türkçesinde Arapça ve Türkçe çokluk unsurlarının kullanımıyla sağlanır: katunlar tigitler (UT), erenleri alpaġutları (UT), kızlar ḳırḳınlar (KT); havoriylaru nabilar, aziz-avliyolar.

Hece sayısı eşit olmayan tekrarda hece sayısı az olan unsur başa gelir, belirlemesi tekrarlar için genel bir kuraldır. Özbek Türkçesinden tespit edilen örneklerde yapısında Arapça unsur bulunan tekrarların çoğunda bu kural geçerlidir: olim ulamo, adib-udabo, atrof javonib, fe’l-atvor, xulq-atvor, sir-asror, g’arib-g’urabo, vazir-vuzaro, faqir-fuqaro, haq-huquq, xalq-xaloyiq, shart-sharoit, shaklu-shamoyil, hol-ahvol, nabi-anbiyo, vali-avliyo Yapısında Türkçe çokluk unsuru bulunan tekrarlardan her iki unsuru Türkçe olan o’t-o’lan, gap-sözler, her iki unsuru Arapça aziz-muqaddaslar ve bir unsuru Türkçe diğer unsuru Farsça yeru osmonlar tekrarlarında da hece sayısı az olan unsur başta yer almaktadır. Bu kurala aykırılık teşkil eden qishlog’i dashtlar ve tevarak-atrof tekrarlarında çok heceli unsurun başta olması iki ilkeyle açıklanabilir: 1. Tekrarı oluşturan unsurlardan Türkçe olan sıralamada önde yer alır: tevarak-atrof 2. Tekrarda tekil unsur sıralamada çokluk unsurdan öndedir: havoriylaru nabilar.

Tekrarlarda Türkçe sözcükler Arapça unsurlarla çokluk yapılmazken, Arapça sözcükler Türkçe çokluk ekini alabilir. Bu Türkçenin sondan eklemeli, Arapçanın ise bükümlü bir dil olması dolayısıyladır.

Özbek Türkçesinden tespit edilen yapısında çokluk unsuru bulunduran tekrarları Türkçe tekrarların fonetik sıralanma ölçütlerine göre değerlendirecek olursak şu tabloyla karşılaşırız:

Tuna, tekrarlardaki öncelik sıralamasını belirli fonetik kurallara bağlar. Hece sayısı eşit olan tekrar unsurlarının “ünlü-ünlü, ünlü-ünsüz, ünsüz-ünsüz” fonetik kuralına göre dizildiğini belirtir. Özbek Türkçesindeki tekrar gruplarında “ünlü-ünlü” sıralamasına avlodu ajdod, asbob-anjom, “ünlü-ünsüz” sıralamasına atrof-joylar, “ünsüz-ünsüz” sıralamasına qishlog’i dashtlar, turli-tuman örnekleri tespit edilmiştir. Bu örnekler, Tuna’nın hece sayılarının eşit olduğu durumlarda tekrar unsurlarının nasıl sıralanacağını belirlediği fonetik esaslara uygun düşer. Onun Türkçede bulunmadığını söylediği “ünsüz-ünlü” sıralamasına ait Özbek Türkçesinden tespit edilen sovut-anjom örneğinin sıralama kuralı ise “tekil-çoğul” olarak belirlenebilir.

Sonuç ve Öneriler

Tarihî Türk lehçelerinden itibaren kullanıldığı bilinen, Özbek Türkçesi metinlerinde de tespit edilen fakir fukara, hâl ahval, had hudut vb. Arapça sözcüklerle kurulmuş tekrar gruplarında ikinci unsur ilk unsurun çoğuludur. Çoğul yapıda unsuru ya da unsurları olan tekrarlara Türkçenin en eski yazılı metinlerinden itibaren rastlanmaktadır. Köktürkçe ve Uygurca metinlerdeki tekrarlarda Türkçe /+gUn/, /+An/, /+Un/, /+In/, /+ş/, /+t/, /+aġut/, /+lAr/ çokluk ekleri kullanılmıştır. Arapça çoğul yapıdaki unsurlarla kurulmuş tekrarlar ise İslamiyet’e geçişin olduğu Karahanlı Türkçesi eserlerinde ilk olarak tespit edilmiştir. Bu dönemden itibaren kullanımı artan Arapça çokluk yapıdaki unsurlarla oluşmuş tekrarlar, sayısal olarak Çağatay Türkçesi eserlerinde daha yoğun kullanılmıştır.

Çoğul yapıdaki tekrarların temel işlevi çokluktur. Tespit edilen örneklerde tekrarlar, türetme ve pekiştirme işlevleriyle de kullanılmıştır. Tekrarlardaki sözcükler arasında eş anlamlılık, yakın anlamlılık, aynı sözcüğün tekrarı olmaları yönünde anlam ilişkisi bulunmaktadır.

Arapça çokluk yapısındaki tekrarların ya her iki unsuru da çokluk yapısında (atrof-javonib, avlodu ajdod, asbob-anjom) ya da sadece ikinci unsuru çokluk yapısındaki (sir asror, hol ahvol) tekrarlardan oluşmuştur. Özbek Türkçesinden tespit edilen çoğul yapıdaki tekrar gruplarına ait unsurların da benzer şekilde “tekil-tekil”, “tekil-çoğul” ya da “çoğul-çoğul” şeklinde sıralandığı görülmüştür. Unsurları “çoğul-tekil” şeklinde sıralanan tekrar grubu ise tespit edilememiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde Türkçe tekrar sınıflandırmalarında çokluk işaretleyicilerinin tekrar gruplarının yapısını belirlediği, tekrarda unsurların sıralanma sırasını belirleyen bir kriter olarak değerlendirileceği görülmüştür.

Bu verilere göre tekrarlar üzerine yapılacak sınıflandırma çalışmalarında, çokluk kategorisindeki tekrar grupları “tekil-tekil”, “tekil-çoğul”, “çoğul-çoğul” sıralama metoduna göre, ayrı bir başlık altında ele alınabilir ve tekrarı oluşturan unsurların sıralanmasına yönelik “tekrarda ilk unsur tekil yapıda ise ikinci unsur tekil ya da çoğul yapıda olabilir; ancak ilk unsur çoğul ise ikinci unsurun çoğul yapıda olmalıdır” belirlemesi bir kriter olarak kabul edilebilir.

Çoğul yapıdaki tekrarlar, Türkçenin en eski metinlerinden itibaren tanıklanmaktadır. Bu tekrar yapısı, Türkçede çokluk işaretleyicisi olduğu tespit edilen tüm eklerle kurulmuş örnekleri tespit edilebilmektedir. Farklı kültür dairesine girilmesi neticesinde Arapça ve Farsçaya ait çokluk yapıdaki sözcüklerle kurulmuş çoğul yapıda tekrar gruplarının kullanımı da dikkat çekici boyuttadır. Çokluk işaretleyicilerindeki bu çeşitlilik ve diğer dillerden alıntılanan çoğul unsurların bu tekrar yapısının oluşturabilmesi, söz konusu yapının Türkçe arkaik bir tekrar yapısı olduğunu düşündürmektedir.

Sümerce ve bir Afroasya dili olan Hausa dilinde ikinci unsuru, İngilizce ve Farsçada ise her iki unsuru da çoğul yapıda olan tekrar örnekleri tespit edilebilmektedir. Bu bakımdan çoğul yapıdaki tekrarlar üzerine, diğer dillerde yapılacak ayrıntılı çalışmalarla, yukarıda belirlenen kriterin diğer dillerde de geçerli olup olmadığına dair bir tespitte bulunulabilir. Bu çalışmalarla tekrar unsurlarının sıralamasına dair öne sürülen teorinin kökenine dair daha net bilgiler de ortaya konabilecektir.

Kısaltmalar

AİBSOT AralarındaAnlamca İlgi Bulunan Sözcüklerden Oluşan Tekrarlar

ASÇOT Aynı Sözcüğün Çokluk Şekliyle Oluşan Tekrarlar

ÇT Çağatay Türkçesi

EASOT Eş Anlamlı Sözcüklerden Oluşan Tekrarlar

HİUÇKT Her İki Unsuru da Çokluk Kategorisinde Olan Tekrarlar

İUÇKT İkinci Unsuru Çokluk Kategorisinde Olan Tekrarlar

K Köktürkçe

ÖT Özbek Türkçesi

UT Uygur Türkçesi

Kaynakça

Ağakay, M. A. (1953). Dilbilgisi konuları: İkizlemeler üzerine. Türk Dili, 2(16), 189-191.

Ağakay, M. A. (1954). Türkçede kelime koşmaları. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten, 2, 97-104.

Akdağ, H. (1997). Arap dili dilbilgisi. Tekin.

Akyalçın, N. (2007). Türkçe ikilemeler sözlüğü – tanıklı. Anı.

Anonim (2015). Oltin baliq. 11 Şubat 2023 tarihinde https://n.ziyouz.com/portal-haqida/xarita/sayt-haqida/sayt-rivojiga-hissa adresinden edinilmiştir.

Anonim (2008). O’zbek tilidagi Injil. 11 Şubat 2023 tarihinde https://www.kitobook.com/category/book/muqaddas-kitob-injil/ adresinden edinilmiştir.

Atmaca, E., ve Kral, Ö. F. (2015). Kazak Türkçesindeki ikilemelerin sınıflandırması. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 4(1), 194-213.

Atrof-javonib. (2023, 11 Şubat). Savodxon.uz’dan. https://savodxon.uz/izoh?savalamoq

Ceylan, N. (2009). Gazi Zahirüddin Muhammed Bâbür Mirza’nın eserlerindeki ikilemeler. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Çoraklı, Ş. (2001). Türkçenin yaratma gücü. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 17, 53-60.

Çürük, Y. (2016). İkilemelerin dilbilgisel anlamları. The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science IASSS, 48, 397- 411.

Develi, H. (2016). Osmanlı Türkçesi kılavuzu. Kesit.

Doğan, L. (2012). Türkmen Türkçesinde ikilemeler. ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 3(6), 90-103.

Eratalay, S. (2017). Türkçe ve Sümercede ikileme. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1(2), 166-173.

Güner-Dilek, F. (2004). Altay Türkçesinde ikilemeler. Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 28, 83-100.

Güngör, O. C. (2018). Memlük Kıpçak Türkçesinde ikilemeler. The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science IASSS, 65, 105-122.

G’arib-g’urabo. (2023, 11 Şubat). Savodxon.uz. https://savodxon.uz/izoh?g%- CA%BBarib-g%CA%Bburabo

Hatipoğlu, V. (1981). Türk dilinde ikileme. Türk Dil Kurumu.

Hopler, W. (2018, 21 Haziran). İsoning mo’jizalari: 4000 kishini eyish. Eferrit. https://uz.eferrit.com/isoning-mojizalari-4000-kishini-eyish/

Hojiyev, A. (1963). O’zbek tilida qo’shma, juft va takroriy so’zlar. O’zbekiston Respublikasi Fanlar Akademiyasi.

İlhan, N. (2009). Türk dilinde çokluk. Manas.

İnkelas, S. & Zoll, C. (2009). Reduplication doubling in morphology. Cambridge University.

Karahan, L. (2008). Tekrar gruplarında ünlü düzeni-anlam ilişkisi üzerine düşünceler. Ekrem Arıkoğlu (Ed.), Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun armağanı içinde (s. 140-148). Akçağ.

Karaman, A. (2021). Eski Türkçede (VIII.-XII. yüzyıl) ikilemeler. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Malatya: İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Kayalar, F. (2017). Türkçe ve İngilizcedeki ikilemelerin yapısal özelliklerinin karşılaştırılması. Turkish Studies - Language, 12(30), 311-324.

Mirzayev T., Musoqulov A. ve Sarimsoqov B. (2005). O’zbek xalq maqollari. Sharq.

Özbek, E. E. (2021). Türk dilinde “ikileme” terimi ve Tuva Türkçesi örneğinde ikilemelerin/ikili sözlerin semantik özellikleri üzerine. Turkish Studies - Language, 16(4), 2481- 2510.

O’zbekiston Respublikası Ichki Ishlar Vazirligi (2022). Jamoat tartibini saqlash xizmati. https://iiv.uz/news/yaratilgan-shart-sharoit-va-oziq-ovqat-mahsulotlarining-sifati-organilmoqda

Öz, Aynur (1997). Özbek Türkçesinde ikileme. Türkoloji Dergisi, XII/1, 287-311.

Öz, Aynur (1999). Özbek Türkçesinde isimler. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Öztürk, S. (2008). Yeni Uygur Türkçesinde ikilemeler. Turkish Studies - Language, 3(4), 1036-1048.

Qobiljonovna-Ernazarova, M. (2023). “Ayub G’ulomovning Oʻzbek tilshunosligida grammatik kategoriyalarga oid tadqiqi” (otlarda koʻplik kategoriyasi mısolıda). Eurasian Journal of Academic Research, 3(1), 158-162.

Rubino, C. (2005). Reduplication: Form, function and distribution. B. Hurch (Ed.), Studies on reduplication içinde (s. 11-29). De Gruyter.

Toprak, F. (2005). Harezm Türkçesinde ikilemeler. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2, 277-292.

Tuna, O. N. (1949). Türkçede tekrarlar. Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 3(2-3) (Kowalski Özel Sayısı), 429-477.

Tuna, O. N. (1986). Türkçenin sayıca eş heceli ikilemelerinde sıralama kuralları ve tabii bir ünsüz dizisi. JATS, 30-31, 163-228.

Sir-asror. (2023, 11 Şubat). Uzsmart.ru. https://uzsmart.ru/kutubxona/asarlar/4650-shudring-tushgan-bedazor-ikki-i-shukur-xolmirzayev.html

Sulton, İ. J. (2021). Alisher Navoiy. Adabiyot.

Shodmonova, M. (2018). She’rlar. 11 Şubat 2023 tarihinde (https://kh-davron.uz/ kutubxona/uzbek/yoshlar/marhabo-shodmonova-poetry.html adresinden edinilmiştir.

Xabar.uz. (2019, 15 Ekim). Eng osoyishta mamlakat. Xabar.uz. https://www.xabar.uz/uz/xorij/eng-osoyishta-mamlakat-islandiya-haqida-10ta-beqiyos-fakt

Xo’jayev, M. (2008). Shermuhammadbek qo’rboshi. Sharq. 11 Şubat 2023 tarihinde https://gunturkbetikevi.files.wordpress.com/2011/01/shermuhammadbek_qurboshi.pdf adresinden edinilmiştir.

Ziyoyev, H. (2003). Asarlar toplami IV. Sharq.

Zoriy. (2015, 15 Eylül). Zoriy (XIX-XX Asr). Ziyouz. https://n.ziyouz.com/portal-haqida/xarita/uzbek-sheriyati/o-zbek-mumtoz-adabiyoti/zoriy-xix-xx-asr

Etik Komite Onayı

Araştırmada etik kurul iznine gerek yoktur.

Çıkar Çatışması

Yazar, çıkar çatışması olmadığını beyan eder.

Finansman

Araştırma için herhangi bir mali destek alınmadı.

Kaynaklar

  1. WALS (The World Atlas of Language Structures) çevrim içi veri tabanındaki bilgileri yorumlayan Rubino 368 dilin 278’inde tam ve kısmî tekrar, 35’inde ise yalnızca tam tekrar bulunduğunu bu verilere göre dillerin % 85’inin kısmî ya da tam tekrar türünü kullandığını belirtir (Rubino, 2005).
  2. Osman Nedim Tuna bu çalışmayı “o zamana kadarki tekrarlar üzerine yazılanların en derli toplusu ve kısa olmasına rağmen, diziliş esaslarına ait bütün bilinenleri kendi katkıları ile ve misalleri ile net bir şekilde vereni” şeklinde nitelendirir (1986, s. 163-164).
  3. Karahan, /A/…/A/ sıralanışındaki düzenlilik, hoşa gitme, devamlılık, kuvvetlilik anlamlarının /A/…/U/ sıralanışı ile düzensizliğe, hoşa gitmemeye, rahatsız ediciliğe dönüşmesinde, bir ünlü değişiminin etkili olduğunu, bu anlam değerinin /A/’dan /U/’ya yani düz genişlilikten (ve daha çok kalın) dar-yuvarlaklığa (ve daha çok kalın), düzenden düzensizliğe geçişi ifade ettiğini söyler (2008, s. 144).

Şekil ve Tablolar